ANKARA (ANKA) - MHP Genel Başkan Yardımcısı, Gaziantep Milletvekili E. Semih Yalçın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'ye döner dönmez yaptığı açıklamaları eleştirerek, "Erdoğan, Türkiye'deki siyasi tansiyonu düşürme, sis ve şüphe bulutlarını dağıtma gayreti güden tek cümle kurmadığı gibi, aksine kamplaşmayı, cepheleşmeyi körükleyecek bir meydan okuma sergilemiştir. Nush ile uslanmayanı halk tekdir edecek, geldiği yere yollayacaktır" açıklamasında bulundu.
MHP'li Yalçın yaptığı yazılı açıklamada, Gezi Parkı eylemlerinin "çığırından çıkması" üzerine MHP'nin takındığı tutumun bazı çevrelerce eleştirildiğinin görüldüğünü belirtti.
Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesi ve yerine AVM yapılması kararına karşı vatandaşların yaptığı eylemin AK Parti'nin "dediğim dedik ve halkı hiçe sayan" tavrına dur deme kararının bir başka tezahürü olarak başladığını ifade eden Yalçın, "Apolitik ve ayyaşlar kitlesinden ibaret zannedilen insanlarımızın, memleketin durumuna ve AKP'nin dayatmalarına bigâne kalmayacağı anlaşılmıştır" dedi.
Eylemi manipüle etmek için karanlık ellerin derhal harekete geçtiğini savunan Yalçın, "Sözde Türk Baharı başlatmak isteyen taşeronlar tarafından bu eylemler bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Taksim'i Tahrir'e çevirmek isteyenler tarafından tepkiler kışkırtılarak sokağa taşırılmış, eylemlere kavga ve kan bulaştırılmıştır. Sonuçta iktidarın her alanda giderek artan baskılarına karşı, halkın demokratik haklarını Gezi Parkı'nda kullanmasıyla başlayan bir hareket, provoke edilerek rayından çıkarılmıştır. Başlangıçta haklı gerekçelerle başlıyor gibi görünen eylemler, kargaşa çıkarmak isteyen yabancı istihbarat elemanlarının ve terör örgütü mensuplarının tahrikiyle kanunsuz eylemlere dönüşmüştür. Şüphesiz, polisin orantısız güç kullanması, biber gazını, gaz bombalarını, copu ve tazyikli suyu bir silah gibi kendi vatandaşlarının üzerinde tatbik etmesi, AKP iktidarının diktacı anlayışının ürünüdür. İzmir'de eli sopalı AKP yanlılarının halka saldırıda bulunması ise yandaşlığın çirkin yüzünü göstermiştir.
-"NUSH İLE USLANMAYANI HALK TEKDİR EDECEK"-
MHP'yi sokakta görmedikleri için eleştirenlerin, olayların meydana geliş sebeplerini iyi irdeledikleri takdirde, MHP'nin gerginliği ve çatışma ortamını körüklememek için sorumlu davrandığını göreceklerini belirten Yalçın, şunları kaydetti:
"Başbakan Erdoğan, geç saatlerde yurda döndükten sonra, kendisini karşılayan partililere hitaben yaptığı konuşmada da oldukça sert bir üslup kullanmıştır. Tayyip Erdoğan Türkiye'ye dönmüş, ancak ayağı yere basmamıştır; Türkiye'nin içinden geçtiği tehlikeli süreci görmezden gelen hamaset dolu konuşması, yaşananlardan ders çıkarmadığını göstermektedir. Erdoğan, Türkiye'deki siyasi tansiyonu düşürme, sis ve şüphe bulutlarını dağıtma gayreti güden tek cümle kurmadığı gibi, aksine kamplaşmayı, cepheleşmeyi körükleyecek bir meydan okuma sergilemiştir. Kurmaylarınca önüne konan bilgileri de kalabalıkları yatıştırmak için değil, partisinin tabanına mesaj vermek için kullandığı dikkati çekmiştir. Maalesef Başbakan Erdoğan'ın tutumu eski hamam, eski tastır. Şişkin egosu ve alçakgönüllülükten mahrum oluşu, geri adım atmasına izin vermemiştir. Son günlerde sıkça kullandığı "azgın, vandal' gibi ifade ve deyimler, Başbakan'ın farklı seslere kulaklarını tıkadığının, kendisi gibi düşünmeyenlere dikleşmekten ve onlarla inatlaşmaktan vazgeçmediğinin delilidir. Başbakan Erdoğan'ın bu iflah olmaz tavrı, Türkiye'yi daha fazla gergin ve kavga dolu günlerin beklediğinin, kutuplaşma tehdidinin büyüyerek süreceğinin habercisidir. Artık bu iktidar siyasi ömrünü tamamlamış, miadını doldurmuştur. Bunun içindir ki Erdoğan hükümetinin zevali yakındır. Nush ile uslanmayanı halk tekdir edecek, geldiği yere yollayacaktır. Ancak iktidarı göndermenin yolu, sokaklarda değil, meydanlarda ve sandıkta aranmalıdır. Demokrasi elbette sandıktan, seçimlerden ibaret değildir. Dolayısıyla demokratik tepki eylemleri, meydanlarda ve meşru zeminlerde yapılmalı, pusuda bekleyen küresel güçlere ve bölücü mihraklara fırsat verilmemelidir." (ANKA)