YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Mevlevi Mutfağı Geleneği Konya'da Yaşatılıyor

Konya'da faaliyet gösteren "Somatçı Fihi Ma Fih" adlı mekanda, tava kebabı, incirli et, Fihi Ma Fih çorbası ve sirkencübin şerbeti gibi

Konya'da faaliyet gösteren "Somatçı Fihi Ma Fih" adlı mekanda, tava kebabı, incirli et, Fihi Ma Fih çorbası ve sirkencübin şerbeti gibi tatların yer aldığı Mevlevi Mutfağı'na ait yemek ve içecekler sunuluyor. Misafirlere, Mevlevi Mutfağı ve o döneme ait gelenekler anlatılarak, bu kültür devam ettirilmeye çalışılıyor. İşletmenin Müdürü Yılmaz Candan, yaptığı açıklamada, hem çok farklı bir şey yapmak hem de eski kültürü canlandırmak düşüncesiyle, Mevleği Mutfağı'nı araştırmaya başladıklarını söyledi. İçlerindeki, bu kültürü yaşatma isteğinin, onları şehir şehir gezmeye yönelttiğini dile getiren Candan, Afyonkarahisar, Çanakkale ve Şanlıurfa'da bulunan Mevlevihaneler gibi daha birçok yere giderek, 13. yüzyıla ait mutfak kültürüyle ilgili araştırma yaptıklarını ifade etti. "Eski mutfak kültürümüzü canlandıralım düşüncesiyle bu mekanı açtık. Mekanımızda, Mevlevi ve Selçuklu mutfağına ait yemekleri yapıyoruz" diyen Candan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Somat 'sofra', somatçı da 'sofrayı kurup kaldıran kişi' anlamına geliyor. Somatçılık, Mevlevi dergahında 18 görevden 10. sırada yer alıyor. Biz de mekanımıza bu ismi verdik. Yaptığımız yemekleri yaklaşık 200 kişiye tattırıp, beğenilen çeşitleri menüye koyduk. Burası 3 yıldır faaliyette. Bu kültürü yaşatmak için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Genellikle değişik tatlar arayanlar bizi buluyor. Çoğunlukla Konya dışından misafirlerimiz geliyor." - Sirkencübin şerbetiyle başlanıyor Candan, yurt içi ve yurt dışından gelenlere, hem Mevlana'nın Mesnevisi hem de Mevlevi Mutfağı hakkında bilgiler vererek, bu kültürü devam ettirmeye çalıştıklarını vurguladı. Sunuma, o döneme ait yemeklerden önce ve sonra içilen, üzüm sirkesi, bal ve sudan yapılan "sirkencübin" şerbetiyle başladıklarını aktaran Candan, şunları kaydetti: "Mevlevi Mutfağı'na ait bu şerbetin, yemeklerden önce iştah açıcı, yemekten sonra da hazmedici özelliği var. Şerbetin ardından yine o döneme ait Fihi Ma Fih ve tutmaç çorbamızı servis ediyoruz. Tutmaç çorbası Mesnevi'de geçer. Mevlana'nın eserinin adı olan Fihi Ma Fih de 'Ne varsa içinde, içindekinin içinde' veya 'özün özü' anlamı taşımaktadır. İçinde nohut, dana eti, mercimek, bulgur ve fasulye gibi birçok tahılı barındırdığı için biz de bu çorbanın adını Fihi Ma Fih koyduk. Yemeklerimizde o dönemde olduğu gibi domates, salça, biber, patates ve sıvı yağ kullanmıyoruz. Yemeklerimizi, yemiş, kuruyemiş ve bitki kökleriyle soslandırıp tereyağlı şekilde sunuyoruz. Mevlana'nın, bademin her bir çizgisinden aldığı ilhamı düşünerek, yemeklerin yanında bademli bulgur pilavı sunmaktayız. Yemeklerimiz çok hafiftir, mideye rahatsızlık vermez." - Şeb-i Arus yoğunluğu var Candan, mekanlarına özellikle Şeb-i Arus'ta Japonya, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri ve Balkan ülkelerinden çok sayıda müşterinin geldiğini belirtti. Yurt dışından misafirlerin gelmesinin kendilerini çok memnun ettiğini anlatan Candan, "Şeb-i Arus'ta mekanımızda yer kalmıyor. Kapasiteyi aşıyoruz diyebilirim. Misafirlerimiz özellikle sirkencübin şerbetinden alıp ülkelerine götürüyor. Buraya gelen bir başkasına, o da bir diğerine tavsiye ediyor. Bu sayede Mevlevi Mutfağı yayılmaya devam ediyor. Amacımıza ulaştığımızı görmek bizleri çok mutlu ediyor" diye konuştu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler