Mevlânâ’nın Torunu İslam Dünyasındaki Çatışmaları Yorumladı

‘Mevlânâ’yı Anmak ve Anlamak’ başlıklı panele katılan Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin torunlarından Mesam Dede, “İslam dünyası olarak Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’den kopuk bir şekilde yaşıyoruz. Şayet onun fikirlerini takip etseydik bu çatışmalar olmazdı” dedi.Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin 742. Vuslat Yıldönümü’nde, ‘Mevlânâ’yı Anmak ve Anlamak’ başlıklı bir panel gerçekleştirdi. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hasan Akay’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panel Edebiyat Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nihat Öztoprak ve öğretim üyeleri Prof. Dr. Kemal Yavuz ile Yrd. Doç. Dr. Dursun Ali Tökel konuşması olarak katıldı. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin torunlarından Mesam Dede’nin dinleyicilerin arasında yer aldığı panele öğrenciler de yoğun ilgi gösterdi.“MEVLÂNÂ’NIN FİKİRLERİNİ TAKİP ETSEYDİK…”Dedelerinin, Mevleviye tarikatını yaymak için Konya’dan Halep’e gittiğini söyleyen Mesam Dede, İslam dünyasının Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin fikirlerinden kopuk bir şekilde yaşadığını söyledi. Mevlana’nın fikirlerinin bütün dünyaya yayılması gerektiğini ifade eden Mesam Dede, “Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’ye karşı hususi bir sevgimiz var. Biz onun fikirlerini çok önemli buluyoruz. Suriye’de son 40-50 yıl içerisinde yaşadığımız baskılardan dolayı alakamız koptu fakat biz bu alakayı yeniden inşa etmeye çalışıyoruz. Eğer biz insanlık olarak Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin fikirlerini takip etseydik bu çatışmalar olmazdı. Fakat bizler İslam dünyası olarak Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’den kopuk bir şekilde yaşıyoruz. Dolayısıyla zararlı fikirler, insanlığa tesir ediyor. Bu yüzden de savaşlar çıkıyor. Mevlana’nın fikirlerinin dünyada daha güzel bir şekilde yayılması lazım. Şu anda içinde bulunduğumuz müessese de bu düşünceleri dünyaya yaymak için kuruldu. Bu tür çalışmalar sayesinde Mevlana’nın fikirlerini bütün dünyaya yaymalıyız” dedi.“TEKLİĞE DAVET EDİYOR”Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin, Mesnevi, Divan-ı Kebir ve diğer tüm eserlerinde ikilikten şikayet edip tekliğe davet ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Hasan Akay, “Mevlana’nın büyük eseri Mesnevi’nin ilk beytinde dediği gibi dinlemeye ihtiyaç var. Aslında İslam dünyasında hakikatlerin bilinmediğini söylemek çok zor. Ama büyük şahsiyetlerin sözünün dinlenmediğini görüyoruz. Bu sözün bir şekilde dinlenmesi gerekiyor. Öyle metodlar bulmalıyız ki bir yaptırım gibi değil tabii olarak dinlesinler. Çünkü Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Mesnevi, Divan-ı Kebir ve diğer tüm eserlerinde ikilikten şikayet edip tekliğe davet ediyor” ifadelerini kullandı.“MEVLÂNÂ’YI ANLAYAN ÇATIŞMAYI BIRAKIYOR”Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin fikirlerini anlayanların çatışmaları bıraktığını belirten Hasan Akay, “Mevlana dünyada hemen hemen herkes tarafından bilinen ama anlaşılması zor olan büyüklerden biri. Onu anlayanlar çatışmayı bırakıyorlar. Mevlana’nın en büyük mesajı muhabbet ve sevgi üzerine kurulu olduğu için onu dinleyenlerin gerçekten mutlu olduklarını görüyoruz. Dünyadaki her kültürün insanına hitap edebilecek bir eser sahibi olduğu için Mevlana’yı anlamaya ve anlamlandırmaya ihtiyacımız var” diye konuştu.Panel sonrası konuşmacılara, Ahmed Avni Konuk’un Mesnevî-i Şerîf Şerhi hediye edildi.