MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Reza Zerrab'ın tahliyesine ilişkin, "Yoksa bu kişinin bildiği mi var, tehdit mi ediyor, 'beni kurtarmazsanız konuşurum alayınızı yakarım' mı diyor. Eğer öyleyse yazıklar olsun iktidara" dedi. Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Manisa'da, Akhisar ve Kırkağaç ilçelerini ziyaret etti. Akhisar'da seçim otobüsü üzerinden partililere seslenen Bahçeli, seçimlere 28 gün kaldığına dikkati çekerek, oy kazanabilmek için bazen ahlaki boyutları da aşan davranışlara şahit olduklarını savunarak, bunlara rağmen 30 Mart seçimlerinin önemli olduğunu vurguladı. Bahçeli, "Türkiye'nin bu kadar kritik döneminde yapılan seçim hayati. Buradan çıkan sonuç siyaseti yeniden şekillendirecektir. Milletimizin geleceğinin yeniden belirlenmesine fırsat verecektir. 30 Mart'ta belediye başkanlarını, belediye meclisi üyelerini seçiyoruz. 28 Ağustos'ta cumhurbaşkanlığı seçimi var. Sonra 25. dönem milletvekilliği seçimi olacak. Bunun üçünü bir doğru etrafından şekillendirirsek doğru bir sonuç elde ederiz, Türkiye'nin geleceğini yeniden belirleme hakkına sahip olabiliriz" diye konuştu. AK Parti'ye oy verenlere seslendiğini söyleyen Bahçeli, "Sizi kırmak incitmek istemiyorum, hala memnunsanız yolunuz açık olsun, Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte yürüyün bu yolları. ama öyle değilse, bu yollar kirlenmişse, karalanmışsa, bu yollarda güven ve huzur kalmamışsa birlikte yürümek için bir mecburiyetin olmadığını görmen lazım" dedi. Yasama, yürütme ve yargıda Recep Tayyip Erdoğan'ın egemenliği oluştuğunu, Erdoğan'ın kendi medya ve basınını kurduğunu iddia eden Bahçeli, şöyle konuştu: "Bir programda MHP'nin faaliyetini oradan duyunca aşırı derecede sinirleniyor. 'Nasıl olur, ben tüm medyayı denetim altına almıştım' diyor ve arkasında malum 'alo' geliyor. 'Alo geliyor' da sonundaki isimleri söylemeye dilim varmıyor. Sultan Fatih Mehmet'e 'alo Fatih' diyemiyorum. Onun için 'alo' diyorum. Karşısındaki de 'emrin olur' diyor. Şimdi böyle bir kuvvetler birliği Erdoğan'ı yolundan çıkarıyor, şımartıyor. Türkiye'nin temel meselelerini çözmek yerine Büyük Ortadoğu Projesi'nin Türkiye'deki ayağı oluyor. Tunus, Mısır, arkasından Libya, Suriye, tüm bunlarda darbeler var. Sosyal hareketlilikler var. Yakın tarihte Ukrayna. Yarın Türkiye'ye bunların yansıması olabilir. Neden derseniz, yasama da benim, yürütme de benim, yargı da benim, medya da benim diyen bir şahıs, artık gözü bir şey görmüyor, kimseyi tanımıyor. Kim itiraz ederse cezasını vermeye hevesleniyor, tek adam rolüne giriyor. Bu yol, yol değil. Bu bir tehlikedir. Bu Türkiye'yi de bitirir, AK Parti'yi de siler süpürür." 17 Aralık operasyonun önemli bir tarih olarak siyasete, toplum hayatına not olarak düştüğünü ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti: "Nüfusun yüzde 51'i yoksulluk altında yaşıyor. Bu kadar yoksulluğun olduğu yerde bakanlar, bürokratlar, iş adamları ve arkasından da başbakanın yakınları milyar dolarla Türkiye'de oyun oynuyorlarsa, bu yiyenler-yemeyenlerin kavgasını başlatır. Sayın Başbakan 'bana komplo kurdular, darbeyle yıkmak istiyorlar' diyor. Kendi kendini kandırma. 4 bakanı avcunun içine alan İran'dan gelme birisi Türkiye'de tahliye oluyor. Bu nasıl iştir, bunu nasıl cevaplandırabiliriz. Adam dışarı çıktı. Hem de nöbetçi bir hakimle çıktı, nasıl bir hakimse. Çelenk gönderenler, geçmiş olsun için gidenler biraz utanın be. Yoksa bu kişinin bildiği mi var, tehdit mi ediyor? 'Beni kurtarmazsanız konuşurum alayınızı yakarım' mı diyor ? Eğer öyleyse yazıklar olsun iktidara. Sayın Recep Tayyip Erdoğan 'benim partimin adı AK parti' diyor. Ama nasıl bir akmış. Kazan dibi gibi kapkara. Şimdi de kalkmış, baba oğlun muhabbeti televizyonlarda, gazetelerde. Yolsuzluk ve rüşveti inkar eden sayın Başbakan 'bu montaj' diyor. Suçu reddediyor. Devletin tüm imkanları elinizde değil mi ? Üniversitelerde bunun eğitimi yapılıyor, ses mühendisliği denilen alanlar var, dinletin bakalım. Bilal oğlan hala konuşuyor, şimdi de adaya heveslenmiş. Bu doymazlık nedir ? Bunun gitmesi lazım. Hiçbir vatan evladı buna rıza gösteremez. Yolsuzlukla mücadelede başarı olabilmek için, bunun hesabını sorabilmek için demokrasi içinde bir yol bulabilmeliyiz. Bu seçimdir. En yakın seçim 30 Mart'tır. 30 Mart'ta bu iktidar uyarılmalıdır. Yüzde 51'in aşağısına çekilmelidir. Bu olduğunda Çankaya yokuşunu çıkamaz. Cumhurbaşkanı olmak Recep Tayyip Erdoğan için rüyadır, hülyadır. 'Birlikte yürüyelim'... Bu yolların sonu yüce divandır. Bakanlar, Başbakanın yakınları bu yolda yürüsün, AK Partili kardeşim bu yoldan çık, daha hakikatli yollarda yürümeye bak." Bahçeli konuşması sırasında mikrofonda zaman zaman meydana gelen kesilmelere ilişkin de "Alo mikrofonu da hatırlatarak hepinizden özür dileyerek başarılar diliyorum, Allah yolunuzu açık etsin" dedi. Kırkağaç ilçesini ziyaret eden Bahçeli, düğün salonunda partililere yönelik yaptığı konuşmada, Manisa'nın seçime büyükşehir belediyesi olarak gireceğine dikkati çekerek, hizmetlerin eşit, ihtiyaçlara cevap veren anlayışla yürütülmesi için büyükşehirin bir kurucu başkana ihtiyaç duyduğunu söyledi. O başkanın tecrübeli, bilgi olması gerektiğini ifade eden Bahçeli, MHP'nin bu anlayışla aday olarak Cengiz Ergün'ü gösterdiklerini kaydetti. Halkta bir öfke olduğunu savunan Bahçeli, belediye başkanlığı seçiminin iktidarı değiştirmeyeceğini ama uyaracak bir sonuç vereceğini belirterek, "Bir yerden başlaması gerekiyor. Bu adım mahalli idareler seçimi olur. Recep Tayyip Erdoğan'ı uyaracaksınız ve oylarını aşağıya doğru çekeceksiniz. 'Biz yüzde 51'le geldik' diyor. Türkiye'nin hiçbir sorununu çözemiyor. İşsizliği çözdü mü, emeklilerin durumu iyileşti mi?" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz