Mhp Kastamonu Merkez İlçe Başkanı Ali Osman Kurtcu:

MHP Kastamonu Merkez İlçe Başkanı Ali Osman Kurtcu, “Çek bir besmele, oyunu ver Ekmel’e” diyerek, Türkiye genelinden adayları Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’na yüzde 65’in üzerinde bir oy beklediklerini söyledi.Parti teşkilatı olarak yapılan çalışmalar sonrasında Türkiye’de yüzde 65 civarında adayları Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’na bir oy beklediklerini vurgulayan MHP Kastamonu Merkez İlçe Başkanı Ali Osman Kurtcu, “Kastamonu’da da yüzde 50’in üzerinde bir oy beklentimiz bulunuyor. Çünkü adayımız Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, barışık, sevgi, saygı, hürmeti, huzuru, barışı, birliği ve dirliği ekecek bir kişilik olduğunu Kastamonu halkı ve Türk milleti kanaat getirecektir. Yürüttüğümüz seçim kampanyası içerisinde bu düşünce bizde yerleşti. Türkiye, gerginlikler içerisinde, devlet ve millet olarak hayatımız her gün gerginlikler içerisinde geçiyor. Türkiye, siyasi olarak bir ötekileştirme, empati, saygı ve sevginin olmadığı bir ortama dönüştürüldü. Bu ilerleyen süreçte millet ve devlet olarak tehlikeler arz etmektedir. Bu tehlikeler 12 yıllık AK Parti iktidarının kendisinden başkasını kabul etmeyen, kendisine oy verenlerden ibaret bir millet olduğunu düşünen, 12 yıllık iktidarlık döneminde sanki daha önce bu devletin, milli ve dini kahramanları yokmuş gibi bir milli kahraman haline getirilen Recep Tayyip Erdoğan, 17 ve 25 Aralık süreçlerinde şaibeye karışmış bir isimdir. Bu yüzden biz, MHP teşkilatı olarak böyle bir şahsın Cumhurbaşkanı olmasına karşıyız” dedi.MHP ile birlikte CHP, DP, DSP, BBP, BTP gibi 13 tane siyasi parti tarafından adayları Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu desteklediğini hatırlatan Kurtcu, “Bu 13 partinin tek bir aday üzerinde kanaat belirtmeleri çok önemli bir olaydır. Çünkü 13 siyasi partinin düşünceleri birbiriyle bütünleşmesi manasında müşterek olunmuştur. MHP, bu vazifesini geçmiş dönemlerde de ortaya koydu. Bu memleketin, hükümetsiz, başsız 5 bin yıllık Türk devlet geleneğindeki devlet ve millet hayatının bütünleşmesi noktasında önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben anlayışının bir tezahürüdür” ifadelerini kullandı.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati’nin sözlerini eleştiren Kurtcu, “Genel Başkan Yardımcısı Nebati, üstü kapalı bir şekilde STK’ları tehdit etmiştir. Bunlar, bir yalan elbisesinden ibarettir. Millet nedir, milletin yanında bulunmak nedir. Önce bunu iyi anlamamız gerekiyor. Türk toplumu, toplumsal bir asabiyle karşı karşıya bulunmaktadır. Burada asabi derken, kelimelerin manasının karşılığının toplum tarafından unutulması anlamı taşıyor. Bunu biz, kabul etmiyoruz. Biz, Türk milletinin büyük bir çoğunluğunun Müslüman Türk milleti olduğunu ve 5 bin yıllık devlet olma fikrine sahip olduğunu, devletle milletin birbirinden ayrı ve ayrışık bir anlayışta bulunmadığına ve Türkiye’de siyasal anlayışlar bulunuyor. Bunların bir kısmı, Cumhuriyet tarihinden öncesine yok sayıyor, bir kısmı da Cumhuriyet tarihinden sonrasını yok sayıyor. Bizler ise MHP olarak, tarihe bakışımız bütüncüldür. Ülkücü, milliyetçi hareket olarak bakışımız 5 bin yıllık bir Türk tarihi geleneğini biz, bu milletin genlerine işlemiş bir feraset olarak görüyoruz. İr civanmertlik olarak görüyoruz. Milletle devletin birbirleriyle ayrışacağı hiçbir husus yoktur. Devlet olmadan millet olmaz, millet olmadan da devlet olmaz” şeklinde konuştu.Türkiye Cumhuriyeti’nin otoriterleşmeye doğru ilerlediğini aktaran Kurtcu, “Türkiye Cumhuriyeti devleti, AK Parti’nin politikalarıyla, bürokratik boyutuyla ve yöneten siyasal kafasıyla otoriterleşme eğilimi içerisindedir. AK Parti’nin adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bu otoriterleşme eğilimlerini hiçbir şekilde gizlememektedir. Cumhurbaşkanlığını bir sistem değiştirilmesini noktasında düşünmektedir. Bakanlar kurulunu Çankaya Köşkünde şu ana kadar uygulanmamış temayülleri uygulayacağını kendisi bizzat söylüyor. AK Parti’nin sözcüleri, milleti, STK’ları ve dernekleri tehdit etmektedir. Bu maalesef Suriye’de, Irak’ta ve Libya’da yaşanılan baskıcı bir rejimin otoriterleşmenin Türkiye’nin de otoriterleşmenin endişelerimizi kuvvetlendirmektedir. Bundan dolayı endişelerimizin ortadan kalkması için ortak müştereklerde, şu ana kadar gelenekselleşmiş parlamenter sistem içerisinde bir formül şeklinde bu işlerin devam etmesi gerekiyor. Türkiye, 3 Kasım 2002’de tarihinde Müslüman olmadı, düşman işgali altından da 3 Kasım 2002’de kurtulmadı. Bu yüzden, sanki bir milli kahraman sanki sanal bir kahraman meydana getirilmektedir. Bunu da kabul etmiyoruz” diye konuştu.10 Ağustos’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yüce Türk Milleti ve Devleti için aklıselime vesile olacağına dikkat çeken Kurtcu, şöyle devam etti: “Üniter devletimiz ilelebet payidar olacak, parlamenter demokrasimiz güçlenecek, millet iradesinin sandığa hile yansımadan gerçekleşmesi için siyaset gereken çabayı ortaya koyacak. Bölenlere, çalanlara, müzakerecilere, şaibelilere giydirilen yalan elbiselerin milletin büyük feraseti ile değerlendirilip gereğini yapacaktır. Sevgi, saygı, birlik, dirlik için Sayın Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoglu, Reis-i Cumhurumuz olacak inşallah”