Mhp Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan:

MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, kamu görevlilerinin teslim edilirken ortaya çıkan görüntünün Türk devletine yakışmadığını ifade ederek, “O gün orada serbest bırakılanlar sevinmediler. Onlar, bugün Türkiye’yi yönetenlerden çok onurlu durdular" dedi.

Kütahya’da parti teşkilatı tarafından düzenlenen basın toplantısında konuşan MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, geçen hafta Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yakışmayan, Türk Devleti geleneklerine aykırı birtakım olaylara şahit olduklarını söyledi. Adan, "Hepinizin bildiği gibi bölücü başı, eşkıya başının talimatıyla Kuzey Irak Bölgesi'nde rehineleri teslim ederken Türk Devleti'ne yakışmayan bir tablo ile karşılaştık. Öncelikle bu rehinelerin kaçırılıp rehine haline getirilmesi bir Türkiye ayıbıdır. İkincisi bunları bir tutanakla almaları ise bir ihanettir. O gün orada serbest bırakılanlar sevinmediler. Onlar, bugün Türkiye’yi yönetenlerden çok onurlu durdular. O teslimde Barzani yönetiminin görevlileri de vardı. Bir tiyatro oynanıyor, Türk milletine ihanetin bir tabloyu da hep birlikte seyretmiş oluyoruz” şeklinde konuştu.

AK Parti kongresine Barzani’nin davet edilerek devlet başkanı muamelesinin Türk devletine ihanet olduğunu söyleyen Adan, “2010 referandumunun hemen akabinde dönemin İçişleri Bakanı Barzani’ye gidiyor. Burada bir kağıt üzerinde PKK kamplarını gösteriyor. 'Bu kampların boşaltılması lazım' diyor. Barzani ise 'Bu kamplardan haberim yok' diyor. Oysaki bu kamplar orada duruyor. Barzani yetkililerinin PKK ile ne kadar ilişkili olduklarını rehine teslim esnasında gördük. Bu bizim askerimizi şehit eden, ülkemizin birliğine, dirliğine kasteden, hastaneler, okulları basan ayrılıkçı, ırkçı bir terör örgütünün militanları Barzani’nin bölgesi bu haldeyken, Barzani’yi AK Parti kongresine çağırıp devlet başkanı muamelesi yapmak ihanet değil de nedir? Türk milletinin birlik ve beraberlik noktasına ihanet edercesine, bu milletin askerine, polisine, jandarmasına kurşun sıkan, ayrılıkçı, ırkçı bir terör örgütünün lideri bundan 13 yıl önce bir uçağın köşesinde 'Yargısız infaz var mı?' diye yalvaran bölücü başı, bugün Türkiye’yi şu hale getirdi. Bugün Türkiye’nin dış işleri diplomasisi iki yerden yönetiliyor. Biri Balgat’taki Dışişleri Bakanlığı, diğeri İmralı eşkıyasının yürüttüğü diploması. Mektuplar gidiyor, mektuplar geliyor. Bunlar aşk mektubu değil. Bu mektuplar ne kadar Türk olacağımızın tartışıldığı mektuplar. Bu mektuplar rejim tartışmasının yapıldığı mektuplar. Türkiye’yi iki başkanlı bir sisteme dönüştüren bir AKP yönetimi var” diye konuştu.

Adan, Milliyetçi Hareket Partisi'nin siyaseti iki temel üzerinden yaptığını ifade ederek, bunlardan bir tanesinin ezanı hür, bayrağı hür bir Türkiye, ikincisinin ise adaletin olduğu Türkiye olduğunu belirtti. Parti olarak uzun süredir endişelerini dile getirdiklerini anlatan Adan, "Bu süreç ilk Habur’da başladı. O zaman Türk milletinin temel değerlerinden güç alarak düşüncelerini belirleyen, Türkiye’de yetişmiş olan en önemli siyaset ve devlet adamı olan sayın Devlet Bahçeli 'Bu yıkım projesini yapmayın' dedi. PKK’yı dağdan indirdiler, PKK kendi elbiselerini değiştirmeden otobüslerin üzerilerine çıktı ve Türkiye’yi tahrip eden bir büyük sürecin başlamasına öncülük ettiler. Sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'nin başında bulunan ve Türkiye’nin başbakanı çıktı Milliyetçi Hareket Partisi'ne söylenmedik laf bırakmadı. Devam eden süreçte ayrılıkçı, ırkçı terör örgütü lideri eşkıya başı Adalet ve Kalkınma Partisi'ni yönetir hale geldi” ifadelerini kullandı.

“BİZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'Nİ KURARKEN ÜÇ TÜRKİYE KADAR TOPRAK KAYBEDEREK KURDUK”

Türkiye Cumhuriyeti hukukunun, Ağrılı ile Kütahyalı'yı, Yozgatlı ile Şanlıurfalı'yı, Şırnaklı ile Samsunlu'yu aynı haklara sahip ve eşit birer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak tarif ettiğini anımsatan MHP Genel Başkan Yardımcısı Adan, şöyle konuştu:

“Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurarken üç Türkiye kadar toprak kaybederek kurduk. Bu kurduğumuz devletin adın Türk devletidir. Bu milletin adı Türk milletidir. Bundan rahatsızlık duyan bir tek yer var o da ayrılıkçı, ırkçı terör örgütü ve onun lideridir. Biz bu devleti kurarken bu devletin hukuku var. Bu hukukla Ağrılı ile Kütahyalı'yı, Yozgatlı ile Şanlıurfalı'yı, Şırnaklı ile Samsunlu'yu aynı haklara sahip eşit birer Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak tarif ettik. Dolayısıyla bizim birliğimizi ve beraberliğimizi bozmak isteyen, dış güçlerin de tanzim ettiği haraç alan, eroin satan bu da yetmezmiş gibi Türk milletinin evlatlarına kurşun sıkan ayrılıkçı örgüt şu anda siyasallaştırılmış durumdadır. Türkiye’nin teminatı olan, Türk milletinin varlığının çimentosu olan Milliyetçi Hareket Partisi bu sürece 'Dur' demek için mitingler tertiplemeye başladı. Bunların bir tanesi küçücük bir beylikten dünyada İslam medeniyetinin önünü açan, bir büyük imparatorluğun oluşmasına vesile olan Bursa’mızda 'Kuruluş Mitingi' yapacağız. Bu miting bir siyasi parti mitingi değildir, bir Türkiye mitingidir. Önümüzdeki hafta cumartesi günü Bursa mitingi yapılmış olursa bölücü başı bir daha karargah olmaz. Bir daha kimse gidip bölücü başından destek aramaz. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı arabasının her tarafına ay yıldızlı bayraklar koyarak gezmeye başlar. Herkes ayağını denk alır. Aksi takdirde Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanı ve Başkan Tayyip Erdoğan bir filin zücaciye dükkanına girdiği gibi bütün değerlerin üzerinden geçtiği bir sürece öncülük yapmaya devam edecektir. Milliyetçilik ay yıldızlı bayrağa sadakat değil de nedir? Ay yıldıza sadakatin bile ayaklar altına alındığı bizim ülkemizde buna 'Dur' demek mecburiyetindeyiz” şeklinde konuştu.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, Kütahyalıları, MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı ile birlikte Bursa’da düzenleyecekleri “Türkiye’nin Birlik ve Beraberlik Mitingi"ne davet etti.