İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hazırlanan kararda, bir dava kapsamında hükümlü bulunan Galip Öztürk, Gürkan Yamadağ, Sevgi Mert ve Necmi Hatipoğlu'nun avukatlarının, yargılamanın yenilenmesi ve infazın ertelenmesi taleplerinin İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 24 Nisan'da reddedildiği hatırlatılarak, avukatlarca bu karara itiraz edilmesi üzerine dosyanın incelendiği aktarıldı.
İstanbul Cumhuriyet Savcısının mütalaasının da alındığı kaydedilen kararda, eski İstanbul Cumhuriyet Savcılarından Muammer Akkaş (görevden alınan FETÖ firarisi) tarafından yürütülen, kapatılan Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesiyle yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğinin soruşturmasında, sanıklar hakkında başkaca suçlarla birlikte, "yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs, tehdit, gizliliğin ihlali, 6136 sayılı yasaya muhalefet, örgüt kurma ve yönetme ile örgüte üye olma" suçlarından kapatılan TMK'nın 10. maddesiyle görevli İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığı ifade edildi.
Dava kapsamında başkaca suçlar yönünden başkaca sanıklara beraat veya mahkumiyet hükümleri kurulduğu da hatırlatılan kararda, mahkeme heyetinin 19 Nisan 2013 tarihli kararıyla Galip Öztürk'e "tehdit ve örgüt kurmak, yönetmek" suçlarından 6 yıl 3 ay hapis, diğer sanıklar Necmi Hatipoğlu, Sevgi Mert ve Gürkan Yamadağ'a benzer oranlarda hapis cezası verdiği hatırlatıldı.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin bu mahkeme kararlarını 16 Kasım 2017'de onadığı ve kararın kesinleştiği de bildirilen kararda, Galip Öztürk'ün soruşturma savcısı Muammer Akkaş hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) 24 Nisan 2014'te yaptığı şikayet üzerine soruşturma başlatıldığı ve bu soruşturma ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca da ayrıca başlatılan soruşturmanın halen devam ettiği dile getirildi.
Kararda, FETÖ'nün bir kısım hedeflerine varmak için yargı ve emniyet teşkilatındaki elemanlarını kullandığının bilindiği, kişilerin adil yargılanıp soruşturulduklarının tüm vicdanlarca kabul görmesi gerektiği, FETÖ üyesi olduğu sabit olan Muammer Akkaş'ın topladığı delillerin ve delil toplama yönteminin mutlaka en baştan yeniden değerlendirilmesi gerektiği de belirtilirken, şu değerlendirme yapıldı:
"Soruşturmanın iddia edildiği gibi yanlı yapılması halinde soruşturmanın bir istikamette sürdürülmesi sebebiyle rastlanması muhtemel sanık lehine delillerin toplanmayabileceği, en önemlisi yapılan soruşturma ve kovuşturmanın kamu vicdanında şüpheyle karşılanacağı, nitekim Galip Öztürk hakkında Beykoz 2. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 15 Kasım 2012 tarihli kararın, aynı mahkemenin 18 Ağustos 2016 tarihli ek kararı ile infazının durdurulduğu, bu karara karşı Yargatay Cumhuriyet Başsavcılığının Ceza Genel Kurulu'na itirazda bulunduğu ve neticenin henüz belirlenmediği, İstanbul 19. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 18 Ekim 2012 tarihli kararın infazının, İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesinin 11 Ekim 2016 tarihli kararıyla durdurularak yargılamanın yenilenmesine karar verildiği, yeniden yargılamanın henüz neticelenmediği, karar gerekçesinin; 'sanık Öztürk'ün FETÖ'nün hedefi olduğu ve kurmaca delillerle mahkum edildiği' iddiasının doğruluğuna dayandığı, bu sebeple Öztürk ve aynı örgüt gerekçesiyle mahkum edilen Sevgi Mert ile diğer suçlardan mahkum edilen Necmi Hatipoğlu ile Gürkan Yamadağ'ın eylemlerinin Öztürk'ün eylemiyle birlikte değerlendirilmesinin gerekmesi nedeniyle yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulünün gerektiği anlaşılmıştır."
Sanıklardan Necmi Hatipoğlu'nun "6136 sayılı yasaya muhalefet" suçundan yeniden yargılanması talebinin reddine de hükmedildiği belirtilen kararda, diğer eylemler yönünden sanıkların yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabulü ve bu hükümler yönüyle infazlarının durdurulması yönünde hüküm kurulduğu dile getirildi.
İnfaz durdurma işlemlerinin asıl mahkeme olan İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirilmesi de karara bağlandı.