Mhp Grup Başkanvekili Vural’ın Basın Toplantısı

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Oslo görüşmelerinde PKK’nın seçim öncesi eylemsizlik kararı almasının nedeninin MHP’nin Meclis’e girmesinin engellenmesi olduğunu belirterek, “Eğer MHP olmasaydı Oslo protokolleri bugün parlamentoda bu partiler tarafından müzakere ediliyor olacaktı. İşte oyun buydu, tezgah buydu. Tuzağı bozan MHP’ydi” dedi.

Vural, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, CHP tarafından tekrar gündeme getirilen Oslo görüşmelerinin adeta Oslo sürecini millete hazmettirmek amacıyla kullanılan bir tartışma haline dönüştüğünü söyledi. Oslo sürecinin de aynen Habur süreci gibi milletin lanetlediği bir süreç olduğunu ifade eden Vural, tezgah altında, kanuna aykırı olarak yapılan müzakerelerle Türkiye’nin birliği ve bütünlüğünün pazarlık konusu yapıldığını söyledi.

Vural, ‘terörle mücadele için devlet görüşür’ diyenlere seslenerek, “Elinizi vicdanınıza koyun. O zaman faili meçhuller de mi meşrudur? Türkiye bir hukuk devletiyse kanunlara uygun davranacaktır. Bir taraftan faili meçhulleri eleştireceksiniz, ‘devlet bunları yaptı’ diyerek devleti suçlayacaksınız; bir taraftan da hukuka aykırı müzakereleri ‘terörle mücadele için bunları yapmak zorundayız’ diyeceksin. Devleti görevi PKK’ya milis gücü kazandırmak mıdır? Demokratik özerklik vererek mili egemenliğin parçalanmasını mı teklif etmektir?” diye konuştu.

“HAYALDİ GERÇEK OLDU”

Oslo görüşmelerinin terörle mücadele ile zerre kadar alakası olmadığını ifade eden Vural, “PKK terör örgütünü siyasi bir muhatap olarak kabul edip siyasi sonuç elde etmek için kurulmuş bir masadır bu. Aslında Oslo’da kurulan masa, 2002’da biten PKK’nın arzuladığı bir neticedir. Onun amacı da devletle masaya oturmaktı, oturttular. Evet, hayaldi gerçek oldu” dedi.

Vural, 2002’de terörle mücadelenin kazanıldığını, ancak Oslo masasında teröre can suyu verildiğini belirterek, “Tarih AKP’yi PKK ile silah altına müzakere eden bir gaflet odağı olarak yad edecektir. Bu gafletin bedelini ödüyoruz şimdi” dedi.

Bir taraftan şehitler verilirken, bir taraftan görüşmeler yapıldığını belirten Vural, “Oslo görüşmeleri terörü bitirmek için değil, terör örgütüne siyasi zafer kazandırmak amacıyla yapılmaktadır” dedi.

“EĞER MHP OLMASAYDI…”

MHP Grup Başkanvekili Vural, açılıma hayır diyen MHP’nin PKK’nın arzu ve isteklerini yerine getirilmesinde tek büyük engel olduğunu belirterek, MHP’nin Meclis’e girmemesi için iki yönlü faaliyet gösterildiğini söyledi. Vural, Oslo görüşmelerinde seçimlere kadar eylemsizlik kararı alındığını, iktidara yöneltilebilecek eleştirilerin izole edilmesi için PKK’dan medet umulduğunu ve MHP’ye tezgah hazırlandığını kaydetti. PKK’nın 15 Haziran’a kadar eylemsizlik kararı almasının hedefinin bu olduğunu belirten Vural, “Tek sorun vardır; MHP Meclis’te olmamalıdır. Onun için müzakerelerde eylemsizlik kararı alınmıştır. Seçimden önce vurucu darbelerle MHP’nin millet nezdinde itibarını yitirmesi için bir takım zafiyetler kullanılmıştır. Ama MHP parlamentoya girmiştir ve bu protokolleri uygulayacak bir iradeyi engellemiştir. Eğer MHP olmasaydı Oslo protokolleri bugün parlamentoda bu partiler tarafından müzakere ediliyor olacaktı. İşte oyun buydu, tezgah buydu. MHP’ye yönelik kurulan tezgah, millete kurulan bir tuzaktı. Tuzağı bozan MHP’ydi” diye konuştu.

“MAĞDURİYETLER YARATMAYACAK OHAL YAPIN”

‘OHAL yeni mağduriyetler oluşturur’ denilmesine de tepki gösteren Vural, “Herkes elini vicdanına koysun. Şu anda kim mağdur? Asker, polis, vatandaş, bölge halkı mağdur. Peki OHAL kimi mağdur edecek? PKK’yı mağdur edecek. OHAL’siz bir Türkiye teslim ettik bunlara, bugün PKK’nın OHAL’ine teslim edilmiş bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Mağduriyetler yaratmayacak şekilde OHAL yapın, Elinizi tutan mı var?” diye konuştu.

BDP’Lİ TAN’DAN, VURAL’A ‘SÜRE’ TEPKİSİ

Öte yandan Vural’dan sonra basın toplantısı düzenleyecek olan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, salonda bir süre Vural’ın konuşmasını bitirmesini bekledi. Vural sözlerini sonlandırmasının ardından Tan ile selamlaşmadan yanından geçerek salondan ayrıldı. Kürsüye gelen Tan, Vural’ın kendisine ayrılan 30 dakikalık basın toplantısı süresini aşması ve konuşmasını sürdürmesine tepki gösterdi. Tan, “Sayın Oktay Vural’ın toplantısını uzatmasından dolayı bir zaman kaybına uğradığımızı belirtiyorum ve Sayın Vural’ı bu tavrından dolayı protesto ediyorum. Çünkü bu birinci, ikinci sefer değil, kaç seferdir… Bize yarım saatlik ayrılan süreler var. 15 dakikadır bekliyoruz, bizim de randevularımız var. Ama ne hikmetse konuştukça konuşuyorlar ve bizim hakkımıza tecavüz ediyorlar. Bu yanlış bir şey. Bir daha olmamasını diliyorum” dedi.

Açıklamalarının ardından bu konuda gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Tan, Vural ile neden selamlaşmadıklarının sorulması üzerine, “Bu protesto ile alakalı değil. Oktay Bey ilk, orta ve liseyi Diyarbakır’da okudu. Ortaokul ve liseyi Diyarbakır Maarif Koleji’nde beraber okuduk. Benden 2 yaş büyük, iki sınıf üstte. Biz 1969 yılından beri tanışıyoruz, 43 sene… Bu selamlaşma da konuşma da karşılıklı bir durumdur. Şahsi olarak bir meselemiz yok tabii. Okul arkadaşıyız” dedi.

‘Meclis’teki ilişkiniz nasıl?’ sorusuna ise Tan, “Burada gördüğünüz gibi” karşılığını verdi. Tan, Vural’ın şahsıyla alakalı tepki göstermediğini, zamanı aştığı için tepki gösterdiğini belirterek, katılacağı komisyon toplantısına 10 dakika gecikmeli gitmek zorunda kalacağını söyledi.