MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, yazılı açıklamasında, Ülkücü hareketin bütünlüğünün, Türk milletinin bekasının garantisi ve sigortası olduğunu bildirdi.
Türk milliyetçiliğinin, Ülkücü hareketin yegane siyasi temsilcisi olan MHP'nin tutarlı, sabırlı ve etkin politikaları sonucu devlet hayatının hücrelerine işlemeye başladığını aktaran Yalçın, MHP'nin sağlam siyasi bünyesine ayrılık virüsleri zerk etmek ve camiayı bir arada tutan maşeri vicdana fitne tohumları ekmek üzere ayrılıkçı, bölücü oyunların sahneye konulduğunu vurguladı.
Örgütlendirilen fitne ve fücur ehlinin, genel başkanlık tartışmalarından MHP'nin mevcut politikalarına kadar birçok konu hakkında, suni gündemler ve safsatalar üreterek camia ve MHP teşkilatlarında kafa karışıklığı yaratmaya çabaladığını belirten Yalçın, şöyle devam etti:
MHP'nin kutlu misyonunu yok etmeyi, Ülkücü hareketi etkisizleştirmeyi, onları var eden fikir ve ilkeleri değersizleştirmeyi hedefleyen son tefrika hamlelerinden biri Başbuğ Alparslan Türkeş'i anma bahanesiyle Ankara'da düzenlenen toplantı olmuştur. Toplantı, Başbuğ'umuzu doğum gününde sözde anmak bahanesiyle bizzat CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın katkılarıyla kiralanan bir salonda tertip edilmiştir. MHP ve Ülkücü harekete rağmen düzenlenen bu alternatif anma toplantısı, düpedüz bir tertiptir. Maksat, hareketimizde tefrika oluşturmak, camiamızın mensuplarını birbirine düşürerek MHP'yi güçsüzleştirmektir.
MHP'nin dominant konumunun sarsılmasının, siyasette sahip olduğu özgül ağırlığın baltalanmasının, toplum nezdindeki itibarının zedelenmesinin amaçlandığını vurgulayan Yalçın, şunları kaydetti:
Toplantının görünürdeki tertipçisi, Başbuğ'umuzun adını kullanan bir vakıftır. Anma bahanesiyle Başbuğ'umuzun aziz hatırasına, siyasi vasiyetine saldırılmaktadır. Tefrika toplantısının tertipçileri arasında, bazıları bahse konu vakfın üyesi de olan İP'lilerin varlığı dikkati çekmektedir. Paravan Alparslan Türkeş Vakfı Genel Sekreteri Alparslan Yılmaz'ın ve İP sözcülerinin açıklamaları, bu organik kirli ilişkiler ağını ele vermektedir. Yani son fitne taşının altından da aynı akrepler çıkmıştır.
Yavaş'ın ise bu fitne ve tefrikanın müşevvik ve muharriki olarak perde arkasından hem mali hem siyasi destek verdiğini iddia eden Yalçın, şunları kaydetti:
Yavaş, belediyenin yani Ankara halkının imkanlarını MHP'nin kuyusunu kazmak için seferber etmiştir. Mansur Yavaş artık hasmımızdır ve Ülkücü hareketin nefesi ensesindedir. Fitnenin eteklisi olan müdire, 'Yavaş'ın arkasındayız' demiş. Müdire ve şakirtleri arkasında olsa ne yazar. Ama biz tefrikanın topuklusunun arkasında kimlerin olduğunu iyi biliriz. İP müdiresinin sırtını CHP'ye, HDP'ye, Pensilvanya'ya, Washington'a, Soros'a dayadığını farkındayız.
Şu hakikatin bilinmesini isteriz, 2023 yılında yapılacak seçimlere kadar sürdürüleceği anlaşılan bu türden oyunlar bizi yolumuzdan döndüremez. Oyunlarını bozacağız. İğrenç tezgahlarını tertipçilerin başlarına geçireceğiz. MHP ve Ülkücü hareket saflarında, parti tabanında tefrika, fısk ve fücur üretme, çatışma ve ayrışma yaratma gayretlerine asla izin vermeyeceğiz. Fısk ve fücur yuvalarını, şer mahfillerini kararlılıkla dağıtacağız. MHP'ye kefen biçmeye çalışanların kabusu olacak, uykularını kaçıracağız. Hareketimizin ve camiamızın bölünmesi çabalarını boşa çıkaracağız."
(AA)