Mhp Grup Başkanvekili Vural’ın Basın Toplantısı

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, hükümetin karnesiyle ilgili, “Edebiyat pekiyi, hal ve gidiş sıfır. Lafı güzaf çok, ama icraat sıfır” dedi.

Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Çanakkale ruhunu’ anlamadığını ve bu milletin adının ne olduğunu söylememek konusunda çok net davrandığını savundu. Başbakan Erdoğan’ın Çanakkale’de yaptığı konuşmada ‘Çanakkale ruhunu anlamak Türkiyelilik ruhunu anlamaktır. Burada Kürt, Türk, Boşnak aynı mezarda yatıyor’ ifadesini kullandığını belirten Vural, şöyle devam etti:

“Senin Türkiyelilik ruhu ifaden bile o şehit olanların ruhunu incitmiştir; Ata’yı incitmişsin sen. Sürekli bu milletin milli kimliğini yok sayan, bu milletin Türk milleti olduğunu söylemekten imtina eden bir başbakanın Türkiye’ye götüreceği bir yer yok. Sen kim oluyorsun da ‘Türkiyelilik’ ifadesiyle bu millete kimlik biçiyorsun? Kendini ne zannediyor ya? Bu milletin adı Türk milleti. Kafasında kırk tilki dolaşıyor, sürekli enjekte ediyor. Bu coğrafyada yaşayan hangi etnik gruba dahil olursa olsun Çanakkale’de destanı yazan Türk milletidir, Türk milletinin ruhudur. Tarih bunu yazmış, sen kim oluyorsun da Çanakkale’de Ata’nın mücadelesinin ruhunu incitiyorsun da Türkiyelilik safsatasıyla bu millete zehir akıtıyorsun. Ucube bir kavramı millete dayatıyor. O gün de bu gün de bu milletin adı Türk milletidir. Bu milletin adını o gün İngiliz’i, Fransız’ı Anzak’ı değiştiremediği gibi sen de değiştiremeyeceksin.”

“MİLLİ KİMLİĞİ TASFİYE OPERASYONU…”

Vural, yurt dışına Almanyalı, İngiltereli, Fransalı kavramlarının kullanılmadığını belirterek, “Kendine gel ya? Türk milleti kimliğini dışlayan bir yaklaşım tarzı bu siyasi coğrafyayı bölmek isteyen ve bölücü emellerin ekmeğine yağ süren bir yaklaşımdır” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmaya çalıştığını belirten Vural, Cumhurbaşkanlığı web sitesinde, “Cumhurbaşkanlığı forsu yüzlerce yılın birikimi, tarihteki Türk topluluklarını, Türk birliğini, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil etmektedir. 16 büyük Türk devletini simgelemektedir” denildiğini belirten Vural, “Çıkacağın makamı bil bir kere. Hangi milletin, hangi cumhurun başı olmak istediğini bileceksin sen. ‘Türkiyeli devlet’ demiyor orada, ‘Türk devleti’ diye ifade ediyor. Türkiyelilik ifadesi, milli kimliği tasfiye operasyonudur. Başbakan bu coğrafyada milli kimliği tasfiye ile görevlendirilmiştir. İşi gücü yok Türk milletinin milli kimliğiyle oynuyor, kaşıyor. Boşnak, Kürt, şu, bu, bütün bunların hepsi Türk milletinin evlatlarıdır. Bu milletin milli kimliği de Türk milletidir” diye konuştu.

PARTİLİ CUMHURBAŞKANI

Vural, Başbakan Erdoğan'ın 'Partili cumhurbaşkanı' ifadesini de değerlendirdi. Başbakan Erdoğan’ın Turgut Özal'dan bahsettiğini ve 'Özal çıktı ama parti konusunda etkili olmadı' dediğini belirten Vural, “Ne yardan ne serden vazgeçiyor. Madem vazgeçmiyorsun Başbakan kal. Yok öyle 5 kuruşa simit. Neredeyse Anayasa değişikliği yapıp ‘o kadar kazandım, kefene de cep koyalım, yanımda götüreyim’ diye teklifte bulunacak. Cumhurbaşkanı partiyi de yönetsin. Niye? 'Partim eriyecek.' 2012 model Führer olursam ancak bir arada tutabilirim. Dünya ve Türkiye'nin kendi etrafında döndüğünü sanıyor. Sayın Başbakan kefenin de cebi yok. Cumhurbaşkanlığı gibi bu milletin başkanı olma şerefi yetmiyor mu sana? Zaten dimyata giderken evdeki pirinçten de olacaksın da... Bu millet sana onu da vermeyecek inşallah” diye konuştu.

Erdoğan'ın, 'Özel Yetkili Mahkemeler'den rahatsız olduğuna ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine konusundaki açıklamalarının sorulması üzerine Vural, “Yüreğin yetiyorsa dokunulmazlığını kaldır. Başbakan karda yürümüş, izlerini belli etti, bu izlerin ortaya çıkabilmesi endişesini taşıyor. Endişesi hukuk devleti değil, Başbakan kendi derdine düştü. Hukuk dışı talimat verdiklerinin derdine düştü. Burası fetva devleti değil, hukuk devleti kardeşim. Zaten sen fetva verecek ehliyette değilsin” dedi.

Vural, bugün öğrencilerin yılsonu karnelerini aldığının hatırlatılması ve hükümete karne notunun ne olduğunun sorulması üzerine de, “Edebiyat pekiyi, hal ve gidiş sıfır. Lafı güzaf çok ama icraat sıfır” dedi.