Gezi Parkı eylemleri artık boyut değiştirdi. Üst üste sinir uçlarına dokunan yasal değişiklikler, Atatürk Türkiye’sinde TC’nin kaldırılmak istenmesi, Alkol kısıtlamaları, Reyhanlı ve daha da ekleyecek çok şeyler vardır.
Aslında bu stres birikiminin bir dışa vurulmasıdır. Meydanlarda hiç görmediğimiz insanların bir anda polisle çatışır hale gelmesi çok şey anlatıyor. Bu kez iktidarın karşında Türk halkı var. Polisin halktan kopuk duruşu ve baskıcı görüntüsü sosyal patlamanın adeta fitilini ateşledi. Uzun süredir sessizliğe bürünen halk özellikle polis devletinin oluşumuna protestolarıyla yıkıyor. Türkiye’de yaşanan polis operasyonlarını basından duyuyoruz. İnandırıcı gelmeyen o kadar gözaltı var ki, polisin birilerinin güdümünde olduğunu düşündürüyor.
Köşeye sıkışan kedi misali kendisini çıkmazın içerisinde görenler eylemlere sarıldı. Mersin’de kenar mahalleler ve lüks konutlarda oturanları aynı safta eylem yaparken görmek bana 2001 yılındaki sel felaketi hatırlattı. O günde Mersin her noktasında aynı duyguyla birleşmişti.
Bir türlü yaptım oldu anlayışı içerisinde olan iktidar bu mesajı daha da olaylar derinleşmeden çok iyi okumalıdır. Tabii, en önemlisi iyi niyetle demokratik hakkını kullanalar çok dikkat etmelidirler. Kaş yaparken göz çıkarma durumuna düşmemek için eylemler başkalarının mülküne ve can güvenliğine kesinlikle zarar vermemesi de gerekiyor.
Selde olduğu gibi, Mersin’de yine sel var ama bu eylemleriyle sokakları çınlatan insan seli…
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz