Mhp Lideri Bahçeli, Antalya’da

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bir gün yüzde 51'i biz de alacağız o zaman ilk işimiz ihaneti, hırsızlığı kim yapıyorsa yüce divana gidecek. Hesap sormak için iktidara geleceğiz” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Belediye Başkanları Toplantısı için geldiği Antalya'da partisinin Alanya İlçe Teşkilatı hizmet binasının açılış törenine katıldı. Bahçeli, ilçe teşkilat binası önüne kurulan platformdan yaptığı konuşmada, Türkiye'de ekonomik yönden çiftçinin esnafın, köylünün birçok sorunla karşı karşıya olduğunu savundu. Bu sorunlardan birinin 2B olduğunu kaydeden Bahçeli, “Şimdi Türkiye’nin böyle köklü sorunları dururken, başka şeylerle meşgul olunur hale gelmiş oluyoruz. Yıllardan beri devam eden 2B sorununu aşmak için TBMM’de yasalar çıkartılmıştır. İkinci defa düzeltmek amacıyla yasalar çıkartılmıştır. Ama uygulama anına geldiğinde mecliste konuşmaların hepsi unutuluyor. Halkımız aldatılıyor. Öyle rayiç bedeller ortaya konuluyor ki 2B sorunu ile karşı karşıya kalan insanlarımızın 7 sülalesi bir araya gelse bunu ödeyemez ve alamaz. Onun için bu aldatmacadan vazgeçilmesi lazım. 2B'ye göre satın alınabilecek bedel belirlenmeli ve tapuların verilmesi gerekiyor. Sonra siz kimin malını kime satıyorsunuz? Burada gerçekleri biliyoruz. O sebepten dolayı rayici yüksek tutup 2B ile muhatap olan köylümüzün elinden, satın alamayacağı için satmak mecburiyetinde kaldığında arazileri kime peşkeş çekmek istiyorsunuz? Hala yandaşlarınız gözü doymadı mı? MHP olarak bu konu üzerinde kararlı bir şekilde duracağız. Hiç bir yoksulumuzun, kimsesimizin yıllardan beri ekip biçtiği tarlasını Allah’ın izniyle peşkeş çektirmeyeceğiz” diye konuştu.

“BİR İKTİDAR GELİR PROBLEM OLUŞTURUR, DİĞERİ GELİR PROBLEM ÇÖZER”

Türkiye’mizin karşı karşıya kaldığı çok yönlü sosyal, ekonomik ve kültürel problemleri olduğunu belirten Bahçeli, bu problemlerin büyük bir kısmını her zaman aşmanın mümkün olmadığını söyledi. "Bir iktidar gelir, problem oluşturur, diğeri gelir problem çözer" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ekonomik sorunlar aşılabilir, sosyal problemler aşılabilir, ama öyle konular vardır ki bunlar büyük hata olur ise bu sorunların aşılması nesiller alır. O bakımdan hangi partiden olursa olalım. Bu ülkenin evlatları olarak karşılaştığımız sorunların nasıl aşılabileceğini hangi sorunlara öncelik vermemiz gerektiğini çok iyi düşünmeliyiz ve karar oluşturmalıyız."

“MİLLİ MANEVİ DEĞERLERİMİZ TAHRİP EDİLİYOR”

Türkiye'nin karşısında var olan sosyal, ekonomik sorunların öncesinde milletin beka sorunu olduğunu söyleyen Bahçeli, “Etnik temelli bölücü terörün 29 yıldır sürdürdüğü acımasız saldırılar bugün Türkiye’mizin bir bölünmenin eşiğini getirmiştir. Türkiye'de milli manevi değerlerimiz tahrip ediliyor, Türkiye'de milli değerlerin tahribinin yanında Cumhuriyet’in kurulduğu günden bugüne kadar oluşmuş olan milli kurumlarımız da tahrip ediliyor. Türkiye’nin milli ve üniter yapısı sarsılıyor, sosyal dokusu 36 parçaya ayrılmak isteniyor. Toprak bütünlüğümüz büyük bir tehdit altında” diye konuştu.

“SANA SORAN MI VAR NECİSİN DİYE”

"Ülkemiz etnik temelli bir bölücü terör ile karşı karşıyadır. Bu yıllardır devam etmektedir” diyen Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Zaman zaman terörle başarılar sağlanmış, terörle mücadele sıfıra indirilmiş ama yeri geldiği zaman bazı tavizlerle baskılarla terör tekrar tırmandırılmış, Türkiye çok kritik çok nazik bir sürecin içine sokulmuştur. Şimdi bunu çok iyi düşünerek bazı konularda görüş birliğini sağlamak durumundayız. Demokrasi ile ülkemiz yönetiliyor. Öyle konular çıkar ki siyasi partilerin gücünü aşar. Türkiye tehdit altındadır. Türkiye ayrılma noktasındadır. Sayın Başbakan ikide bir 36'dan bahsediyor, bu milleti birlikten 36 parçalamakla sen nereye varmak istiyorsun? Türkiye'yi 36 parçaya ayırarak bir de üstelik üstesine sayıp duruyor, sanki soran var. Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulmadan evvel Osmanlının Birinci Dünya Savaşı ile başladığı günler, bitiş günü arasında tam 4 yıla aşkın süre geçmiştir. 789 kilometre toprak alanı olarak Türkiye Misak-ı Milli hudutları arasında sıkışmış kalmıştır. Kafkaslar'dan dalga dalga göç gelmiştir. Balkanlar'dan dalga dalga göç gelmiştir. Ortadoğu'dan yönelişler olmuştur. Bu gözlerle beraber var olanlarla aziz Türk milleti gücünü kurmuştur. Hepsi aziz milletimizin öz ve öz evlatlarıdır. Şimdi bunu niye ayırıyorsun sana soran mı var? Arnavut’u, Boşnağı, Kürdü, iki de bir kalkıyor, ‘Benim eşim Arap kızıdır’ diyor. Kim olursa olsun bizi niye ilgilendirir. Sen de kalkıyorsun, ‘Ben Gürcüyüm’ diyorsun sana soran mı var necisin diye. Eğer eşim Arap ben Gürcüyüm diyorsan evladın gemicik sahibi Bilal’e ne diyeceğiz biz.”

“BU GİDİŞAT HAYRA İŞARET DEĞİL”

"Memleketi ateşle oynatıyorlar" diyen Bahçeli, “Bu gidişat hayra işaret değil. Bugün yuvalar kurulmuş, beraber yaşama iradesi ortaya konulmuş binlerce evladımız kökeni ne olursa olsun milletimizin en temel direği olan aile kurmuş, çocuk çoluğa karışmış, çok sayıda evlatları olmuş. Şimdi bunları Türk, Kürt diye nasıl ayırt edebiliriz? Onun için birlikte yaşamak, bin yıllık kardeşliğimizi, hukukumuzu devam ettirmek dururken bir caninin peşinden giderek PKK’nın oyuncağı olmaya gerek var mı? PKK binlerce evladımızı katleden bir cani örgüttür. Bu örgütle müzakere edilmez. Bu örgütle görüşülmez. Bu örgütle pazarlık yapılmaz. Peki ne yapılır diye soruluyor. Çözümü Sayın Başbakan yapabilecek misin? Cesaretin var mı? Yüreğin var mı? Çözüm bölücü terörle mücadelede kesin kararlılık ve terörün kökünü kazımaktır. 'Silahları şuraya göm de yurt dışına çık' diyor. Yurt dışındakiler için meclisten tezkere çıkarttın neden gidip de Kandil’e Türk bayrağını asamadın. Çözüm bir aldatmacıdır, çözüm barış insanımızı kandırmacadır, kiminle barış yapacaksınız. Yıllardır milletimizi bölmeye çalışan unsurlarla neyin pazarlığını yapıp barış sürecine gireceksin. Analar ağlamasın. Doğru analar ağlamasın, 'Türkiye'de barış gelsin' diyorlar. Size ağlamayı soruyorlar da niye bölünmeyi sormuyorlar. Eğer bölünmeyi istiyor musunuz? Demiş olsanız AKP’ye oy vermiş tüm kardeşlerim hadi git şuradan Recep Tayyip Erdoğan der” ifadelerini kullandı.

“ÇÖZÜMDEN, TERÖRÜN KÖKÜNÜ KAZIMAYI ANLIYORUM”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

“Ana dilde eğitimi çözüm olarak görüyor musun Erdoğan? İmralı canisini İmralı’dan alıp ev hapsine, sonra affa, sonra meclise, getirmesine mi? Sen çözüm diyorsun. Çözümden ne anlıyorsak, dilinin altında ne var. Söyle bakim bu millete. Bir gece bile Başbakan kalamazsın. Aldatıyorsun, kandırıyorsun, onun için çözüm ve barışı açıkça açıklamak zorundalar. Bana deyin ki 'Devlet Bey, çözümden ne anlıyorsunuz?'. Terörü kökünü kazımayı anlıyorum, Erdoğan’a sorun bakalım terörün kökünü mü kazıyacak önce demokratik Cumhuriyet sonra özerk ardından eyalet federal, arkasından bağımsız 4 parçalı Kürdistan mı istiyorsun? Bunu niye söyleyemiyorsun? Van, Mardin, yeni büyükşehir olarak Şanlıurfa eklendi. Aralarında ise bazı iller var. Bu iller özellikle 2009 yılından bu yana bölücü terörün tırmanışı ile algılanan alan PKK ile algılanır haline geldi. Hakkari, Şırnak, Batman, Siirt, Bitlis, Bingöl, Tunceli ve Ağrı, hepsini bir araya getirdiğiniz vakit haritada göz önüne getirin Güneydoğu Anadolu’dur. Burada 4 parçalı Kürdistan’ın kuzeyi olarak kurulması düşünülen coğrafyadır. Büyükşehir ve eklentileri olarak 134 bin kilometrekare, nüfus ise 8 milyon 230 bin kişidir. Şimdi bu tuzağı milletimizle paylaşmıyor. Ancak büyükşehrin öneminden bahsediyor, zaman zaman toplu açılışlar yapıyor. Nereyi büyükşehir yapmışlarsa orada açılış yapıyor. Her taraf pıtırak gibi fabrika oldu ama işsizlik devam ediyor. Osmanlıyı referans göstererek eyaleti gündeme getiriyor. Çözüm ile barış için demokratik Cumhuriyet, özerk bölge ve eyalet ve federal yapı. Bunu örtülü olarak söyleyeceğine, 'Ben bölmek istiyorum. Bölüyorum, alan da şurasıdır' diye niye diyemiyorsun. Bu soruların cevabını bulmak lazım. Bulamazsak bu böyle devam ederse Allah muhafaza bir kardeş kavgasına sürüklenir, bölmek isteyenler varsa böldürmemek isteyenler de var. Onlar da biziz:"

“HERKES AYAĞINI DENK ALSIN”

Bu ülkenin bir karış toprağını ve insanını kaybetmeye rıza göstermeyeceklerini ifade eden Bahçeli, "O sebepten dolayı herkes ayağını denk alsın. Bu millet sessiz, sağduyulu, soğukkanlı ama bir kabarırsa herkes kaçacak delik arar. Onun için bu çözüm ve barış süreci ile sabahtan akşama kadar yandaş insanların propagandası altında kalarak sakın ola ülkeyi bölebilecek bir hataya düşmemeliyiz. Bunun bir imtihanı bir dur diyeceğimiz zaman var mı? Evet var. O zaman 2014'ün 30 Mart’ında yapılacak olan mahalli seçimlerdir. Bugünkü iktidardan kurtulmanın başlangıcı bu seçimi kaybetmesiyle olur. Alanya'ya il, Antalya'ya da büyükşehir belediyesi olarak talibiz. İktidar olduğumuzda kapatılan belde belediyelerinin alayını açacağım. Önümüzde 3 önemli siyasi olay var. 30 Mart'ta Mahalli idareler seçimi, 29 Ağustos'ta Cumhurbaşkanlığı seçimi, 12 Haziran 2015'te milletvekili genel seçimleri. Millet olarak bunları iyi değerlendirmeliyiz. Bir gün yüzde 51'i biz de alacağız. O zaman ilk işimiz ihaneti, hırsızlığı kim yapıyorsa Yüce Divan'a gidecek. Hesap sormak için iktidara geleceğiz. Abdullah Öcalan ile pazarlık yapıp Cumhurbaşkanı olmayı düşünüyor ise, bu yoldan Erdoğan’ı durdurmak lazım. Cumhurbaşkanı olacağım hırsı ile ülkeyi peşkeş çektirmeyiz” dedi.

Konuşmasının ardından Bahçeli, partisine yeni katılanlara rozetlerini taktı ve partisinin ilçe teşkilatının yeni binasının açılışını yaptı.