Mersin Üniversitesi Kültür ve Edebiyat Topluluğu ile Mersin Valiliği ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından, 'Şiir ve Türküleriyle Karacaoğlan' konulu panel düzenlendi.
MEÜ Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele, MEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Aksan, İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Turabi Aktürk ile öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Panele konuşmacı olarak, MEÜ öğretim üyeleri Doç Dr. Nilgün Çıblak Coşkun ve Yardımcı Doç. Dr. Klaus Detlev Wanning’in yanı sıra Çukurova Üniversitesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Refiye Okuşluk Şenesen ile Yrd. Doç. Dr. Ayhan Karakaş katıldı.
Panelde konuşan Doç. Dr. Nilgün Çıblak Çoşkun, Karacaoğlan’ın yaşadığı yüzyıl, yaşadığı ve öldüğü yer ile ilgili bilgilerin net olmadığını ancak halk arasındaki söylentiler ve bilinen şiirlerinden yola çıkılarak Türkiye’nin güneyinde yaşadığına dair kuvvetli bir görüşün olduğunu aktardı ve bu nedenle Gaziantep, Adana, Osmaniye ve Mersin gibi illerin Karacaoğlan’ı sahiplendiğini belirtti. Aşıklık geleneğinde Karacaoğlan mahlasını kullanan çok sayıda aşık bulunduğunu söyleyen Coşkun, Karacaoğlan’ın sanatına ve manevi kişiliğine saygı göstererek mahlasını kullanan bu aşıkların, Karacaoğlan’ın kişiliğini ve sanatını besleyerek sözlü gelenekte bu güne kadar yaşatılmasını sağladıklarını kaydetti. Karacaoğlan’ın hayattayken başlayan ününün ölümünün ardından da devam ettiğini aktaran Coşkun, onun yalın, çarpıcı ve yerli öğelerle dolu, kendine has dilinin, bugün bile aydın kesim ve halk şairleri arasında büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. Karacaoğlan’ın şiirlerinde aşk, din, insan sevgisi, doğa güzellikleri gibi konuları işlediğini ifade eden Coşkun, aşığın şiir ve türkülerinden örnekler sundu.
Doç. Dr. Refiye Okuşluk Şenesen ise Karacaoğlan'ın hayatıyla ilgili belirsizlik devam ettiğini ancak birbirinden güzel şiirlerinin dilden dile anlatılmaya devam ettiğini ifade etti. Şenesen, “Bugün de sevgisinden, sanatından hiçbir şey kaybetmeyen Karacaoğlan, tıpkı Nasrettin Hoca ve Yunus Emre gibi Anadolu insanı tarafından paylaşılamamıştır. Karacaoğlan sevgisine bağlı olarak halk arasında, değişik anlatma, efsane, rivayet ve menkıbeler türetilmiştir. Halkımız bu hikayeleri aşığa yakıştırmış ve dilden dile anlatarak günümüze aktarmıştır” dedi ve bu hikayelerden birkaçını katılımcılarla paylaştı.
Dr. Ayhan Karakaş da Çukurova aşıklık geleneğinde, aşıklığın kurallarından bir tanesinin hikaye anlatmak olduğunun altını çizdi ve Karacaoğlan etrafında şekillenen hikayelerin aşıkların yanı sıra kaynak kişiler tarafından da anlatıldığını belirtti.
Panelin son konuşmacısı Dr. Klaus Detlev Wanning ise Karacaoğlan’ın şiirlerinin başında mesafenin olduğunu kaydedederek, şairin hitap ettiği kızın doğası gereği değil sürekli devam eden bir sahnede rolü gereği nazlı olduğunu vurguladı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz