Mezarı kazılırken kurtuldu

Kocaeli'nin Körfez ilçesi'nde yedikleri mantardan zehirlenen 23 yaşındaki Sibel Arabacı öldü, eşi 26 yaşındaki Murat Arabacı ise ölüme saatler kala bağışlanan karaciğerle hayata tutundu. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde Murat Arabacı'ya karaciğer nakli ameliyatını yapan Prof.Dr. Ekrem Kaya, "Sibel Arabacı'yı organ nakli olmadığı için maalesef kurtaramadık. Ailesinin mezar yerini aldığı Murat Arabacı'yı ise Antalya'da bağışlanan karaciğeri Sağlık Bakanlığı'na ait uçak ile Bursa'ya getirip son anda kurtardık. Buna resmen 'ipten alma' denir" dedi.

Körfez İlçesi'nde oturan Sibel ve Murat Arabacı çifti 3.5 yıl önce severek evlendi. Oto tamirciliği yapan Murat Arabacı, 2.5 yıl önce dünyaya gelen çocuklarına "Canımdan çok sevdiğim" dediği eşinin isteği üzerine Anıl adını koydu.

Geçen 30 Ekim günü Murat Arabacı, bir arkadaşının ormanda toplayıp kendisine verdiği mantarları evine getirdi. Aynı gece mantarları yiyen çiftin gece boyunca mideleri ağırdı. Kusmaya başlayan Murat Arabacı, "Her halde ben kurtardım" diye düşünürken Sibel Arabacı, eşinin kendisini hastaneye götüremeyeceğini anlayınca, sabah saat 06.00'da akrabalarından yardım istedi.

Mezarı kazılırken kurtuldu | www.mynet.com/video

Kayınbiraderi tarafından Körfez Devlet Hastanesi'ne götürülen Sibel Arabacı doktorlara, "Mantar yedik bundan zehirlenmiş olabiliriz" dedi. İğne yapılan Sibel Arabacı, daha sonra evine gönderildi. Murat Arabacı ise hastaneye gitmedi.

Öğleye doğru durumları daha da kötüye giden Sibel ve Murat Arabacı çifti bu kez yakınları tarafından Derince Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada bir süre müşahade altında tutulan Sibel ve Murat Arabacı, ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk edildi.

TEK UMUTLARI ORGAN NAKLİYDİ
Yedikleri zehirli mantardan karaciğerleri iflas eden Sibel ve Murat Arabacı komaya girdi ve kendilerine organ nakli kaçınılmaz oldu. Beklenen organlar gelmeyince durumları her geçen gün biraz daha da kötüye giden Arabacı çiftinden Sibel, Kurban Bayramı'nın son günü olan 9 Kasım Pazartesi günü kurtarılamayıp yaşamını yitirdi.

Yengesinin ölümünden sonra ağabeyinden de ümitlerini kestiklerini söyleyen Filiz Otar, bundan sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Açıkçası Sibel ve ağabeyimden ümitlerimizi kestik. Sibel ölünce cenazesini Kocaeli’nde hastane morguna getirdik. Bu sırada yengemle birlikte ağabeyim için de mezar yeri aldık. Onun da eşi gibi aynı kaderi paylaşacağını düşünüyorduk. Bir gün sonra hastanede Sibel'in cenazesini yıkatırken Bursa'dan acı haber bekliyorduk. Bu sırada üniversiteden bizi aradılar. Acı haberi duyacağımızı düşünerek telefonu açınca kulaklarımıza inanamadık. Beklenen karaciğer için Antalya'dan bir hastanın organlarının bağışladığını, karaciğerin Bursa'ya getirileceğini söylediler. Acilen kan gerekliğini bildirdiler. Biz de aile fertleri olarak özel otomobillerimizin yanı sıra iki minibüs kiralayıp kan vermek için Bursa'ya geldik. Karaciğer, Sağlık Bakanlığı'nın özel uçağı ile geldi. Biz de kan verdik. Organ nakli gerçekleşti. Ağabeyimin durumu şu anda çok iyi. Kendine gelince ilk önce Sibel'i ve Anıl'ı sordu. Üzülmemesi için yengemin ölüm haberini ona söyleyemedik."

PROF.DR. EKREM KAYA: BUNA İPTEN ALMA DENİR
Murat Arabaycı'yı karaciğer nakil ameliyatı ile yaşama döndüren Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı ve Karaciğer Nakli Direktörü Prof. Dr. Ekrem Kaya, hastasını 'ipten aldıklarını' söyledi. Organ nakli olmadığı için karaciğeri iflas eden Sibel Arabacı'nın kurtarılamadığını açıklayan Prof.Dr. Kaya, şunları söyledi:

"Murat'ın durumu da çok kötüydü. Sibel öldükten sonra kendisine bir kaç saat süre tanımıştık. Bu sırada Antalya'dan sevindirici haber geldi. Normalde bağışlarda bizim kendi ekibimiz gidip karaciğeri alıp getiriyor ve naklediyordu. Zamanımız olmadığı için Akdeniz Üniversitesi'ndeki arkadaşlara rica ettim. Onlar karaciğeri alıp Sağlık Bakanlığı'na ait özel uçakla Bursa'ya gönderdiler. Organı karşılayıp son sürat üniversiteye yetiştirerek, 8 saat süren ameliyat ile naklettik. Murat'ın durumu şu anda çok iyi. Bir kaç gün içersinde normal hayata döner. Murat'ın yaşamasına ben, 'ipten alma' diyorum" dedi.

Yaşanan bu olayın iki önemli konuyu bir kez daha gündeme getirdiğini söyleyen Prof. Dr. Ekrem Kaya, "Birincisi kültür mantarı dışında, doğadan toplanan mantarların kesinlikle yenmemesi gerekiyor. Daha önce zehirli olmayan mantarlar daha sonra insanı öldürebiliyor. Bir diğeri ise organ bağışı. Antalya'dan gelen o karaciğer ölmek üzere olan Murat'ı yaşama döndürdü. Organ bir kaç saat sonra gelse hasta ölecekti. Bu olay organ bağışının son anda bir başka insanı nasıl hayata bağladığının en güzel örneklerinden biridir" diye konuştu.