Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi'nin 10. Olağan Kurultayı'ndan yeniden genel başkanlığa seçildi.
[
****](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/mhpde-kurultay-heyecani-mhpde-kurultay-heyecani/10923/975361/)
1241 delegeden 1214'ünün oyunun geçerli sayıldığı seçimde, ilk turda gereken salt çoğunluğu geçen (725 oy) Bahçeli, altıncı kez aday olduğu genel başkanlık koltuğuna yeniden oturdu. (Alparslan Türkeş'in vefatının ardından ilk kez 1997 yılında genel başkanlığa seçilen Bahçeli, 2000, 2003, 2006 ve 2009 yıllarındaki kongrelerde de genel başkanlık koltuğunu korumuştu)
Burada altı çizilmesi gereken nokta, delege sayısının 5’te 1’inden fazla oy alan
Koray Aydın’ın (441 oy), Olağanüstü Kurultay çağrısı yapma hakkını kazanması oldu. Diğer aday Müsavat Dervişoğlu ise 48 oyda kaldı. Muhaliflerin aldığı oy oranı “Genel Merkez yönetimine ilişkin rahatsızlık ve parti içi muhalefet güçleniyor” değerlendirmesine yol açtı
Ankara Arena Spor Salonu'nda yapılan kurultayda, genel başkanlık seçiminin ardından Merkez Yürütme Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu seçimleri gerçekleştirildi.
Koray Aydın’ın çarşaf listeyi delme girişmleri sonuç vermedi ve Bahçeli’nin listesi eksiksiz şekilde kabul edildi. Böylece 75 kişilik MYK ve 9 kişilik MDK da belirlendi.
Bahçeli, mevcut MYK’nın yaklaşık yarısından fazlasını değiştirirken, dikkat çeken isimlerin başında eski milli futbolcu Saffet Sancaklı yer aldı. Sancaklı, 53. sıradan MHP’nin yeni MYK’sına seçildi.
**MYK Üyeleri**
Oylama sonucu ilk sırada yer alan Tuğrul Türkeş, 701 ile en çok oyu aldı. 75. sıradaki Halil Öztürk 592 oy aldı.
Bahçeli'nin, mevcudunun yarısına yakının değiştirdiği partinin Merkez Yürütme Kurulu şu isimlerden oluştu:
Yıldırım Tuğrul Türkeş, Edip Semih Yalçın, Faruk Bal, Tunca Toskay, İsmet Büyükataman, Münir Kutluata, Reşat Doğru, Emin Haluk Ayhan, Sadir Durmaz, Mevlüt Karakaya, Ruhsar Demirel, Mustafa Erdem, Hamit Ayanoğlu, Abbaz Bozyel, Zuhal Topçu, Atilla Kaya, Ahmet Kenan Tanrıkulu, Celal Adan, Murat Başesgioğlu, Oktay Öztürk, Bahattin Şeker, Şefkat Çetin, Yaşar Yıldırım, Mustafa Mit, Ömer Haluk Pirimoğlu, Necati Özensoy, Cemal Çetin, Hayrettin Nuhoğlu, Ahmet Münip Gökçen, Harun Öztürk, Turan Yaldır, Alper Çağrı Yılmaz, Mehmet Parsak, Ruhi Ersoy, Mehmet Kılıç, Erol Gül, Hamit Kocabey, Selçuk Coşkun, Alparslan Kaya, Yılmaz Tankut, Hidayet Kılıç, Sahir Solmaz, Salih Dilek, Recep Dumanlı, Mustafa Hidayet Vahapoğlu, Mehmet Sami Uzun, İsmail Hakkı Yücel, Kamil Aydın, Nizamettin Kazancı, Veysel Esen, Mustafa Eraslan, Osman Durmuş, Saffet Sancaklı, Kemal Çelik, Taner Gökçek, Murat Türkmen, Mehmet Bülent Karataş, Özcan Pehlivanoğlu, Ömer Demirel, Kadir Şekerci, Erdem Karakoç, Mehmet Müftüoğlu, Mehmet Ali Tanrıverdi, Hediye Akdere, Şenol Bal, Sema Doğan, Figen Tosuner, Muharrem Yıldız, Hasari Güler, Bulduk Özdemir, İbrahim Çiftçi, Erkan Bülent Haberal, Hüseyin Yıldız, İbrahim Karayiğit ve Halil Öztürk.
**MDK ÜYELERİ**
Merkez Disiplin Kurulu ise Fatin Özdemir, Talat Göğebakan, Öncül Kazancı, Yücel Bulut, Bahadır Akyüz, Hızır Ofluoğlu, Erdem Şenocak, Metehan Özkan, Adnan Serbes'ten oluştu.
**"FİTNE AMACINA ULAŞAMAMIŞTIR"**
Seçimlerin tamamlanmasının ardından kürsüye çıkan
Devlet Bahçeli, delegelere bir teşekkür konuşması yaptı.
Bahçeli konuşmasında, ''Bugün, başını kaldıran fitne, amacına ulaşamamıştır. Partimizi içten oyma ve etkisiz kılma girişimleri sonuçsuz kalmıştır. MHP'ye kurulan tuzaklar boşa çıkarılmıştır. İçimize sokulmaya çalışılan dedikodu ve entrika Türkiye sevdalısı siz değerli dava arkadaşlarım tarafından yerle bir edilmiştir.
Bugünkü tabloyla partimizin itibar ve saygınlığı kazanmıştır. Partimizin 43 yıllık birikim ve hatıraları yeniden zafere ulaşmıştır. Milliyetçi ülkücü irade seçimini yapmış ve istikrarda karar kılmıştır. Milliyetçi ülkücü duruş, maceraya prim vermemiş, Türk milletinin yanında durduğunu haykırmıştır.
Muhterem dava arkadaşlarım, milliyetçi hareketi dün, bugün ve yarın ölçeğinde vicdan terazisiyle tartmışlar ve iradelerini yansıtmışlardır. Mensubu olmaktan gurur duyduğumuz ve Türk siyasetinin en büyük geleneklerinden olan partimiz basiretin ve erdemin yolundan ve izinden ayrılmayacağını kanıtlamıştır. Bu açıdan son derece mutlu ve bahtiyarım'' dedi.
**"BİRLEŞME, KUCAKLAŞMA GÜNÜDÜR"**
"Tekrar üstlendiğim bu kutlu görevi layıkıyla bir kez daha yerine getireceğimden ve sizlerin yardımınızla Türk milletinin sözcüsü olacağımdan ve Milliyetçi Hareket Partisinin iktidara taşımak için elimden gelen çabayı göstereceğimden hepiniz emin olunuz" diyen Bahçeli şunları söyledi:
**BAHÇELİ'NİN KURULTAY KONUŞMASI**
"Gelecek endişesi taşıyan herkes üç hilale bel bağladı. Akdeniz'in hatıralarını, Karadeniz'in çırpınışını ve Ege'nin meydan okuyuşunu getirdiniz sefa geldiniz.
Bayrak çekildiği yerde nazlı nazlı dalgalanıyor, sonsuza dek dalgalanacak. Milliyetçi hareket varsa umut vardır.
Medeniyetler arasındaki çatışmaya Türk birliği hala umut olmaktadır.
AKP tercihini yapmıştır, karanlık seçimini milletimizin gözü önünde gerçekleştirmiştir. Az kalsın PKK ve İmralı canisiyle gurur duyduklarını ilan edecekti. Onların gururu Mehmetçiğin kanını akıtan peşmergedir, bizim gururumuz sizlersiniz.
Varsın AKP Barzani’yle övünsün. Varsın Kandil çetesinden medet umsun. Başbakan, varsın şeref kartını İmralı’ya gömsün, varsın dipsiz bölücülük kuyusunda çırpınarak kendine yol bulmaya çalışsın.AKP, teröristlerle onur kazansın, bize şehit analarının varlığı yeter. AKP, Oslo'da düşmanla masaya otursun, biz sizlerle olalım yeter.
Siz bunlara bakmayın, mümtaz fertler bu salondadır. Milliyetçi hareket tarafı belli ve gözkamaştırıcıdır. MHP, 43 yılı geride bırakarak yola emin adımlarla devam etmektedir. MHP, Türkiye merkezli yeni bir medeniyet anlayışını kendisine hedef olarak seçmiştir.
**'BAŞBAKAN'IN 2071 HEDEFİ ALDATMACA'**
2023 projesini 1997 yılından bu yana gündeme getiren MHP'dir. Başbakan 2023 projesini kendisine maletmekten vazgeçmemektedir.
Başbakan Erdoğan'ın 2071 hedefi aldatmacadır. Bu gidişle Malazgirt Zaferi'nin bininci yıl dönümünde Anadolu'da Türk milleti kalmayacaktır. Başbakanın 2071 hedefinde Türk milleti yoktur. Başbakanın 2071 hedefinde Türk yoktur, Türk vatanı da yoktur.
**'ÜLKÜCÜ VİCDANIN AĞIRLIK MERKEZİDİR'**
Ülkücü; Türk miletinin umududur, Türkçe duyan, Türkçe seslenen ve Türkçe bakandır. Ülkücü Bosna'da yıkılan ve yakılan hayallerin tamircisidir. Ülkücü, vefanın ve vicdanın ağırlık merkezidir.
**'OKYANUS ÖTESİNE TUTUNMADAN İKTİDAR OLACAĞIZ'**
Kendimiz kalarak, kendimiz olarak, benliğimizden, ülkülerimizden ve düşüncelerimizden ayrılmadan iktidar olunabileceğini inşallah göstereceğiz, inşallah kanıtlayacağız. Okyanus ötesine tutunmadan Türk milletinin iktidarını kuracağımızı mutlaka ispatlayacağız.
Küresel ayak oyunlarına uyduluk yapmadan, emperyalistlerin dümen suyuna girmeden, değerlerimizi ve milletimizin varlık haklarını peşkeş çekmeden iktidara ulaşılacağını dosta da düşmana da göstereceğiz.
Bu zor değildir. Bu imkânsız değildir. Ülkücü Cumhurbaşkanı, Ülkücü Başbakan ve Ülkücü Meclis başkanının aynı anda ve eşgüdüm halinde bulunması ve çalışması hayal değildir.
Biz ya devlet ülküleşecek ya da ülkücüler devletleşecek desturunu yıllar öncesinde bunun için haykırdık.
**'VATANIMIZI TAKSİMAT YAPTIRTMAYIZ'**
Ölürüz de milletimizden vazgeçmeyiz. Ölürüz de bir tek insanımızdan taviz vermeyiz. Ölürüz de vatan toprakları üzerinde taksimat yaptırtmayız. Ve Ne Mutlu Türküm Diyene sözünden de asla ayrılmayız.
**'HAKLI ÇIKTIK...'**
Yaşadıklarımızdan ve çıkardığımız tecrübelerden, 3 Kasım 2002 tarihinde AKP’nin iktidara gelişi, bize göre Türk milletinin beşinci yıkım ve muhatap kaldığı tehdittir. AKP’nin neden olduğu buhran ve tehlikeler artık hiçbir şeye sığmayacak kadar ağırlaşmış ve fazlalaşmıştır.
Sözde Kürt sorunu tanımından uzaklaşın, Türk milletinin eşit ve saygın fertlerini sorun olarak görürseniz olayların önünü alamazsınız, dedik, haklı çıktık.
Bölücü militanların inlerini imha edin, Kandil’e Türk bayrağı dikin, aksi takdirde terör örgütünün dayatmalarıyla karşılarsınız dedik, haklı çıktık.
İmralı canisiyle görüşmeyin, müebbet hapis cezası almış terör suçlusunu muhatap almayın, Türk milletinin kudretini lekeletmeyin, aksi halde İmralı’yı siyasallaştırır ve örgütünü yönetmesini kolaylaştırırsınız dedik, haklı çıktık.
Barzani’ye güvenmeyin, kediye ciğeri emanet etmeyin, Türkmenlerin hakkını koruyun, terörü himaye eden hayasızla görüşürseniz oyalanırsınız ve oyuncuğa dönerseniz dedik, haklı çıktık.
AKP zihniyetine ne dediysek doğru çıktı.
**'BIRAKIN ÇÖZÜM KARŞITI DESİNLER'**
Türkiye’de Kürt sorunu yoktur. Tarihsel süreç içinde Türk milleti üzerinde oynanan oyunlar ve bölücülük kalkışması vardır. Sözde Kürt sorunu kanlı emperyalistlerin tuzağıdır. Sözde Kürt sorunu bölücü terörün hain ve kanlı eylemlerini sakladığı ihanet kılıfıdır.
Türk milleti mozaik değildir. Türk milleti derin farklılıkların uyum ve ittifakıyla kurulmuş geçici ve gevşek bir topluluk değildir.
Sözde Kürt sorunu Şark Meselesinin bir parçasıdır. Sözde Kürt sorunu Sevr paçavrasının özü ve esasıdır.
Üç Hilal teslim alınmadıktan sonra hain niyetler nefes alamayacaktır. Milliyetçi Hareket yıkılmadıktan sonra Türkiye çözülemeyecektir. Bizim, tarihi kökleri olan, kim ya da kimler tarafından aramıza sokulduğu belli olan iblis planlarını konuşmak şöyle dursun, dönüp de bakmamız bile kendimizi inkâr anlamına gelecektir. Bunun için bize çözüm karşıtı diyorlar, bırakın desinler.
Milliyetçi Hareket Partisi, Kürt kökenli kardeşlerimizi sorun ve problem olarak gösterenlere müsamaha etmez. Ne var ki Kürt kökenli kardeşim de üzerinde oynanan oyunu artık görmelidir.
Kendisi etrafında çevrilen dolapların farkında olmalıdır. Terör baronlarına izin vermemelidir.
**'TEHDİT ÇOK AÇIK'**
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş esasları; Türk milletinin adı ve milli kimliği, tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek dil ülküleri alenen tartışılmakta ve yıkılmak istenmektedir.
Kimliksiz, parçalı millet ve milleti bölünmüş devlet arayışları şerefsizce sürdürülmektedir.
Başta milletvekilimiz Engin Alan olmak üzere mücadele kaharamanları parmaklıklar arkasına atılmıştır. Bugün durum çok ciddidir tehdit çok açıktır.
Milliyetçi Hareket Partisi de, milli değerlerine, milli kimliğine, vatanına ve devletine, bayrağına ve bin yılın göz nuruna sonuna kadar sahip çıkacak aziz milletimize inanmakta ve bunun için de “Türk Milleti Sensiz Asla” diyerek kararlılık beyanında bulunmaktadır.
**MİLLİ MUTABAKAT**
Bu kapsamda 10. Olağan Büyük Kurultayımız vesilesiyle, belirlediğimiz şu milli mutabakat ve hususların herkes tarafından bilinmesini istiyor ve bunu temenni ediyorum:
1- Türkiye devleti sokakta bulunmamıştır. Sokağa, teröre ve AKP’ye de teslim edilmeyecektir.
2- Türkiye Cumhuriyeti Devleti tektir, ülkesi ve milleti bir ve bütündür.
3- Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu ve sahibi topyekûn büyük Türk milletidir.
4- Türkiye Cumhuriyet Devleti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes; ırk, dil, din ve mezhep farklılığına bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk milletinin eşit ve saygın fertleridir.
Milli varlığımızın temeli bu mensubiyet şuuru ve milli birlik ruhudur ve Türklük üst ve vazgeçilmez kimliğimizdir.
5- Türk milletine yeni kimlik ve isim arayışları, yeni vatandaşlık icatları boş ve nafile faaliyetler olarak kalmaya her zaman mahkûmdur.
6- Türk milleti varsa, Türkiye Cumhuriyeti Devleti de ilelebet payidar kalacaktır. Unutulmasın ki, Türkiye asla Türk milletsiz olamayacaktır.
7- Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve büyük Türk milletinin varlığına Türk milliyetçileri bir, iri ve diri olduktan sonra kimse son ihanet vuruşunu yapamayacak ve kâbus rüyaları gerçekleşmeyecektir.
8- Bu yüzden, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in, hain emeller karşısında sessiz, duyarsız, tepkisiz ve hareketsiz kalması asla düşünülemeyecektir.
9- Türkiye bizimdir, bu aziz vatan hepimizindir ve bunun için haykırarak diyoruz ki; Türk Milleti Sensiz Asla."
Bahçeli'nin konuşmasının ardından kürsüye diğer başkan adayları Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu çıktı.
**'TÜRKİYE'NİN GÜÇLÜ BİR MHP'YE İHTİYACI VAR'**
Kurultaydaki konuşmasında AK Parti'yi eleştiren Trabzon milletvekili Koray Aydın, hükümetin ''yandaş basın'' yarattığını, özellikle bürokrasideki milliyetçi, ülkücü kadrolara savaş açtığını, devleti ''çete'' gibi yönettiğini, sahte raporlar hazırlattığını iddia etti.
Habur'da yaşananların ardından Oslo görüşmelerine ilişkin ses kayıtlarının ortaya çıktığını vurgulayan Koray Aydın, ''İhtilal yapacaklar'' diye ''askerlerin sürek avıyla içeri atıldığını ve mıntıka temizliği'' yapıldığını öne sürdü.
Aydın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile masaya oturmaması gerektiğini ifade etti.
Yeni anayasanın, anlattığı tablonun tamamlayıcısı olduğunu, böylece Türk kavramının alt kültür haline getirileceğini ve Türk milletinin varlığının ortadan kaldırılacağını ileri süren Aydın, bunlar gerçekleşmeden harekete geçilmesi gerektiğini belirtti.
Böyle bir duruma kayıtsız kalamayacaklarını bildiren Aydın, ''Türkiye'nin güçlü bir MHP'ye ihtiyacı var'' dedi.
''Ülkücü ülkücünün kardeşidir diyerek birbirimizi kucaklamalıyız'' ifadesini kullanan Koray Aydın, ülkücü harekette bir gün bile bulunmuş herkesi kucaklayacaklarını söyledi.
Birey temelli bir hareketin başlayabilmesi için partiye üyelik sistemini değiştireceklerini bildiren Aydın, en az 3 milyon kişiyle ön seçim yapacaklarını ve kimsenin Ankara'da parti genel merkezinde, katlarda dolanmasına izin vermeyeceklerini belirtti.
Partideki mevcut yapının ''bir kişiyi korumak isteyenlerin sistemi'' olduğunu iddia eden Aydın, bu yapının küskünler yarattığını savundu.
Aydın, her seçimde oylarını artıran iktidarın maskesini indirmek için seferberlik ruhuna ihtiyaç olduğuna işaret ederek, ''Başkalarının balkon konuşmalarını dinlemek değil iktidar olmak zamanı'' dedi.
**'OTORİTE YETKİDEN DEĞİL SEVGİDEN KAYNAKLANIR'**
Müsavat Dervişoğlu da, küskünlüklerden muzdarip olan milliyetçi hareketin zaman zaman kraldan çok kralcı davranmak gibi bir davranış bozukluğuna sahip olduğunu ileri sürdü.
MHP'nin başka partilere benzemediğini, ülkücü hareketin farklı olduğunu savunan Dervişoğlu, ''Biz hayatları boyunca 40-45 yılı birbiriyle geçiren insanların bulunduğu, sorunlarını divanda çözmeye muvaffak olan bir partiyiz. Derdi olan birileri varsa bu kürsüde çıkıp konuşsun'' dedi.
Gönüle göre konuşamamayı milliyetçi hareketle öğrendiğini ifade eden Dervişoğlu, ''Siz beni alkışladığınızı sanıyorsunuz ama aslında ülkücü hareket kendini alkışlıyor'' ifadesini kullandı.
Milliyetçi hareket içinde otoritenin yetkiden değil sevgiden kaynaklanması gerektiğinin altını çizen Dervişoğlu, kendisine oy veren ya da vermeyen dava arkadaşlarının hiçbiriyle hukukunun değişmeyeceğini vurguladı.
**SALONDA SİGARA UYARISI YAPILDI**
Müsavat Dervişoğlu'nun konuşmasının ardından, Sağlık Bakanlığı yetkilileri sigara içilmemesi konusunda Divan Başkanlığı'na başvurdu. Bunun üzerine Divan Başkanı Tuğrul Türkeş, anons yaparak salondakileri sigara içilmemesi konusunda uyardı.
**7 BAŞKAN ADAY ADAYI**
Kurultay'da partinin yönetim kadrosu da yeniden şekillenecek. Kongrede, genel başkanın yanı sıra Merkez Yürütme Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu üyeleri de seçilecek.
Kongrede 11 adayın yarışması bekleniyordu ancak 4 aday Devlet Bahçeli lehine adaylıktan çekildi. MHP'nin ilk kadın genel başkan adayı olması beklenen Nurhan Karakan'ın da aday olmadı.
**'TÜRK MİLLETİ, SENSİZ ASLA'**
Kurultay'ın sloganı ise, "Türk milleti, sensiz asla" olarak belirlendi.
**'POSTERİMİ ASMAYIN'**
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kongrede salonda posterlerinin asılmamasını istedi. "Ben de herkes gibi adayım" diyen Bahçeli, posterlerinin asılmaması talimatı verdi.
Kırmızı beyaz bayraklarla süslenen salonda platformun üstünde büyük Türk bayrağı, iki yanında da Atatürk ve Alparslan Türkeş fotoğrafları ve hemen altında da iki led ekran yer alıyor.
Salonda ''Devletsiz millet olmaz, milletsiz devlet olmaz'', ''İlkesi olmayanın ülkesi olmaz, ülküsü olmayanın ilkesi olmaz'', ''Biz büyük Türk milletiyiz'' ve ''1000 yıldır kardeşiz biz'' şeklinde pankartlar asıldı.