Adana Huzurevi'nde hayatını kaybeden TRT'nin unutulmayan spikerlerinden Mesut Mertcan'ın uzun süredir depresyonda olduğu, birkaç gün önce "Dipteyim", bugün de vefatından 1 saat önce, "Beni öbür yere götürün" dediği belirtildi.
2015 Ekim ayından bu yana Adana Huzurevi'nde yaşayan ve çeşitli rahatsızlıkları bulunan 71 yaşındaki Mesut Mertcan'ın vefatı kurum çalışanları arasında da büyük üzüntüye neden oldu.
Mertcan, 23 numaralı odasında kendisine verilen ödül ve Neslihan Dağlı'nın hediye ettiği "Kelebek Ömrü aşk Misali" kitabını geride bıraktı.
Adana Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nde görevli Dr. Ethem Şahin, ünlü spikerin uzun süredir depresyonda olduğunu belirterek, "Birkaç gün önce zona rahatsızlığı vardı. Bugün de kendisini 10.00-10.30 sıralarında gördüm. Ağrıları olduğunu söyledi. Saat 11.00 sıralarında da görevliler çağırdı. Odasına gittiğimde hayatını kaybetmiş olduğunu belirledik. Ailesine haber verildi. Bir süre sonra Hastane morguna kaldırılacak. Ailenin talimatları doğrultusunda defin işlemi yapılacak" dedi.
Hiç sigara kullanmamasını söylediklerini ancak bunu çok fazla dikkate almadığını söyleyen Dr. Şahin, "Onu kaybettiğimiz için çok üzgünüz. TRT'deki haber sunma hayalini gerçekleştirdikten sonra sanatçı arkadaşları Murat Soydan ve Aytaç Arman ziyaretine gelmiş, bu ziyarete çok sevinmişti" diye konuştu.
Adana Huzurevi Yaşlı Bakım Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Adem Hayta ise Mesut Mertcan'ın çeşitli rahatsızlıkları olduğunu ifade ederek, "En son bir hafta önce özel bir hastaneye götürerek kontrolden geçirildi. Birkaç gün önce görüştüğümüzde bana 'dipteyim' demişti. Bugün de Sabah 10.00 gibi karşılaştık, 'beni öbür yere götürün' dedi. Ben de anlamadım. Daha sonra odasına geçti. 11.00'de hayatını kaybettiğini öğrendik. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile tanışma hayali vardı. Onunla tanışmayı çok istiyordu. Ben birilerine şifahen söyledim ama olmadı" dedi.
Mesut Mertcan kimdir?
15 Eylül 1946 tarihinde Adana'da dünyaya gelen Mesut Mertcan, yine doğduğu şehir olan Adana'da eğitim hayatına adım atmıştır. Eğitim hayatını İstanbul ve Adana'da sürdüren Mertcan, bu eğitimlerini Çukurova Koleji, Levent Koleji ve İstanbul Işık Lisesi'nde tamamlamıştır. Üniversite eğitimine Türkiye'nin köklü eğitim kurumlarından birisi olan Gazi Üniversitesi'nde İngiliz Dili Bölümü ile başlayan Mertcan, bir süre sonra bu eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır.
Adana İl Radyosu'nda müstahdemlik yapan Mesut Mertcan, arada boşluktan faydalanarak gelen reklamları seslendirmiş ve bir süre sonra bu seslendirmeler Radyo müdürünün ilgisini çekmiştir.
Mertcan'ın bu denli bir yeteneğe sahip olmasına Radyo müdürü kayıtsız kalmamıştır. Genç adamı karşısına alarak öğüt veren müdür, "Konuşman güzel, ses tonun güzel, okul dışından sınavlara gir" önerisinde bulunmuştur. Bu öneriyi dikkate alan Mertcan, büyük bir efor sarfederek 33 dersten sınava girmiş ve 32 dersi kolaylıkla vermiştir. Tek dersten sınava kalması dolayısıyla da TRT'nin o dönemde açmış olduğu sınava katılmaya hak kazanamamıştır.
12 Eylül 1980 - Mesut Mertcan'ın Darbe Bildirisini TRT Radyo'da okuması
Sınav şansını elinden kaybeden Mesut Mertcan pes etmemiştir. Spikerliğin, hayallerindeki meslek olduğuna artık oldukça emindir. Defterlerini karıştırırken müstahdemlik yaptığı yıllarda TRT tarafından kendisine verilen "Reklamlarda konuşabilir" belgesini fark etmesi, genç adamın kafasında bir ışık yakmıştır. Bu belgeyi kullanarak TRT'ye mektup yazan Mertcan'ın başvurusu, kurum tarafından kabul görmüştür. Ankara'yı kazanan genç Radyocunun ilk görev yeri ise kadro açığı dolayısıyla Erzurum olmuştur. Buradaki görevinin ardından Ankara'ya çağrılan Mertcan, daha sonrasında Haber Merkezi'ne atanmıştır.
Mesut Mertcan, 12 Eylül 1980 askeri darbesinde MGK bildirisini okumasıyla tanınmaktadır.