Mersin’de “konya-karaman-mersin” Lojistik Toplantısı

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin 2012’de ihracatta cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdıysa, toplam dış ticaret hacmi 450 milyar dolara ulaştıysa bunu lojistik alt yapısıyla gerçekleştirdiğini ifade ederek, “2002’deki lojistik alt yapısı ile böyle bir ihracat rekorunu gerçekleştirmemiz mümkün değildi” dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Mersin'de gerçekleştirilen 'Konya-Karaman-Mersin Losistik' toplantısına katıldı. Radisson Blue Otel'de gerçekleştirilen toplantıya Mersin, Konya, Karaman valileri ile bu 3 ilin AK Parti milletvekilleri, birçok belediye başkanı ve işadamı katıldı.

Ekonomi Bakanı Çağlayan, 2012 yılında ihracatta cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdıklarını hatırlattı. Bu rekoru kırmalarındaki en büyük payın lojistik alt yapı olduğuna dikkat çeken Çağlayan, "Türkiye 2012’te ihracatta Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdıysa, bunu lojistik alt yapıyla gerçekleştirebilmiştir. 2002 yılındaki lojistik alt yapısı ile böyle bir ticareti gerçekleştirmemiz mümkün değildi" ifadelerini kullandı.

Ulaştırma alt yapısına 75 milyar doların harcandığını vurgulayan Çağlayan, "3 bin 668 yatırım projesi gerçekleşti. 2023'de bölünmüş yol ağını 36 bin 500 kilometreye çıkartacağız. Otoyol uzunluğunu 7 bin 850 kilometreye çıkacak. Karayolu ile ihracat yapılan sefer sayısı 2003 yılında 400 bin iken, 2013 yılında bu sayı tam 1,5 milyona ulaşmıştır. Türkiye Avrupa'nın en büyük araç filosuna sahiptir. 2023’de demiryolu ağı 26 bin kilometreye çıkacak ve bunun 10 bin kilometresi yüksek hızlı tren hattı olacak. Demiryolu taşımasında önemli mesafe kat etsek de istenilen seviye için yoğun yatırım gerekiyor. 2012’de rekor ihracat gerçekleştirdik. Bu ihracatın 78 milyar dolarlık bölümü denizyoluyla 50 milyar doları karayoluyla, 22 milyar dolarlık bölümü havayoluyla yapılırken, demiryoluyla yapılan ihracat sadece 1 milyar dolar düzeyinde kaldı. Bu tutar toplam ihracatımızın yüzde 1’ine dahi ulaşamıyor. Bu yüzden havayolu gibi demiryolu taşımacılığını da özelleştiriyoruz" şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE, YOLLARIN KESİŞTİĞİ MERKEZİ BİR YERDE DURUYOR"

Dışişleri Bakanı Davutoğlu ise bu toplantının tarihi bir buluşma olduğunun altını çizerek, "Uzun zaman önce Sayın Ekonomi Bakanımızla bu meseleyi istişare etmiştik. Gecikmeli oldu ama güzel oldu. Genel stratejik vizyonda anlaşmalıyız. Bu projelerin nerelere oturduğu konusunda berrak bir izlenim olmazsa 2023 hedeflerine ulaşmakta zorluklar çekeriz. 2023 hedefi Türkiye'yi dünyanın ilk 10 ülkesi arasına sokacak şekilde vizyonu içeriyor. Bunun gerçekleşmesi için aşağı doğru planlama yapılması üzerinde çalışmalar ihtiva ediyor. İki konu var. Birincisi bu hedeflere ulaşmak için elimizde Türkiye'nin en önemli kaynakları ne? Zaaf noktalarımız ne? Önemli kaynakları, zaafları kapatacak şekilde nasıl harekete geçiririz? Temelde 3 kaynağımız var. Büyük stratejiyi geliştirmek için tarihimiz var. Millet bütünlüğü içinde hareket edebilme kabiliyetimiz var. Son 10 yılda bir ülke bu kadar çabuk toparlandıysa asırlardır gelen birlikte hareket edebilme gücüyle yapmıştır. İkincisi lojistik. Burada doğrudan etkili coğrafyamızdır. Öyle bir coğrafya ki, nereden bakılırsa bakılsın merkezi bir noktadayız. Hangi haritayı alırsanız alın Türkiye mutlaka yolların kesiştiği merkezi bir yerde duruyor" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN İNSAN VE COĞRAFYA POTANSİYELİNİ KITA ÖLÇEĞİNE ÇIKARMALIYIZ"

Haritaya bakarak ulaşılan bu sonucu stratejik bir planlamayla lojistik akışın merkezine oturtmaları gerektiğine vurgu yapan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üçüncü kaynağımız ne? İnsan kaynağımız. İnsan kaynağı iyi eğitimliyse ve harekete sevk edilirse coğrafya ve insan kaynağı birleşince üretim ve aktarım hatları ortaya çıkar. Enerji eksiğimiz var açıklarımıza bakınca. O zaman bu faturayı ortadan kaldırmak için bizi bir enerji üssü haline getirecek politikalar takip edeceğiz. Büyük hedeflere ulaşmak için coğrafyamızı dünyaya açacağız. İlk 10 ülke denilince matematiksel olarak, fiziksel bakınca diğer 9 ülke rekabet halindesiniz. Yapmamız gereken Türkiye'nin insan ve coğrafya potansiyelini kıta ölçeğine çıkarmak. Bunun için ülkeler ile vizeleri kaldırıyoruz. Şu anda 64 ülkeye vizesiz seyahat ediliyor. 13 ülkeyle sınır işbirliği mekanizması kurduk. Eskiden coğrafya açmaktan korkardık. 19 ülke ile Serbest Ticaret Anlaşması imzaladık."

"MERSİN'İ BİRİNCİ LİMAN YAPMAK ZORUNDAYIZ"

Akdeniz havzasına bakıldığında turizm, enerji ve serbest ticareti bir arada gördüklerini ifade eden Davutoğlu, "Hedefleri gerçekleştirmek adına içerideki üretimle limanları birleştireceğiz. Limanı da diğer ülkelerin limanlarıyla entegre haline getireceğiz. Suriye'de sıkıntı olunca İskendereye'den Mersin'e Ro-Ro seferleri başladı. Akdeniz'in en uzun sahiline biz sahibiz. Akdeniz'de ulaşım konusunda, enerji konusunda ne hareket olacaksa bizim bundan sonra haberimiz olacak. Nereden nereye hat başlayacaksa bizim katkımız olacak. Mersin'i birinci liman yapmak zorundayız. Doğu Akdeniz'in en büyük limanı ama hedef Mersin'i tüm Akdeniz'in en büyük limanı yapmak. Bu limanı Süveyş ve Kızıldeniz'den Hint Okyanusu'na açmak zorundayız" dedi.