MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "AKP'nin siyaseti, bölücü, ötekileştirici ve ayırıcıdır. AKP'nin iktidar yılları karanlıktır, karmaşadır. Partizanlık, yandaşlık ve adaletsizlik hiçbir dönemde bu kadar artmamıştır" dedi. Bahçeli, Çiftlikköy ilçesi Cumhuriyet Meydanı'nda partisince düzenlenen "2014 Mahalli İdareler Seçimleri Aday Tanıtım Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kırılgan, kaygan ve kaotik bir dönemin içinde bulunduğunu, sokakların bunalımlı, kafaların karışık, gönüllerin buruk, kalplerin kırık olduğunu söyledi. Milletin öfkeli ve kaygılı olduğunu, herkesin gelişmeleri endişeyle izlediğini belirten Bahçeli, 10 yıl 7 aydır iktidarda bulunan AK Parti'nin her şeyi eline gözüne bulaştırdığını savundu. Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın gerilim politikalarının Türkiye'yi tam anlamıyla cendereye aldığını, buhran hükümetine soktuğunu öne sürerek, şöyle konuştu: "Bu hükümet sayesinde ülkemiz soluk alamaz bir noktaya gelmiştir. Uzlaşma, anlaşma, tolerans, hoşgörü, çoktan bitmiş, sıfırlamıştır. Dostane ilişkiler sakatlanmış, muhabbet dolu bakışlar kurumuş, samimi yaklaşım ve temaslar bir kenara bırakılmıştır. AKP Türkiye'yi çok kötü yönetmektedir. Aldığı millet vekaletine sadakat, hürmet ve riayet göstermemektedir. Tuzaklar, tertipler, tahrikler ve tacizler hiç olmadığı kadar artmakta yaygınlık göstermektedir. Türk milletinin huzuru, vicdanı sararmış, kalbi kararmış, aklı kalmamış bir avuç azınlık tarafından bozulmaktadır. Bölücüler el üstünde tutulmaktadır. Ancak, Çiftlikköylü kardeşim ise diken üstünde oturmaktadır. İmralı canisi ilgi odağıdır, ancak Armutlulu kardeşim ise dertlerin tam ortasındadır. PKK'lı militanlar şımartılmaktadır, ancak Esenköylü kardeşim ise şaşkınlığa ve muhtaçlığa itilmektedir. Barzani kardeş kabul edilmekte, ancak Teşvikiyeli kardeşim ise hor ve hakir görülmektedir." Başbakan Erdoğan'ın yönettiği Türkiye'nin açlığa, işsizliğe, yoksulluğa, yolsuzluğa ve yozlaşmaya teslim olduğunu, teröre, bölücülüğe, anarşiye, kötülüklere, aşırılıklara kökünden bağlandığını ileri süren Bahçeli, ''Ülkemiz can çekişmektedir, Başbakan ve hükümeti, milletimizi birbirine düşürmek için tezgah üstüne tezgah kurmaktadır'' diye konuştu. Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: ''AKP iktidarı, demokrasiye özde değil sözde bağlıdır. Kişisel özgürlük alanlarından 'iş olsun' diye bahsetmektedir. Türk milletini bölmek için varını yoğunu sarf etmektedir. İmralı canisini affetmek için tam yol ilerlemektedir. Teröristlere şirinlik yapan Başbakan, gençlerimize kıdemli ve tecrübeli zalimler gibi davranmaktadır. Başbakan'a göre kim ki hakkını arıyorsa, tehlikelidir. Kim ki düşüncelerini meşru sınırlar çerçevesinde dillendiriyorsa, sakıncalıdır. Kim ki hukuk içinde kalarak görüşlerini seslendiriyorsa, itirazlarını yapıyorsa başı ezilmelidir. Başbakan Erdoğan tahammülsüzdür, hiddet dilli, yaralayıcı ve dışlayıcı üslubu, kendisine rehber tayin etmiştir. Başbakan ve hükümetinin karşısında duranlar, çapulcudur, ayyaştır ve mutlaka da haklarından gelinmelidir. AKP'nin siyaseti, bölücü, ötekileştirici ve ayırıcıdır. AKP'nin iktidar yılları karanlıktır, karmaşadır. Partizanlık, yandaşlık ve adaletsizlik hiçbir dönemde bu kadar artmamıştır. İktidarın niyetinin, nereye varmak istediğinin, maksadının ve ne yaptığının sizler fazlasıyla idrakindesiniz." Bahçeli, aynı ırmak suyunda iki kez yıkanmanın mümkün olmadığını, aynı hatanın defalarca tekrarlanarak sonuç alınması, farklı yollardan gidilse de aynı yöntemlere bel bağlanmasının artık bir anlam ifade etmeyeceğini dile getirerek, ''Başbakan Erdoğan'ın 'Ne aldanan ne de aldatan olacağız' ezberine vurgu yapmasının, gerçekte yakasını ele veren 'gizli yönetimi'nin tecrübesinden başka bir manaya gelmediğini'' savundu. Başbakan'ın hem kendisinin aldandığını hem de bizzat politikalarıyla Türk milletini aldattığını iddia eden Bahçeli, şunları söyledi: "Bundan dolayı AKP'nin açılımı, çoktandır sizlerin nezdinde aldatma ve kandırma partisi olarak kabul ve onay görmüştür. Bu siyaset anlayışı yandaş olmayanlara, yanında durmayanlara ve destek vermeyenlere tahammülsüz ve zorbadır. AKP hükümeti, demokrasiyi anlamamış, daha da vahimi ise anlamak istememiştir. Çünkü siyasi genetiğinde hoşgörü, saygı ve değişik fikirlere anlayış bulunmamaktadır. Yıllardan beri, tüm olumsuzlukları lehine kullanan AKP, derinleşen meşruiyet açığını kapatmak için her defasında altın fırsat yakalamıştır. Geldiğimiz bu aşamada AKP'nin giderek rasyonel düşünceden uzaklaştığı, kendisinde güç vehmederek tehlikeli bir kumar oynamaya karar verdiği anlaşılmaktadır. Saklı tuttuğu siyasi hesaplaşma ve rejime yönelik ihtirasları AKP'yi makulden uzaklaştırarak, her hadiseyi bir siyasi düelloya ve bir Rus ruletine dönüştürmüştür. Gelişmelerden anlaşıldığı kadarıyla Başbakan ve ekibi her meseleyi bir iktidar fırsatı bilerek siyasi münafıklıktan vazgeçme erdem ve basiretini şimdiye kadar göstermemiştir." Bahçeli, AK Parti'nin bazen çatışma geriliminin derecesini yükselttiğini, bazen de mağdur ve mazlum taktikleriyle toplumsal muhalefeti atomize ederek, marjinalleştirmeyi denediğini öne sürerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Vesayetçiler, darbeciler, eski Türkiye'nin bakiyeleri, statükocular, milli iradeyi önemsemeyenler, demokrasi karşıtları gibi söz ve yakıştırmalarla muhalif sesler susturulmuş, tehdit edilmiş veya geriletilmiştir. İktidar cepheleşmelerden beslenmiş, düşmanlıklardan feyizlenmiş ve bugünlere kadar ağır aksak da olsa gelmiştir. Bu zihniyetin Ortadoğu tipi 'Baasçı' anlayışı, bizden olsun inadıyla ve ele geçirme saplantısıyla, ülkemizin rotasını karanlık bir dehlize çevirmiştir. İşin aslında demokrasiye çıkan bütün yollar, böyle kapatılmış ve önü kesilmiştir. Kendisini tanımlama ve ifade edebilme talebinde ve ısrarında bulunan sosyal ve siyasal kesimler AKP'nin zalimce tutumlarıyla bastırılmış, gözdağlarıyla püskürtülmüştür. AKP, hükümet olduğu andan itibaren sağduyu ve basiret yolunu tercih etmemiş, artan ton ve ölçekte otoriter müdahale ve muameleleri yaygınlaştırmıştır." - "Çatışmalardan beslenenler gün yüzüne çıkmıştır" İktidar partisinin Türkiye'yi acımasızca böldüğünü, uçlara taşıdığını ve bundan da siyasetine kazanç umduğunu iddia eden Bahçeli, şöyle dedi: "Başbakan Erdoğan, söz ve üslubuyla toplumsal ayrımcılığı devamlı kaşımış, siyasetini de bu yolla sağlamlaştırmıştır. Bu dönemde krizlerden geçinenler bellerini doğrultmuştur. Çatışmalardan beslenenler gün yüzüne çıkmıştır. Karambol, karışıklık ve kaos şakşakçıları fırsattan istifade amacıyla sıraya girmişler, ellerini açmışlardır. Beterin de beteri varmış dedirtecek türden ilişki ve irtibatlar, oldu bittiler hayat bulmuştur. Bunlardan dolayı ülkemizin ufku sisli, geleceği şüpheli, düzen oldukça silik ve sancılıdır.'' ''AKP hükümeti sorunların merkezindedir, kamplaşmanın teşvikçisidir'' diyen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "Bunun yanında Başbakan Erdoğan'ın siyaset tarzı son derece hırçın ve düzeysizdir. Tüm sorunların hazırlayıcısı ve yönlendiricisi bu zihniyetin takip ettiği politikalardır. Türkiye bugün öngörülemez risklerle cebelleşiyorsa, bunun vebali ve sorumluluğu da Başbakan'ın üzerinedir. 10 yıl 7 aydır, Başbakan ve hükümeti sizleri bunaltmış, yormuş ve sıkıntılara havale etmiştir. Bitmek bilmeyen çekişmeler, azalmayan tahrikler, yavaşlamayan ötekileştirme kampanyaları artık vahim bir noktaya dayanmıştır. Dirlik ve dinginlik isteyen, birlik ve rahatlık arayışında olan, istikrar ve refah uman aziz milletimiz, sürekli aldatılmış, oyalanmıştır." (Sürecek)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz