İSTANBUL, (DHA)-MHP Genel başkanı Devlet Bahçeli, MHP İstanbul İl Başkanlığı geleneksel iftar programına katıldı.
Programda konuşan Bahçeli, "Değişim, asrın sihirli kelimesidir ve sanki her derde devadır. Değişim için bir değişen bir de değiştiren olmalıdır. Peki, değişim korosuna katılan değiştirici aktörler öncelikle bu yetki ve icazeti nereden, nasıl almışlardır? Milliyetçi Hareket Partisi'nin değişim kayalıklarına çarpmayla son bulacak çekme işini kim vermiş, üst ve alt yüklenicilerin görev dağılımını kimler yapmıştır? Hepsini bir yana bırakınız; siyasetimizde bir yanlışlık olduğu söylenmekte midir? Hayır. İdeolojik kırıklık, fikri tutarsızlık, Türkiye ve dünya gündemini okuma ve yorumlamada bir eksiklik, bir kusur, bir mahcubiyet var mıdır? Hayır. Dikkat ediniz, paradigma değişimi diye şehir şehir dolaşanlar, temel itiraz ve eleştirileri sadece genel başkanlık koltuğuna yöneliktir. Yani ben olmadığım taktirde paradigma değişecekmiş. İktidar kapıda bekliyormuş, başbakanlık koltuğu nerede bu paradigmacılar diyormuş. Birden bire oy patlaması olacak, yüzde 20'ler aşılacakmış. Değerli arkadaşlarım, paradigma değişsin diyenler şayet cahil değilse, korkunç bir plan ve projenin ara elemanlarıdır. Paradigma esas itibariyle, kabul görmüş olan inançlar bütününe veya problemlerin nasıl anlaşılması gerektiği konusunda hemfikir olunan geleneklere denir. Özellikle sosyolojide her yaklaşım veya eğilimin kendine özgü bir dilden yol alarak teori oluşturması paradigmadır.Paradigmacılar, kendimize özgü hangi dili beğenmemektedir?" şeklinde konuştu.
"MHP BÜYÜK BİR OYUNUN YENİ PERDESİYLE KARŞI KARŞIYADIR"
Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meselenin gerçek yüzü şudur: Paradigma değişimiyle paralel ve parabol emellere yataklık yapılmakta, kuluçka vazifesi görülmektedir.
İşte bu yüzden, Türkiye'nin çok tehlikeli ve milli bekasının birinci dereceden tehdit altında olduğu vahim türbülansta Milliyetçi Hareket Partisi büyük bir oyunun yeni perdesiyle karşı karşıyadır. Milliyetçi-Ülkücü Hareket meşgul edilmekte, ele geçirilmek istenmektedir.
Komşu coğrafyalarda yeni bir düzen kurulurken, Türkiye açık açık sistem ve rejim değişikliğine zorlanırken; Milliyetçi Hareket Partisi'nin kanadının kolunun kırılması; mümkünse de marjinalleşmesi amaçlanmaktadır. Etap etap oynan bu oyunun senaristleri okyanus ötesinde, oyuncuların bazıları içimizde, bazıları da çevremizdedir. Cumhurbaşkanı bu oyunun içindedir. Adalet ve Kalkınma Partisi bu oyuna refakat etmektedir. Paralel örgüt, bir kısım medya organı bu oyunun propaganda ve servis ayağını oluşturmaktadır. İsimleri bizde mevcut sermaye sahipleri bu oyunda sponsor görevindedir. Devlet içine yuvalanmış kirli oluşumlar bu oyunda hizmetkarlığa soyunmuşlardır. Hepsi birden Milliyetçi Hareket Partisi'nin temellerini havaya uçurmaya çalışmaktadır."
"ÇOK KESİF, ÇOK AHLAKSIZ, ÇOK KAHPE OYUNLARLA KARŞILAŞTIK"
"Parti olarak 47 yılın son 16 yıllık diliminde çok kesif, çok ahlaksız, çok kahpe oyunlarla karşılaştık" diyen MHP Lideri, "Birinci Oyun; siyasal, sosyal ve ekonomik krizlerle MHP'nin içinde bulunduğu 57'nci hükümeti yıkmak, MHP'siz bir hükümet, sonra da MHP'siz bir Meclis tasarlamaktı. Biz bu oyunu gördük, millete gidelim dedik. İktidarı iç ve dış lobiler, yabancı kulisler, iğrenç tezgahlar değil, yalnızca Türk milleti belirler ve tayin eder dedik. Elbette haklıydık, haklı çıktık.
İkinci Oyun; 1 Ağustos 2009'da Polis Akademisi'nde 12 kötü adamın katılımı, iktidarın PKK'ya iyice yanaşmasıyla somutlaşan 'Demokratik Açılım' zırvasıyla başladı. Biz yıkım dediğimiz bu açılıma direndik, milli, güçlü ve etkili muhalefetle AKP'nin oyununu bozduk. Yıkımı durdurduk. PKK'yla pazarlıklarını milletimize duyurduk.
Referandum sonucuyla Meclis dışında kalmayacağımız anlayan mihraklar üçüncü oyun için kolları sıvadılar ve hepinizin bildiği kaset rezaletiyle partimizi küçük düşürmenin arayışına girdiler. Burada da paralel yapı başroldeydi. Devletin kalmadığı bir ortamda milletimize giderek bu oyunu da bozduk.
Dördüncü Oyun; ihanet sürecine korkusuzca meydan okumamızla başladı, Mahalli İdareler Seçimiyle hızlandı, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilerletildi ve 7 Haziran seçimlerinin hemen ardından açıkça sahnelendi. Milliyetçi Hareket Partisi, yüzde 60'lık PKK bloğunun içinde gösterilmek istendi.
Dikkatlerinizi çekmek isterim ki, 1 Kasım'dan sonra Beşinci Oyun hemen devreye alındı. Bu defa irade ve tercihlerine her zaman saygı duyacağım muhterem delege arkadaşlarımın imzası alınmak suretiyle Olağanüstü Tüzük Kurultayı için dört bir koldan faaliyet başlatıldı. 7 Haziran ve 1 Kasım seçim kampanya döneminde mahallelerinde bile dolaşmaktan aciz kalmış malum isimler, birden bire illeri gezmeye, telefonlarla değerli dava arkadaşlarımı aramaya koyuldular" ifadelerini kullandı.
"19 HAZİRAN YANAN ATEŞE BENZİN DÖKMEKTİR"
"Bildiğiniz gibi, aylardır kangrene dönmüş kurultay meselesini kökten bitirmek için tarihi bir karar aldık" diyen Bahçeli, "Genel Başkan olarak parti tüzüğümüzün bana verdiği yetkiye dayanarak ve gerek gördüğüm haller nedeniyle Olağanüstü Büyük Kurultay tarihini 10 Temmuz 2016 olarak belirledim. Buna karşılık 19 Haziran dayatması kaos seviciliktir. 19 Haziran yanan ateşe benzin dökmektir. Ve Milliyetçi Hareket Partisi 19 Haziran'a katılmayacaktır" diye konuştu.