13 yıl sonra geldiği TBMM’de 28 Şubat Alt Komisyonu’nun sorularını cevaplayan Merve Kavakçı, Meclis’in zedelenen itibarının onarılması gerektiğini belirterek, “Benim 28 Şubat’ım devam ediyor” dedi.
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bünyesindeki 28 Şubat Alt Komisyonu’nun sorularını cevaplandıran Merve Kavakçı, komisyondaki açıklamalarının ardından çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Her şeyden önce normal bir vatandaş olarak muamele görmek, bir muhatap bulmak benim için bir ilk olduğundan ayrıca şahsen bir mutluluk yaşıyorum” diyen Kavakçı, şunları söyledi:
“Malumunuz başörtü yasağı benimle başlamadı ve benimle de bitmedi. Ve başörtülü kadınlardan ben sadece bir tanesiyim. Bu ülkede kadınların üçte ikisi başını örtüyorlar ve başlarını inançları gereği örttükleri için de çeşitli ayrımcılıklarla karşılaşıyorlar. Benimkisi kamuoyun önünde gerçekleşen bir hadise olduğundan dikkat çekti. Yoksa benim mağduriyetimden çok daha fazla mağdur olan kadınlar, aileler, çocuklar var. Ama bir yerlerden bunlarla yüzleşmeye başlamamız gerekiyor. Onun için Meclis’in Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun çalışmalarını çok önemsiyorum. Onlara gerekli bilgileri de verdim.”
“HUKUKİ VE AHLAKİ AYIP İŞLENDİ”
Kavakçı, kendisinin yemin ettirilmemesi olayıyla hem hukuki hem de ahlaki bir ayıp işlendiğini, Meclis’in zedelenen onurunun yeniden onarılması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:
“Bir tanesi hukuki ayıp, diğeri de ahlaki bir ayıp. Bunların ikisinin de telafi edilmesi gerekiyor. Hukuki ayıp, seçilmiş bir milletvekilinin and içerek görevini yapması engellenmiştir. Bir dizi zorlama ve istisnai uygulamalar devreye sokularak, bir yerde nefret suçu işlenmiş ve adı konmamış bir darbe gerçekleşmiştir 2 Mayıs 1999 senesinde Meclis’teki yemin töreninde. Bu ayıbın Meclis kürsüsünde yapılan ahlaki ayıbın, kürsünün işgal edilmesi buna karşılık geliyor. Meclis tarafından giderilmesi ve Meclis’in zedelenen itibarının tekrar halk nezdinde onarılması gerekiyor. Onun için ben çalışmalarıma şahsi gayretimle hem kendim adıma hem de Meclis’e beni yollayan temsil hakkı ellerinden gasp edilen İstanbul halkı adına, hem de defacto olarak kıyafetim sebebiyle benimle aynı kaderi paylaşan başörtülü kadınlar adına çalışmalarımı yürütüyorum. Bugün de Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’yla olayların arka planını paylaştım, elimdeki bilgileri paylaştım. Sorularına cevap vermeye gayret ettim. Bu ayıpların giderilmesi, Kavakçı olayıyla alakalı belge ve bilgi tahrifatlarının giderilmesi, bunun da ötesinde başörtü yasağının toplumsal hayatın her katmanından çıkması için şahsım adına gayretlerime devam edeceğim.”
“BENİM 28 ŞUBAT’IM DEVAM EDİYOR”
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Kavakçı, bir gazetecinin “13 yıl sonra Meclis’e geldiniz, neler hissettiniz, heyecanlandınız mı? Onca olay yaşadınız kırgınlığınız var mı siyasete?” şeklindeki sorusu üzerine, şunları ifade etti:
“İlk defa bir sade vatandaş olarak muhatap bulduğum için memnuniyet verici bir davet oldu bu benim için. Çünkü benim 28 Şubat’ım devam ediyor. Bu konuda da tek başörtülü kadın olduğumu düşünmüyorum. Diğer başörtülü arkadaşlarımla konuştuğumda da onların 28 Şubat’ının da çok canlı bir şekilde devam ettiğini görüyorum. Ondan sade bir vatandaş olarak normal şartlarda bir muamele görmenin bir ilki yaşandı. Onun için memnunum. Siyaset zor bir alan. Kadınlar için ayrıca zor bir alan. Benim imtihanım da çok kolay olmadı. Ama dediğim gibi bu bir ilk değil, son değil. Benden çok daha fazla mağdur edilen inançları gereği, kıyafetleri gereği, fikirleri gereği mağdur edilen insanlar, kadınlar ve erkekler var. Ama başörtülü kadınların bu durumunun telafi edilmesi için gayret sarf ediyorum. Bu benim için öncelik taşıyor.”
“DEVLET BENİ KÖTÜ ÖRNEK YAPMAYA ÇALIŞTI”
Kavakçı bir gazetecinin, “Bir yalnızlaştırma yaşadınız mı?” sorusu üzerine, “Tabii siyaset çok da nankör bir alan. Ayrıca devlet makinesi o dönemde benden bir kötü örnek çıkartmaya çalıştı. Medya da bu projenin en önemli tarafını üstlendi. Öyle bir örnek çıkartmak istedi ki, bir daha kimse böyle bir şeye cesaret edemesin. Bir şahsi itibarsızlaştırma prosedürü başlattı. Aslında bu kadına haddini bildirin sözleri bir siyasi linçin startı anlamına geliyordu. Medya da bu görevi üstlendi. Onunla beraber gelen bir yalnızlaştırma projesi de söz konusuydu” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz