Mhp Genel Başkan Yardımcısı Yalçın, ‘paralel Yapı’ Operasyonunu Değerlendirdi

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, dün ‘Paralel yapı’ soruşturması kapsamında yapılan operasyona ilişkin, “Daha önce yapılan operasyonların bir benzeri. İçerisinde basın mensuplarının olması, özgürlükler üzerinden hareket ettiğinizde kabul edilebilir bir davranış biçimi değil. Bu anlamda partimiz basın özgürlüğünü bir tarafa bırakmak suretiyle bu tür kuruluşlarımıza adeta baskın yaparcasına bu tip çıkışlarda bulunmasını kabul edilemez buluyoruz” dedi.MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Yalçın, 17-25 Aralık günlerini daha önce Genel Başkanları Devlet Bahçeli’nin açıkladığı gibi ’17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Haftası’ olarak ilan ettiklerini hatırlatarak, 17 Aralık’tan 25 Aralık’a kadar 9 ilde etkinlik düzenleyeceklerini söyledi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yalçın, dün yapılan operasyona ilişkin, “Bu operasyonların kanunsuz, usulsüz bir şekilde devam edeceğinin belirtilerini biz geçtiğimiz 17 Aralık tarihinden itibaren gördük. Mesele sadece toplumun belirli bir katmanları veya sosyal birimleri ile alakalı değil. Başta devletin müesseslerinden başlamak suretiyle tümünü tabi birer kurum haline getirdiler. Devletin çivisini yerinden çıkardılar. Gözü kararmış bir Cumhurbaşkanı ve ona bağlı müesseselerle birlikte toplumda kendilerine karşı gelen, kendilerine muhalefet eden herkesin Hitler veya Stalin gibi yöntemlerle susturulması hedefleniyor. Dolayısıyla bu tip gelişmeleri yakında görmemiz mümkün. Eğer bu millet, bu polis devleti anlayışını yaşamak ve görmek istemiyorsa 7 Haziran’da AK Parti iktidarını iş başından uzaklaştırması gerekir. Bizim de umudumuz bu yöndedir” diye konuştu.“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin toplantılara katılmamasının özel bir sebebi var mı?” sorusuna Yalçın, “Sayın Genel Başkanımızın bu toplantılara iştirak etmemesi gibi verdiği bir karar yok. Genel Başkanımız arzu ettiği takdirde ekibinin yapacağı herhangi bir toplantıya veya uygun olduğu günlerde bu tip faaliyetlere katılır. Böyle bir hüküm yok” cevabını verdi.“14 Aralık operasyonunda ilk izleniminiz nedir?” sorusu üzerine Yalçın, “Daha önce yapılan operasyonların bir benzeri. İçerisinde basın mensuplarının olması, özgürlükler üzerinden hareket ettiğinizde kabul edilebilir bir davranış biçimi değil. Bu anlamda partimiz basın özgürlüğünü bir tarafa bırakmak suretiyle bu tür kuruluşlarımıza adeta baskın yaparcasına bu tip çıkışlarda bulunmasını kabul edilemez buluyoruz. Sadece basın mensupları üzerinden değil, Türkiye’deki bütün kurumlar üzerindeki iktidar baskısının mutlaka sona erdirilmesi gerekiyor” dedi.Operasyonun zamanlamasına ilişkin bir soru üzerine Yalçın, “Yargı paketi çıktıktan hemen sonra gerçekleşti. Onu manidar buluyoruz. Yargı paketiyle birlikte bu ülkede 77 milyon insan makul şüphelidir. Asıl şüpheli kaçak sarayda otururken, vatandaşın ve milletin tümünün makul şüpheli haline getirilmiş olması antidemokratik uygulamadır. Sözde hukukun üstülüğünden bahseden bir zihniyetin bugün gelinen noktalarda kendi oligarşik yapısını kurmak sureti ile ülkeyi teslim almasıdır. Buna dur diyecek güçte mutlaka halktır” şeklinde konuştu.