Mersinliye yakışmadı be güzelim

Sabah internette tur atarken CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'ninde katıldığı CHP Anamur İlçe Kongresi'nde kongrenin yapılacağı salonda, bir grup partilinin, ''Satılık değiliz be güzelim'' yazan pankart açması üzerine, salonda gerginlik yaşandığını okumuştum.

Ve nasıl olsa bizim muhabirlerde haberi yapmıştır diye üzerinde pek durmadım.

Akşam evde ulusal kanalların ana haberlerinde, haberi tekrar görünce üzüldüm...

CHP Anamur Kongresinde çıkan arbedeyi ve Mersin’in adını ulusal basında olumsuz sergileyen bu kongreyi irdelemek lazım.

Anamur kongresinin gergin geçeceği geceden belliydi.

Gerginliğin belki de başlıca sebebi olmasa da, CHP olağan kongresi öncesinde, CHP İlçe Başkan Adayı Doktor Nevin Özel'i destekleyen İş Adamı Ayhan Güzel'in bir Restaurant’ta verdiği dayanışma yemeği, delegeler arasında ki fitili ateşleyen unsur olduğunu düşüyorum.

Kongre öncesi İş Adamı Ayhan Güzel tarafından verilen yemekte Güzel’in konuşması yapması da kaçınılmazdır.

Ve Ayhan Güzel, kürsüde konuşma yaparken her ne hikmettir bilinmez, CHP’de ki görevinde istifa eden Gürsel Tekin’den bir telefon gelir.

Güzel telefonu katılımcılara dinlettir.

Tekin telefon görüşmesinde kongrenin kardeşlik ve başarılı geçmesini diler...

Güzel’de bu jestinden dolayı Tekin’e teşekkür eder ve gecenin bitimindeki sabah CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin de katıldığı, CHP Anamur İlçe Kongresi'nde ''Satılık değiliz be güzelim'' pankartı yüzünden partililer arasında arbede yaşandığı haberiyle Mersin ulusal basında manşet olur...

Sorunun merkezinde Mersin İl Başkanı Yılmaz Şanlı var.

Ne alaka kardeşim…

Demeyin.

Yılmaz Şanlı teşkilat başkanı olarak bir gün önce fitillenen ateşi salona girmeden söndürmeliydi.

Ne yapmalıydı.

Onu da ben söylemeyeyim.

Ama rekabetin kaçınılmaz olduğunu ve her iki adayın destekçilerine Anamur kongresinin, demokratik bir yarışın kuralları içinde geçmesini gerektiğini de partinin tüm delegelerine salon öncesi kulis ile ulaştırmalıydı.

Mersin il kongresi’nin yapılacağı Haziran ayı yaklaştıkça hareket ve gerginlik artıyor.

Umarım bu gerginlik il kongresine yansımaz.

Yılmaz Şanlı, kongrede hem de CHP Grup Başkanvekili'nin katıldığı bir kongrede arbedenin çıkacağının belli olmasına rağmen önleyemedi.

CHP Mersin teşkilatı bir an önce iç çekişmeleri bırakıp önüne bakmalı.

CHP ana muhalefet partisi olarak halka güven ve ümit veren söylemler ve eylemler içinde olmak zorundadır.

Kavga sergileyerek değil...

İl başkanlığı seçimi öncesi bu son kongrede yeniden iç kavgalara dönüldüğü görüntüsü hiç hoş olmadı.

İl kongresi öncesi Anamur kongresi umarım büyük kavgaların habercisi olmaz.

CHP'nin tabanı, halkçı, devrimci, tam bağımsızlıkçı, kamucu, yoksuldan yana, yolsuzluğun ve haksızlığın karşısında kararlılıkla duran bir CHP istemektedir.

CHP’de, vatandaşın beklenti ve istemlerine doğru yanıtlar vererek, doğru çözümler üretir ise, CHP’nin yeniden yüzde 40′lar düzeyinde oy almaması için hiç bir neden kalmayacaktır. Kongre sürecine girmiş olduğumuz bu dönemde, partililer ve İl Başkanlığına aday olanların, beklenti, özlem ve istemlerine uygun bir CHP inşa etmek için harekete geçme zamanı değil mi?

Gelin, kısır çekişmeleri, didişmeleri bir yana bırakarak, ülkemiz, partimiz ve toplumumuz için birlik ve beraberlik içinde hareket edelim, AKP’nin baskılarından, esaretinden toplumumuzu ve ülkemizi kurtaralım.

CHP Anamur ilçe kongresinde, Gökçin Yalçın ve Dr.Nevin Özel’in listeleri yarıştı.

Her iki başkan adayı da birbirini eleştirebilirdi.

Politikalarını, hedeflerini, düşüncelerini anlatarak delegelerden oy isteyebilirlerdi.

Bunlar demokrasinin olmazsa olmazları arasında yer alan gelişmelerdir.

Herkesin başkan adayı olmaya, oy istemeye, delegelere kendilerini ifade etme özgürlüğü var. Ama hiç kimsenin birilerini protesto etme lüksü olamaz.

Bu ne siyasete yakışır ne delegeye yakışır.

Hele CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin katıldığı bir kongrede “Satılık değiliz be Güzelim” afişi asıp arbede yaşanması Mersin ve Mersinliye yakışan bir tutum değil.

Bu tür protestoları siyaseti yakinen takip eden bir gazeteci olarak tasvip etmiyor, onaylamıyor ve şiddetle kınadığımı bir kez daha vurguluyorum.

Siyasetçiyi protesto etmenin, tepki göstermenin demokratik yolu var.

Bu da sandıkta olur. Anamur kongresinde iki aday vardı.

Bu iki adayı tutan partililer, sandığa gider protesto edeceği siyasetçiyi sandığa gömerek tepkisini vermeliydi.

Yuhalamak, yumruk atmak Anamurluya hiç ama hiç yakışmadı.

Daha önce de bu sütunlardan sizlere defalarca aktarmıştım.

Mersin için olumsuzluklar sergileyip Mersinimizin adını kötü izler bırakarak hafızalarda yer edinecek davranışlar biz Mersinlilere yakışmıyor.

Demem o ki kavga ve gürültüden kimse bugüne kadar hayır görmedi.

CHP tabanı entelektüeldir.

Gazete okuyan, kitap okuyan, güncel gelişmeleri takip eden ağırlıkta bir tabana sahiptir.

Ama basında CHP hakkında çıkan her olumsuz haber karşısında taban çok etkileniyor.

Artık CHP gönül vermiş, oy vermiş emektar kesim iç kavga istemiyor.

CHP'de değişecek yeni anlayışla birlikte kenetlenmiş bir parti tabanı ve yapısı istiyorlar.

Bu ülkenin CHP'ye şiddetle ihtiyacı olduğunu biliyorlar.

Bütün CHP'lilerin bu sorumluluk çerçevesinde davranmasını istiyor ve bekliyoruz...