Mhp Grup Başkanvekili Vural’ın Basın Toplantısı

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in ‘Terörle Mücadele İçin Ulusal Mutabakat’ önerisine ilişkin yaptığı açıklamaları, “TBMM Başkanı Çiçek’in girişimi karşısında Arınç’ın tavrı da aslında bireysel anlamıyla siyasi bir rekabetin ve çekişmenin parçasıdır” sözleriyle değerlendirdi.

Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gerek öğretmenlerin gerek okula yeni başlayacak çocukların geleceğini etkileyen önemli gelişmeler yaşandığını belirterek, “Bu tablo mutsuz öğrencilerin ve mutsuz öğretmenlerin oluşturduğu bir eğitim tablosuna dönüşüyor” dedi. Kimsenin 72 aydan küçük çocukların okul disiplinine alındığında geleceğinin ne olacağını düşünmediğini belirten Vural, “Öğrencisi mutsuz öğretmeni umutsuz, velisi endişeli bir eğitim sistemini dayatıyorlar. Her fırsatta aileye önem verdiğini söyleyen AKP’nin bu söyleminin ‘laf ola beri gele’ söylemi olduğu görülüyor” dedi.

İl emri kaldırılan öğretmenlerin de aile birliğinin bozulduğunu anlatan Vural, “Hükümet maalesef öğretmen ailelerinin parçalanmasına göz yummaktadır. 60 ve 72 aylık çocukları okul disiplinine alan hükümet ailelerin rızası dışında ancak doktor raporuyla okula gitme imkanı tanıyarak bir dayatma oluşturmaktadır. Bu kanayan yarayı çözmesi gereken Milli Eğitim Bakanıdır” diye konuştu.

Öğrencilerde, öğretmenlerde ve velilerde huzur kalmadığını belirten Vural, “Mutsuz tedirgin ve çaresiz bir camianın Türkiye’nin geleceği olması mümkün değildir” dedi.

Vural ayrıca, üniversite harçlarının kaldırılması ile ilgili yapılan düzenlemeye de değinerek, bu düzenlemenin sadece 2012-2013 yılı için geçerli olduğunu söyledi. Harçların kaldırılmasının kalıcı b ir düzenleme olmadığını belirten Vural, “Seneye Allah kerim diyorlar herhalde’ dedi.

“TÜRKİYE YOL GEÇEN HANINA DÖNMÜŞ”

Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Vural, CHP’li vekillerin Apaydın kampını ziyaretlerinin engellenmesi, ardından bir Rus kadın gazetecinin kampa girdiği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de, “Türkiye yol geçen hanına dönmüş. Türkiye’de birçok yabancı unsurlar, ajanlar cirit atıyor. Yabancı ajanlar tarafından kamplar fişleniyor” dedi.

Vural, TBMM İnsan Haklarını inceleme Komisyonu’nun bu kampa gitmesi kararını ise olumlu bulduğunu belirterek, “Sınırlar kevgire dönmüş. Karakollarımız bombalanıyor. Suriye’den geliyorlar, yatıyorlar, gece gidiyorlar, eğitiliyor… Gerçekten bu topraklar içerisinde milletvekillerinin bir yere girmesi konusunda oluşturulan tereddüt yanlış olmuştur; bunun değiştirilmesi konusundaki adım olumludur. Gidip inceleme yapılsın” dedi.

Suriyeli muhaliflerin eğitilmesi başta olmak üzere cevap verilmesi gereken birçok soru olduğunu belirten Vural, hükümetin bu konuda daha şeffaf olması gerektiğini söyledi. Vural, “Bu konuda üzüntü verici olan husus da bu kamplarda ABD’nin görevlileri tarafından fişleme yapılıyor. Gelen giden kontrol altına alınıyor. Kampta ne yazıyor? ‘Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık-AFAD’ yazıyor. Dışişleri Bakanı diyor ki burası BM kampı diyor. O zaman uluslararası kuralları bağlıysa BM yazın.

Türkiye Cumhuriyeti devleti ve milletini haksız ithamlarla karşı karşıya bırakacak bu konularda hükümetin şeffaf davranması gerekir. İnsan Hakları Komisyonunun bu girişimi Türkiye’ye yönelik iddiaları ortaya çıkaracak bir mahiyet arz eder. Bu coğrafyayı kimsenin iç savaşın kurşunlarını dağıtan, silahlarını dağıtan bir üs olarak kullanılmasına izin vermememiz gerekiyor” dedi.

“ARINÇ, ÇİÇEK’E ‘OTUR OTURDUĞU YERDE’ Mİ DEMEK İSTİYOR?”

Vural’a, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in ‘Teröre Karşı Ulusal Mutabakat’ önerisini ‘muhtıra’ olarak değerlendirmesinin ardından bugün yaptığı ‘yanlış anlaşıldım, sivil anlamda muhtıra dedim’ açıklaması da soruldu. “Herhalde 27 Mayıs’ı da öyle anladılar ki 4 Mayıs’ta Dolmabahçe’de mezara gidecek sırları paylaştılar” diyen Vural, Arınç’ın daha önce 27 Nisan muhtıracılarına ‘otur oturduğun yerde’ dediği görüntüleri izletti. Vural, şöyle devam etti:

“Şimdi Çiçek’e, ‘otur oturduğun yerde mi demek istiyor? ‘Hükümet muhatap değil’ diyor. Yani TBMM’nin Sayın Başkanına yönelik bu yaklaşımların takdirini kendileri bırakıyoruz.

AKP içerisinde bir kavga var; koalisyon çatırdamıştır, epece süredir çatırdıyor zaten. Devletin kurumları da çatışıyor. Yasama Başkanı Çiçek ile Başbakanın muavini Arınç çatışıyor. Medya üzerinden selamlaşıyorlar. Saflar belirleniyor gibi bir şey var. Daha iki sene var. Demek ki AKP içinde koltuk kavgası, millet sevdasının önüne geçiş durumda. Bu kurumlararası güvensizliği de artırıyor. Bu tavırlar Meclis’e güveni de azaltan tavırlardır.

Evet, AKP testisi çatlamıştır, koalisyon çatlamıştır. Bu eksende kişisel kavga ön plandadır. TBMM Başkanı Çiçek’in girişimi karşısında Arınç’ın tavrı da aslında bireysel anlamıyla siyasi bir rekabetin ve çekişmenin parçasıdır. Bunlar yanlıştır” diye konuştu.

“AÇ TAVUK KENDİNİ DARI AMBARINDA ZANNEDERMİŞ”

Vural, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘400 kilometrelik alanı PKK kontrol ediyor’ açıklamasını da değerlendirdi. “Aç tavuk kendisini darı ambarında zannedermiş” diyen Vural, bu açıklamanın PKK’nın psikolojik harekatının parçası bir zihniyetin yansıması olduğunu söyledi. Vural, “Terörle mücadele konusunda MHP’nin bulunduğu konumun ne kadar haklı olduğunu gösteren bir açıklama. Hiç kimse unutmasın, Türkiye Cumhuriyeti devletini sınırları içinde her karışta Türk milletinin egemenliği hakim olacaktır. Herkes aklına bunu koysun. Bu zevatlar, PKK’nın pazarlamasını yapan, etekleri altında siyaset yapanlar, aslında PKK’nın hedef aldığı Kürt kökenli insanların tetikçiliğini yapanlar, o coğrafyadaki insanların temsilcisi olamazlar” şeklinde konuştu.