MHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk:

MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, "Bu milletin birliğine inanmış iman etmiş, bu millete mensubiyetliğini ifade etmekte tereddüt göstermeyen bir isim arayışı içindeyiz. Biz o Çankaya Köşkü'ne çıktığı vakit hiçbir yerinde herhangi bir partinin izi olmayan herkesi kucaklayabilen bir aday arayışı içindeyiz" dedi. Öztürk, partisinin Erzurum il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, maden faciasına değinerek, 13 Mayıs'ta yalnızca Soma'nın değil 77 milyonun tamamının ağladığını belirtti. Soma'da yaşanan facianın Türkiye tarihinin en büyük iş kazası olduğunu ifade eden Öztürk, "Türk milleti 301 madencisine yanmıştır. Soma'ya hüzün çöreklenmiştir. Ekmeğini kömürden çıkaran, yerin yüzlerce metre altında ailelerinin nafakasını kazanmak için ter döken kardeşlerimiz ebediyete intikal etmiştir" diye konuştu. Madenlerde meydana gelen ölümcül vakaların, iş kazalarının muhalefet partilerince Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde zaman zaman gündeme getirilerek, çözüm bulunması istendiğini ancak sonuç alınamadığını vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti: "Başbakan ve hükümet üyeleri sorumluluğu üzerlerinden atmak maksadıyla bu konuda verilen önergelerin meclisi tıkamak, çalıştırmamak için verildiğini iddia etmişlerdir. Oysa asıl meclisi tıkayan AKP grubudur. AKP'li meclis üyeleri yasa çıkarmak için yeterli olan çoğunluğa sahip olmanın verdiği rahatlık ve keyfilikle parlamentoyu istedikleri gibi sevk ve idare etmektedirler. Soma olayına gelinceye kadar muhalefetin hiçbir yasa teklifi, hiçbir önergesi ciddiye alınmamış, bu yasa tekliflerinin ve önergelerin ciddiyet taşımadığı anlamına gelmiyor. Hükümetten daha ciddi olarak meselelere bakılıyor orada. Soma olayına gelinceye kadar hükümetin muhalefetten gelen teklifleri dikkate almadığı gibi gündeme alınanları da reddetmesiyle karşı karşıyayız." - Cumhurbaşkanlığı seçimi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iyi bir zamanlamayla halkın hissiyatına tercüman olacak üslupla önerdiği çatı aday formülünün hükümetin kimyasını bozduğunu savunan Öztürk, "MHP'nin haklı çıkışlarına öteden beri tahammül gösteremeyen başbakan, çatı aday formülü nedeniyle geceleri uyuyamaz hale gelmiştir" dedi. Anayasaya göre cumhurbaşkanının tarafsız, partiler ve siyaset üstü biri olması gerektiğine vurgu yapan Öztürk, şunları kaydetti: "Türk devlet geleneklerine göre cumhurun başkanı olanlar, ülkeyi sağduyudan, hoşgörüden, yasa ve töreden ayrılmayarak liyakatla yönetmişlerdir. Oysa Erdoğan, başına geçmek istediği Türk milletinin bırakınız törelerini ve egemenlik haklarını varlığını bile kabul edememektedir. Yönettiği millete mensubiyetini ifade edemeyen yöneticiler başımızdadır. Tayyip Erdoğan Köşk'e çıktığı takdirde cumhurun değil ancak ve ancak AKP'nin başkanı olacaktır. Aziz milletimizin Milliyetçi Hareket Partisi tarafından ısrarla ve sabırla dile getirilen bu gerçekleri dikkate alacağına ve Ağustos ayında ilk defa önüne gelecek olan cumhurbaşkanlığı seçim sandığına dikta özlemi içindeki bir siyasetçinin hevesini kursağında bırakmak üzere gideceğine inanıyoruz." Öztürk, bir gazetecinin kesinleşen bir aday olup olmadığı sorusu üzerine, "Sayın genel başkanımız doğru zamanı bekliyor. Doğru zaman geldiği vakit milletimizin teveccühüne mazhar olacak bir ismi ortaya koyacaktır. En geniş ortak paydanın teveccühüne mazhar olacak onun kabul edebileceği sayın başbakanların kim olursa olsun 'kalk gidiyoruz' dediği vakit yerinden kalkıp başbakanın arkasına düşüp gitmeyecek bir cumhurbaşkanı arıyoruz" dedi. Topyekun milletin varlığını, birliğini, dirliğini temsil edebilecek bir aday aradıklarına vurgu yapan Öztürk, konuşmasını şöyle tamamladı: "Buna itirazı olan olabilir mi?' Bu noktada bir isim biz ortaya attığımız vakit bir başkası bunu da içine kapsayacak. Bundan da fazlası olan bir ismi ortaya attığı vakit sayın genel başkanımız ifade etti. Bunu da tartışmaya hazırız. 'Bizim olsun' amacında değiliz biz. Bu milletin birliğine inanmış iman etmiş, bu millete mensubiyetliğini ifade etmekte tereddüt göstermeyen bir isim arayışı içindeyiz. Kanunlarımıza göre de partili cumhurbaşkanı olması mümkün değil. Biz o Çankaya Köşkü'ne çıktığı vakit hiçbir yerinde herhangi bir partinin izi olmayan herkesi kucaklayabilen bir aday arayışı içindeyiz."