MHP Genel Başkan Yardımcısı Kutluata:

MHP Genel Başkan Yardımcısı Münir Kutluata, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun görüşmesine ilişkin, "Açılım sürecinin ayrışma süreci olduğunu bildiğimiz için nasıl ki AKP ile görüşmediysek, bu süreçte de CHP ile görüşmeyeceğiz" dedi.

Adapazarı ilçesindeki bir otelde gazetecilerle bir araya gelen Kutluata, Türkiye'nin, terörle mücadele sürecinin başlamasının ardından ortaya çıkan komplikasyonlarla uğraştığını söyledi.

CHP'nin "Yeni Türkiye, Yeni CHP" söylemine de değinen Kutluata, şöyle devam etti:

"Yeni Türkiye ile kastedilen nedir- Mahkemeleri siyasallaşmış, yargının kontrol altına alındığı, terörle mücadeleyle askerlerin hapse tıkıldığı, terörün taleplerinin siyasi gündem konusu yapıldığı, varlıkların, ekonominin yabancıların eline geçmekte olduğu, toprak satışı kanunlarının çıkarıldığı, daha doğrusu milli bayramların kaldırılmaya çalışıldığı, Gençliğe Hitabe'den rahatsızlık duyulduğu, daha doğrusu Türkiye'nin kuruluş felsefesinin dışında bir Türkiye kastediliyor.

CHP olarak, 'bu konuda böyle düşünüyorum' demek başka bir şeydir, 'yeni CHP olarak yeni Türkiye konusuna katkı vereceğiz' demesi başka bir şeydir. Buraya dikkatinizi çekmek isterim. 'Bu konuyu terör konusu olarak değil, Kürt sorunu olarak alıyoruz' demek suretiyle iktidarla aynı paralelliğe girmiş, hatta kendisi öncülük etme sevdasına düşmüştür."

Kutluata, terör sorununa 'Kürt sorunu' denilmesini MHP'nin kabul edemediğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bu, bir terminoloji seçimi meselesi değildir. 'Bu, Kürt sorunu' dediğiniz taktirde bölücü mihrakları işleten mekanizmanın taleplerinin yerine getirileceği anlamındadır. 'Kürt sorunu' dediğiniz zaman bu sorunu gündeme getiren, dayatan ve kullanılmasını sağlayanlar devlet içinde devlet, millet içinde ayrı bir millet, ayrı sınırlar, ayrı bayraklar, ayrı güvenlik güçleri, ayrı mahkemeler, ayrı vergi sistemi istediklerini her şekilde söylüyor. Bir soruna 'Kürt sorunu' demek, 'bölücü sürecin içindeyim, sempatizanıyım, bayraktarıyım' demektir. Sözde Kürt sorununu, 'Türkiye'nin önüne Kürt sorunu olarak getiriyorum' diyenlerin Türkiye'nin ayrışma ve bölüşme sürecinde rol aldığını ifşa ediyorum.

Açılım sürecinin ayrışma süreci olduğunu bildiğimiz için nasıl ki AKP ile görüşmediysek, bu süreçte de CHP ile görüşmeyeceğiz."

Muhabir: Uğur Subaşı / Atakan Çelik