Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ankara'da partisinin bayramlaşma töreninde yaptığı açıklamada İstanbul Belediye Başkanı adaylarının bayram sonrasında televizyonda bir araya gelebileceklerini söyledi.
Bahçeli "Bu iyi bir tartıdır. Bakalım birikim mi ağır gelecek, propagandayla türeyenler mi" diye konuştu.
Millet İttifakı'nın CHP'li adayı Ekrem İmamoğlu ile Cumhur İttifakı'nın AKPli adayı Binali Yıldırım'ın televizyonda canlı yayında tartışma programına katılmasına yönelik çağrılar yapılmıştı.
Bahçeli "İki aday televizyonlarda görüşme ihtiyaçlarını belirterek Bayram sonrası bir araya gelmeyi düşünmektedirler. Bir tarafta birikim, bir tarafta ise sonradan yıldızlaştırılan şahıslar... Her şey nasıl güzel olacakmış hep birlikte göreceğiz" diye konuştu.
Bahçeli çağrıyı yapan Habertürk TV programcısı Didem Arslan'a da teşekkür etti.
Adaylardan Ekrem İmamoğlu televizyon tartışması çağrılarına daha önce "Yıldırım'la istediği ekranda konuşuruz" yanıtını vermiş, Yıldırım da "Olabilir, bakarız. Benim tek başıma verebileceğim bir karar değil ama prensip olarak olabilir, niye olmasın?" demişti.
MHP lideri ayrıca 23 Haziran'da yenilecek olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin ardından 31 Mart'ta yapılan seçimlerin araştırılması gerektiğini belirtti.
Bahçeli "Bu ülkeyi seven politikacı, savcısı, hakimi 31 Mart seçimi ve öncesinde Türkiye üzerinde kurulan kumpasları yakınen araştırmalı ve soruşturma nerede başlamışsa sonucu alınıncaya kadar devam etmeli" dedi.
İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde oyların çalındığı iddiasını da yineledi. Yüksek Seçim Kurulu'nun seçimin iptali ile ilgili gerekçeli kararında ise oyların çalındığına yönelik bir tespit bulunmuyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da İstanbul'da partisinin bayramlaşma töreninde konuştu.
"Bir bayram günündeyiz, 23 Haziran'da da bir bayram yaşayacağız" diyen Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu bayramı 81 milyon vatandaşım yaşayacak. 23 Haziran'da Ekrem İmamoğlu seçildiğinde dünyaya şu mesajı vereceğiz; 'Türkiye'de baskıcı bir yönetim var evet ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tüm baskılara, YSK'nın odalarındaki tüm kumpaslara rağmen sandığa gittiler, demokrasiden yana tavır aldılar' diyeceğiz.
"23 Haziran'da demokrasinin gücünü tüm dünyaya gösteren yurttaşlar olarak gurur içinde caddelerde yürüyeceğiz. O nedenle her birimize düşen görev tarihi bir görevdir."