Türkiye’de ilk kez Sakarya Üniversitesi’nde uygulamaya konulan proje ile meslek yüksekokulu öğrencileri 3 dönem okulda teorik ve uygulamalı dersler görürken, 1 dönemini de kamu veya özel sektör kuruluşlarında çalışarak geçiriyor. Proje sayesinde öğrenciler üniversite okurken iş hayatıyla tanışma fırsatı bulacak ve hayata bir adım önde başlayacak.
Sakarya Üniversitesi'nde hayata geçen proje ile birlikte MYO öğrencileri kamu ve özel sektörde 1 dönem çalışmaya başladılar. Mesleki Eğitim'e 3+1 modelini kazandıran Sakarya Üniversitesi Sapanca Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç.Dr. Aydın Yılmazer, sanayi ve işletmelerin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştiren en önemli kaynaklardan birinin meslek yüksekokulları olduğunu belirterek, "Türkiye’de ilk kez Sakarya Üniversitesi'nde hayata geçen proje ile birlikte, ezbere dayalı sistemin yerine öğrenen, bilgiyi yorumlayan, kullanan ve yeni teknolojiler üreten bireyler yetiştireceğiz. Sakarya Üniversitesi'nde okuyan öğrencilerimizin istihdama yönelik yetişmelerini sağlamak amacı ile eğitim öğretimin 3 döneminin okulda ders, 1 dönemin işletmelerde uygulamalı olarak yapılmasını planladık" dedi.
Yılmazer, sanayi sektöründeki teknolojik gelişmelerin kas gücü yerine beyin gücünün önemini ortaya çıkardığını ifade ederek, "Dolayısı ile ezbere dayalı sistemin yerine öğrenen, bilgiyi yorumlayan, kullanan ve yeni teknolojiler üreten insana ihtiyaç daha da ön plana çıkmaktadır. Biz üniversite olarak insanımızın eğitim seviyesini ve niteliğini yükseltmek için eğitim sistemimizde yeni düzenlemeler yapmaya devam ediyoruz. Ancak sanayinin diğer bir vazgeçilmezi olan uygulama becerisi konusunda yeterli olduğumuzu düşünmüyoruz ve buna tedbir olarak okul sanayi işbirliği ve 3+1 modeli diyoruz. Bu modelin hayata geçmesi durumunda işletmelerin ihtiyacı olan nitelikli elemanların yetişmesine katkı sağlayacağını düşünüyorum. Böylelikle başta şehrimizde bulunan sanayiler olmak üzere ülkemize tam donanımlı iş güçleri kazandırmayı hedefliyoruz’’ diye konuştu.
MYO’da okuyan öğrencilerin istihdama yönelik yetişmelerini sağlamak amacıyla projeyi gerçekleştirdiklerini belirten Yılmazer, ‘’Türkiye’de iş gücü piyasası ile meslek yüksekokulları arasında istihdama yönelik öğretim programları geliştirilmekte ve projeler çerçevesinde bazı üniversitelerde atölye ve laboratuvarlar kurularak öğrencilerin uygulama eksiklikleri giderilmeye çalışılmaktadır. Başlangıç aşamasında oldukça faydalı olan bu uygulama zamanla sanayinin gerisinde kalmakta ve kendini yenileyememektedir. Biz de Meslek Yüksekokulu mezunlarımızın istihdama yönelik olarak yetişmelerini sağlamak amacı ile Sakarya Üniversitesi bünyesinde yer alan Meslek Yüksekokulu Müdürlerimizle uzun süren çalışmalar gerçekleştirdik. Üniversite sanayi işbirliği çerçevesinde Sakarya Üniversitesinde okuyan öğrencilerimizin istihdama yönelik yetişmelerini sağlamak amacı ile eğitim öğretimin 3 döneminin okulda ders, 1 dönemin işletmelerde uygulamalı olarak yapılmasını planladık. Tüm Meslek Yüksekokullarımızda yer alan 40 farklı programa ait ders planlarını planlayarak üniversitemiz senatosuna sunduk ve 2011-2012 eğitim öğretim yılından itibaren senato kararı ile uygulamaya koyduk. Bu çerçevede öğrencilerimizin Sakarya genelindeki işletmelerde uygulamalı eğitim istihdamına yönelik olarak SATSO ile Sakarya Üniversitesi arasında iş birliği protokolü imzalanmıştır’’ dedi.
Yılmazer, projenin öğrenci, istihdam sektörü, toplum ve öğretim elemanları olmak üzere dört ana gurup üzerinde oldukça fazla yararları olacağını belirterek, "Bu proje sayesinde öğrencilerimiz teorik bilgileri ile uygulama becerisini bütünleştirecek, iş bulma imkanları artacak, özgüveni artacak, sorumluluk duygusu ve çalışma alışkanlıkları olumlu yönde gelişecek, mesleki ve teknik becerileri gerçek iş ortamında pekişecek, işbirliği içinde ekip ruhu ve takım anlayışı ile hareket edebilme kültürünü kazanacaktır. Eğitim programlarının, sanayinin gereksinimleri doğrultusunda yenilenmesini teşvik edecek, sanayi ve işletme imkanları okulun laboratuvarları gibi olacaktır. Böylece okulun teknik donanımı güçlenmiş olacak istihdam sektöründeki sürekli değişim ve gelişmeler eğitim programlarının güncelleşmesini sağlayacaktır. İstihdam Sektörü açısından olaya bakıldığında; sektörlerin nitelikli eleman konusunda kendi alt yapılarının oluşturulmasını aynı zamanda, işe almayı düşündüğü elemanı talep ettiği şekilde yetiştirecek ve yakından tanınmasını sağlayacaktır. Dolayısı ile bireyin uyum süresi kısalacak ve masrafları azalacaktır. Toplum açısından bakıldığında ise topluma ekonomik yönden kendi kendine yeterli elemanlar kazandırılacak, beceri ve deneyimli insan gücü potansiyeli artacaktır. Teknik bilgi ve beceri kazanmış gençlerin iş bulma imkanı artacaktır. Öğrencilerimizi kontrol için gelecek olan öğretim elemanlarının bilgi ve tecrübesinden sanayi sektörlerinin yararlanması sağlanmış olacaktır. Böylece Üniversitedeki eğitim programlarının düzenlenmesinde sanayinin gereksinimleri dikkate alınarak değerlendirilecektir. Okulda öğrenilen teorik bilgiler gerçek iş ortamında uygulanacak yetersiz ya da değişime uğramış bilgiler tamamlanıp, güncelleştirilecektir. Böylece öğrenci yetişmiş olacak iş bulacak ve mutlu olacak, sanayici yetişmiş eleman bulacak ve mutlu olacak, aile çocuğunun yetişmesinden ve iş bulmasından mutlu olacak, öğretim elemanları yetiştirdiği öğrencilerin iş bulmalarından ve fayda üretmelerinden mutlu olacağından bu süreç topluma olumlu bir şekilde yansıyacaktır’’ diye konuştu.
"Türkiye’de üniversite-sanayi işbirliği yeterince geliştirilemediği için işletmelerin istediği insan gücü belirlenmemekte ve uygulamalarda istenen düzeyde olmamaktadır’’ diyen Yılmazer şunları söyledi:
"Her ne kadar devlet tarafından mesleki eğitime yatırım yapılmaya başlansa da pahalı bir yatırım olan mesleki eğitim için yine de yeterli kaynak aktarılamamakta, işletme ve sektörlerin de yeterince desteği alınamadığı için ihtiyaç duyulan bina, tesis ve araç-gereç sağlanamamaktadır. İşte bu durumdan yola çıkarak Üniversite sanayi işbirliğindeki amaç, kapasite ve hedeflerinin en uygun biçimde bir araya getirilmesine bağlı bir eylemdir. Öğrencinin teorik bilgileri ile uygulama becerisini bütünleşecek, özgüveni artacak, sorumluluk duygusu gelişecek, çalışma alışkanlıkları olumlu yönde gelişecektir. İstihdam sektöründeki sürekli değişim ve gelişmeler eğitim programlarının sanayinin gereksinimleri doğrultusunda yenilenmesini teşvik edecek ve eğitim programlarının düzenlenmesinde sanayinin gereksinimleri dikkate alınacaktır. Sanayi sektörlerinin, nitelikli eleman konusunda kendi alt yapılarının oluşturulmasını aynı zamanda, işe almayı düşündüğü elemanı yakından tanınmasını sağlayacaktır. Mesleki ve teknik becerilerini gerçek iş ortamında gerçekleşmesini ve oluşumunu temin edecek, işbirliği içinde ekip ruhu ve takım anlayışı ile hareket edebilme kültürünü kazanacaktır. Topluma ekonomik yönden kendi kendine yeterli elemanlar kazandırılacak, beceri ve deneyimli insan gücü potansiyeli artacaktır. Teknik bilgi ve beceri kazanmış gençlerin iş bulma imkanı artacaktır. Öğretim kadrosunun bilgi ve tecrübesinden sanayi sektörlerinin yararlanması sağlanmış olacaktır.’’
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz