Mezarlıktaki "garipler"

ENSAR ÖZDEMİR - Musalla taşındaki tabutun başında duran imam, "er-hatun kişi niyetine" kıldırdığı namaz öncesi mezarlık görevlilerinden oluşan cemaate dönerek sordu: "Merhumu nasıl bilirdiniz?" Ancak merhumun ne tanıyanı vardı, ne de bir adı... Namaz kılındı, imam helallik istedi, mezarlık görevlileri "helal olsun" dedi. İmam tabutu omuzlayan 4 görevliyle ağır adımlarla kabristanda ilerledi. Üzerinde zambaklar, güller bulunan ve bir çoğu mermerle yapılmış onlarca mezarın yanından geçildi. Tabutunun baş kısmında "2013-031" numarası bulunan merhum, kimsesizler için ayrılan bölüme getirildiğinde önceden kazılmış olan kabre imamın duaları eşliğinde defnedildi. Türkiye'de hemen her kentin mezarlığında kimsesizler için bir bölüm bulunuyor tıpkı Adana'daki Küçükoba kabristanında yer alan "Garipler" mezarlığı gibi. Burada yatanların bir kısmı erkek, bir kısmı kadın, kimi bebek, kimi genç, kimi yaşlı. Onları aynı yerde toplayan ise kimsesizlik. Kimi bir kazada ölmüş, kimi yalnız yaşadığı evde, kimi öldürülmüş ve yakılan cesedi bir kuytuya atılmış, kimi ölü doğmuş ya da doğduktan sonra öldürülerek küçücük bedeni bir çöp tenekesine atılmış. Ailesi bulunamayan ya da sahip çıkılmayan cenazeler Adana'daki "garipler" mezarlığında ebedi ikametlerine çekilmiş durumda. -15 gün bekledikten sonra kimsesizler mezarlığına defnediliyor- Adana Mezarlıklar Müdürü Kamil Yiğenoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Adli Tıp Kurumunda bekletilen cenazelerin 15 gün içerisinde teslim alınmaması veya kimliği tespit edilememesi halinde defin evraklarıyla kendilerine gönderildiğini anlattı. Kimsesizler için ayrılan mezarlıkta yapılan defnin İslami kurallara göre gerçekleştirildiğini belirten Yiğenoğlu, numaraya göre defnedilen kişinin dosyaya ölüm yılı, numarası ve cinsiyet, yaş bilgileriyle kaydedildiğini belirtti. Mezarların da sahipsiz olması nedeniyle bakımlarının mezarlık görevlilerince yapıldığını dile getiren Yiğenoğlu, çökme meydana gelen mezarlara da toprak ilave edildiğini kaydetti. -Kimliği daha sonra tespit edilenler- Adli Tıp Kurumundan gelen cenazelerden DNA örneklerinin de alınarak muhafaza edildiğine işaret eden Yiğenoğlu, müracaat olması halinde DNA karşılaştırmasıyla ailesine teslim edilebilen mezarların bulunduğunu, bunların bir kısmının başka bir yere nakledildiğini, bir kısmının ise olduğu yerde mermer veya betonla yapımının gerçekleştirildiğini söyledi. Kimlik tespiti yapılanların fazla olmadığına dikkati ceken Yiğenoğlu, Suriye'deki iç savaş nedeniyle yaralanan ve burada hayatını kaybeden bazı kişilerin definlerinden bir süre sonra ailelerine ulaşıldığını, onların da mezarlarının bakımını burada yaptıklarını ifade etti.