Fen İşleri Müdürlüğünde görevli Şakir Gülmez ve Suat Özdemir, görevlerini tamamlayarak döndükleri Mersin'de, Hatay'daki kurtarma operasyonlarında yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Gülmez, 6 Şubat'ta Mersin'de uykuda yakalandığı 7,7 büyüklüğündeki Pazarcık merkezli depremin ardından ekip arkadaşlarıyla Antakya'ya gittiklerini söyledi.
Kente ulaştıklarında hayatı boyunca görmediği bir manzarayla karşılaştığını ifade eden Gülmez, beraberlerinde jeneratör ve beton kırıcı olduğunu, kazma ve kürekle enkaz başına gittiklerini ifade etti.
Gülmez, ışık yardımıyla yerini tespit ettikleri yaralıyı kurtarabilmek için beton kırıcıyla enkaz parçalarını kırarak saatlerce mücadele verdiklerini bildirdi.
Bu kişiyle aralarında geçen diyaloğu aktaran Gülmez, şöyle konuştu:
"Sesini duyduktan sonra hiçbir şekilde irtibatı koparmadım. 'Seni kurtaracağız. Son bir parça kaldı' diyerek moral verdim. Gözüne moloz parçalarının kaçtığını söyleyince 'Demek ki sana ne kadar yaklaşmış olduğumuzu görebiliyorsun. Sabredersen seni daha rahat çıkarırız' dedim. Beton parçalarını hiltiyle kırıp üstüne düşen yatak odası parçalarını tek tek çıkardıktan sonra vatandaşımızı gördük. Enkaz çok zordu. Bir metrekarelik alan açabiliyorduk çünkü binanın geri kalan kısmının da çökebilme ihtimali vardı. Şartlar çok elverişli değildi. Üstümüze yağmur yağıyordu. Betonun çürük olması nedeniyle geri kalan kısmının da çökme ihtimali vardı. Çok zor çalıştık. Bir can, bir candır. Kendi canım kurtulmuş kadar çok sevindim. Keşke daha çok şey yapabilseydim."
YARALILARDAN BİRİ KALORİFER PETEĞİNİN YANINDA, DİĞERİ KÜTÜPHANE RAFLARININ ALTINDA SIKIŞMIŞ
Suat Özdemir de Hatay'da büyük bir yaşam mücadelesine tanıklık ettiğini dile getirdi.
Deprem bölgesinde yaşadıklarını unutamadığını anlatan Özdemir, "Enkazları görüp o sesleri duyunca şoka girdim. Çok kötü oldum. Anlatılmayacak durumlar yaşadım. Son iki kişiye yaklaştığımızda, 'Ben buradayım, beni kurtar' diye bağırıyorlardı. Sesime ses vermelerini söyleyerek gıdım gıdım, kıra kıra ilerledim." ifadesini kullandı.
Özdemir, enkaz altındaki kişilere ulaşmaya çalışırken artçı sarsıntılar da olduğunu belirtti.
Sesini duydukları kişilere ulaşmak için durmadan çalıştıklarını bildiren Özdemir, şunları kaydetti:
"Enkaz altındaki kadın, kalorifer peteğinin yanında, erkek ise kütüphane raflarının altında sıkışmıştı. Onları oradan çıkarmak bayağı zordu. Sağ salim 2 vatandaşımızı kurtardık. Teşekkür edip dua ettiler. 'Siz olmasaydınız bize kimse ulaşamazdı. Cansız bedenimizi çıkarırlardı' dediler. Kendim enkaz altındaymışım gibi davrandım. Hiç pes etmedim, yılmadım. Sanki enkaz altından kendim çıkmış, yeniden doğmuş gibi oldum. O insanlarımız da o anı yaşamıştır. Yeniden doğmuş gibi hissetmişlerdir."