Mhp Kastamonu Milletvekili Emin Çınar;

MHP Kastamonu Milletvekili Emin Çınar, Çin ile Myanmar ve Uygur Türklerinin yaşadığı sorunların diyalogla çözülebileceğini söyledi.

Çınar, Çin ziyaretinin ardından bir değerlendirmede bulundu. Çin Kominist Partisinin davetlisi olarak Çin’e gittiklerini açıklayan Çınar, “Genç siyasetçiler adı altında CHP, MHP ve AK Parti’den 10’ar kişilik guruplar davet edildi. Bu noktada biz MHP olarak 2 milletvekili ve 4 MYK üyesi 4 tanede il başkanı arkadaşımızla birlikte Çin’e gittik. 10 gün boyunca kendilerini çizdiği program doğrultusunda Çin’i bizlere tanıtmaya çalıştılar. Bizlerde onların vasıtasıyla Çin’i yakından görme imkanına sahip olduk. İlk ziyaretimizi Pekin’de yaptık. Pekin’den sonra Şengay’a geçtik. Oradan Urumçi’ye yani Doğa Türkistan bölgesini ziyaret ettik. 10 gün boyunca bu program çerçevesinde ziyaretler yaptık. 1 milyon 350 milyonun üstünde bir nüfusa sahip ve ekonomisi hızla gelişen ülkelerden bir tanesidir. Şuanda dünyanın ikinci ekonomisine sahip ve hedefleri de gelecekte dünyanın birinci ekonomik ülkesi olmak istiyorlar. Bunlarla ilgili plan ve programlarını yapmışlar. Çin modern bir şehir. Kominist bir rejimle yönetilmesine rağmen kapitalizmi hızlı bir şekilde yaygınlaştıran geliştiren ama rejim itibariyle kominist bir yönetim mevcuttur” dedi.

TÜRKİYE İLE ÇİN ARASINDA TİCARİ BAĞLANTILARI HEDEFLEDİK

Çin ziyareti esnasında Türkiye ile Çin Devleti arasındaki ticari bağlantıların hızlı bir şekilde gelişmesini hedeflediklerini belirterek, “Çin’in politikasında bütün ülkelerde ticari faaliyetlerimizi ve dostluklarımızı sürdürebiliriz. Ama biz ihtiyacımız olan hammaddeyi hangi ülkede bulabiliyorsak oradan alırız gibi bir mantık güdüyorlar. Bizim için önemli olan ticari potansiyeli olabileceği yerlerdeki faaliyetleri sürdürmektir. Çin, herkesten fikir alırız herkesin bize söylediklerini mutlaka değerlendiririz ama son sözü kendi hükümet anlaşımız içerisinde biz söyleriz mantığı içersindeler” diye konuştu.

UYGUR TÜRKLERİ BİZE ‘KARDEŞ’ DİYE HİTAP EDİYOR

Uygur Türklerinin yaşadığı bölgedeki insanların kendilerine kardeş gözüyle baktıklarını anlatan Çınar, “Sizler bizim kardeşimizsiniz diyorlar. Onlardaki kardeşlik duygusu halen kopmamış, eksilmemiş hatta ve hatta artan bir şekilde devam etmiştir. Çin’de bize çok fazla bir yer göstermediler. Myanmar veya Uygur Türklerinin bölgesinde yaşanan çatışmalarla ilgili bizlere çok fazla bilgi vermediler ve bizlere göstermediler. Çin İstihbaratı, bu konuların üzerine düşünülmesini de istemedi ve bizleri her gittiğimiz programda gözetim altında tutmak gibi bir arzusu oldu. Çok fazla serbest bir zaman bizlere bırakmadılar. Teknolojik ortamlarını ziyaret ettirdiler, fabrikalarını ziyaret ettirdiler, ARGE merkezlerini ziyaret ettirdiler, bide Çin özellikle her alanda üretim alanlarının tamamında hemen hemen çalışmalarının büyük bir bölümünü yüzde 15’ine varan kısmını Ar-Ge çalışmalarına ayırmış bir ülkedir. Çok planlı bir ülke benim gördüğüm kadarıyla. Önümüzdeki 15-20 yılın şimdiden planlarını yapmışlar. Gelecekteki sanayi bölgesini nerede geliştireceklerini veya kentlerde hangi alanlarda şehirleşmenin daha hızlı bir şekilde devam etmesi gereğiyle alakalı planlana ve programlama yapmışlar” şeklinde konuştu.

UYGUR TÜRKLERİ BİR BASKI ALTINDADIR

Uygur Türklerinin Çin hükümeti tarafından bir baskı altında tutulduğunu aktaran Çınar, şöyle konuştu: “Çin hükümeti tarafından Uygur Türklerinin üzerinde ciddi bir baskının olduğunu görebiliyoruz. Oradaki insanların büyük çoğunluğu bizlerde konuşurken bile açıkça bazı şeyleri ifade etmekten çekince duyuyorlar. Daha sıkıntılı bir şekilde ifade kullandılar. Tabi iki ülke arasında yapılacak sık ziyaretler, bu tür aradaki sıkıntılı durumu ortadan kaldıracağını düşünüyorum. Myanmar ve Uygur Türklerinin yaşadığı bölgelerdeki sorunların Türkiye’nin Çin hükümetiyle yapacakları diyaloglar sonucunda çözeceğine inanıyorum. Çin hükümeti, ülkede yaşayan 80’e yakın azınlık var diyor. Bunları ben yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkı veriyorum ama tabi bunlarda benim kontrolüm altında, pek fazla kıpırdattırmam şeklinde düşünceye sahipler. Uygur bölgesi ziyaretimizde bir milletvekili arkadaşımız, bir dükkandan bir şey olmak istiyor. Bize siz nereden geliyorsunuz diye soru sordular. Bizde Türkiye’den geliyoruz diye cevap verdik. Ardından arka tarafta çalışan bir arkadaş bu dükkanda size satılacak bir şey yok, siz bizim kardeşimizsiniz siz buradan istediğiniz her şeyi alabilirsiz, bunlar bizim sizlere hediyemizdir şeklinde cevap verdi. Buradaki insanların bize baktığı böyle bir penceredir. Oradaki Türklerin bizlere karşı bir özlemi var. Bizlerin yolunu gözlüyorlar. Türkiye’nin kendileri için yarınları için atacakları her adımlar için Türkiye’nin bir kurtuluş vesilesi olacak bir ülke olduğunu düşünüyorlar. Oradaki kardeşlerimiz için Türkiye gözlerinde çok büyük bir ülkedir. Böyle bir samimiyetle bağlılar. Bütün Türklerin sıkıntılarının çözümünün Türkiye’den geçeceğine inanıyorlar”

KURTULUŞU TÜRKİYE OLARAK GÖRÜYORLAR

Uygur Türkleri ile dostlukların ve orada yaşayan insanlarla daha yakın olunması gerektiğini ifade eden Çınar, şunları kaydetti: “Eskiden sınırımızda dost olduğumuz Irak, İran, Suriye gibi ülkelerle şimdi düşman oluyorsak bizim dış politikalarımızda aksak giden bir şeyler var demek ki. Bakın özellikle Türkmen bölgesindeki insanların tamamı Türkiye’nin yolunu gözetliyor. Türkiye’yi bir abi olarak kabul edip bir vatan olarak görüyorlar. Kurtuluşlarının Türkiye’den geçeceğini düşünüyorlar. Türkiye’ye böyle bir samimiyetle bağlılar. Çin’de çok modern bir bölge var fakat birde Uygur dediğimiz bölgede yaşayan insanlar Türkiye’den belki 50-60 yıl daha geride bulunuyor. Çin’in bir bölgesi var Türkiye’den belki de 150 yıl daha ileride bulunuyor. Uygur Türklerinin yaşadığı Pazar yerlerini gezdiğimiz kasaplık yapanlar hayvanlarını açık yerlerde kesip yapıp burada satışını yapıyorlar. Ondan sonra kılık kıyafetlerine bakıyorsunuz yoksullukları gözle açık bir şekilde görülüyor. Özellikle Uygur Türklerinin yaşadığı bölge mahrumiyetin olduğu bölgelerden bir tanesi. Uygur bölgesinde Çin hükümeti ekonomiye katkı sağlaması adına ticari faaliyet alanlarını hayata geçiriyor. İşte bu alanlarda Türk işadamlarının buralara yatırım yapmalarını bekliyorlar. Çin hükümeti de buraya gelen işadamlarına iyi niyet çerçevesinde bakıyorlar. Çin hükümetinin yatırım yapacak Türk işadamlarına gerekil desteği sağlamak gibi düşünceleri bulunuyor. Ama bu Türk hükümetinin buradaki işadamlarını hükümet adına yönlendirebilirsek işadamlarımızın buralara gitmesi de çok kolay olur. En azından kendi arkalarında Türkiye Cumhuriyetinin olduğunu bilerek yatırım yapmaları daha güvenli bir şekilde meydana gelir”