Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa şüphesiz hem dünya tarihi için hem de İslamiyet için oldukça önemli mekanlardır. Kuran-ı Kerim Mescid-i Aksa ve Mescid-i Haram'dan şu şekilde bahseder: "Kulunu (Hz. Muhammed) bir gece Mescid-i Haram'dan, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı ne yücedir." Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed ise Mescid-i Aksa ve Mescid-i Haram'ın önemini hadislerinde dile getirmiştir. Siz de bu kutsal yerleri keşfetmek ve öğrenmek istiyorsanız "Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa nerededir, neden önemlidir?" gibi soruların cevaplarını sizler için derledik.
Bu kutsal yer hakkında en merak edilen sorulardan biri de "Mescid-i Aksa hangi şehirde?" sorusu. Mescid-i Aksa Kudüs'ün doğusundaki Eski Şehir olarak anılan yerde bulunur. Ayrıca Mescid-i Aksa'nın bulunduğu bu bölge Tapınaklar Bölgesi olarak da anılır. Birçok din için kutsal olarak anılan Mescid-i Aksa alanı, yaklaşık iki yüz esere, Süleyman Tapınağı'na ve Ağlama Duvarı'na ev sahipliği yapar. Günümüzde Kudüs'ün Eski Şehir kısmı İsrail yönetimindedir ancak Mescid-i Aksa'nın kontrolü Filistin'e aittir.
Mescid-i Aksa sahabelerden biri olan Ömer bin Hattab tarafından inşa edilmiştir. İlk inşa edildiğinde küçük bir din evi olan Mescid-i Aksa, Emeviler döneminde tekrar inşa edilip genişletildi. Emeviler'in soyundan gelen Birinci Velid 705 yılında Mescid-i Aksa'nın yapımını tamamlamıştır.
Mescid-i Aksa'nın 705 yılında inşası tamamlandıktan sonra 746 yılında meydana gelen büyük bir depremden dolayı yıkılmıştır. İkinci Abbasi halifesi Mansur, Mescid-i Aksa'yı yeniden yapmıştır. 1033 yılında meydana gelen deprem ise Mescid-i Aksa'ya büyük hasar vermiştir. 1035 yılında Fatimi Devleti'nin ikinci halifesi Zahir Mescid-i Aksa'yı onarıp bugünkü halini kazandırmıştır.
1099 yılındaki Haçlı Seferleri ile Mescid-i Aksa ele geçirilerek kiliseye çevrilmiştir. Selahattin Eyyubi 1187 yılında Kudüs'ü alarak Mescid-i Aksa'yı tekrar camiye dönüştürmüştür. Osmanlı Dönemi'nde de bu kutsal mekana önemli ilaveler yapılmıştır.
Mescid-i Haram Kabe'yi de içine alan büyük bir mescittir. Mekke şehrinde bulunur. Hürmetli Mescid olarak da anılan Mescid-i Haram günümüzde Suudi Arabistan'ın kontrolü altındadır. Mescid-i Haram Kabe ile birlikte var olan en büyük camidir.
Mescid-i Haram'ın ortasında Kabe bulunur. Kabe'nin doğusunda ise Kara Taş olarak da bilinen Hacer-ül Esved, gümüş bir çerçeve ile korunur. Bu taşın Hz. İbrahim'den günümüze kadar geldiğine inanılır ve İslam dünyası için oldukça değerlidir.
Hz. Muhammed, Miraç gecesinde Allah'ın daveti üzerine Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya, oradan da semaya ve Allah'ın huzuruna yükselmiştir. İlahi yükselişin ilk durağı olan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesidir. Müslümanlar, Hz Muhammed'in Cebrail rehberliğinde Burak adlı bineğe binerek Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksa'ya geldiğine ve burada tüm peygamberlere imamlık edip namaz kıldığına inanır. Daha sonra Hz. Muhammed'in buradan Allah katına çıktığına inanılır.
Mescid-i Aksa İslamiyet'in en kutsal yerlerinden biridir. Hicretin ilk yılında Müslümanlar Mescid-i Aksa'ya yönelerek namaz kılmışlardır. Daha sonra Allah, Hz Muhammed'e Kıble yönünü Kabe olarak vahiy etmiştir.
Mescid-i Haram ise İslam'ın en kutsal üç mescidinden biridir. Yeryüzünün bilinen en eski mescidi olan Mescid-i Haram'ı Peygamber Efendimiz İslamiyet'in tebliği için sık sık kullanmıştır. Kuran'a göre Mescid-i Haram'ın ziyaret edilmesinin ve burada ibadet edilmesinin engellenmesi çok büyük bir günahtır. Hac mevsiminde tüm dünyadaki Müslümanların toplanıp ibadet ettikleri bu kutsal mekanda yapılan ibadetin daha faziletli sayıldığı bildirilmiştir.