MHP lideri Devlet Bahçeli, "Ankara’nın ABD ile tam koordinasyon halinde olmadığı sürece Suriye’ye askeri harekat yapmamasını zehirli bir dille beyan etmiştir. Bolton musun, Dalton musun bilmem, ama şunu açıkça sorarım, Türkiye bağımsız ve egemen bir devlet olarak neyi nasıl yapacağını sana ve patronlarına mı soracaktı? Bu ne küstahlıktır?" dedi.
Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme kararını ele aldı. Suriye’den çekilmenin kapsam, sınır ve boyutunun ne olacağı, bu kararın taktik mi yoksa stratejik mi olduğu, önceliklerin ve önem sıralamasının değişip değişmediğinin netlik kazanmadığını ifade eden Bahçeli, "Biz Trump’ın Suriye’den geri çekilme iradesine kuşkuyla baktık, ihtiyatla yaklaştık. Bir dediği diğerini tutmayan, sabah başka akşam başka konuşan bir şahsın ne dediğinden daha çok ne yapmak istediğini, neleri amaçladığını yorumlamak en mantıklı yoldur. Gerçekten de Trump bir süre sonra Suriye’den çekilme kararı konusunda bir zaman dilimi vermediğini ifade etmiştir. ABD askerlerinin Suriye’den yavaş yavaş çekileceğini söylemesinden kısa bir süre sonra ’ben hiçbir zaman hızlı ya da yavaş demedim’ açıklamasında bulunan bizzat Trump olmuştur. Sonra dönüp ’Suriye’den çekilme planıyla ilgili yaptığım ilk açıklamalarda bir değişiklik yok’ diyen de kendisidir. ABD Başkanı daha ileri giderek ’Suriye’den çekilsek bile Kürtleri korumaya devam etmek istiyoruz’ demiştir. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı patavatsızlık ve pervasızlıkta çıta yükselterek, ’Kürtlerin Türkler tarafından katledilmemesi konusunun güvenceye alınması Amerikan misyonunun hala önemli bir parçasıdır’ demiştir" şeklinde konuştu.
"Bolton musun dalton musun bilmem"
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton’un İsrail’de yaptığı "Kuzey Suriye’den çekilmek için bir takvim yok. Çekilmenin gerçekleşmesi DEAŞ kalıntılarının temizlenmesi ve Türkiye’nin ABD’nin müttefiki Kürt savaşçıların can güvenliğini garanti etmesine bağlıdır" açıklamasını hatırlatan Bahçeli, fren tutmayan doğan görünümlü şahin benzetmesi yaptı. Bahçeli, "Ankara’nın ABD ile tam koordinasyon halinde olmadığı sürece Suriye’ye askeri harekat yapmamasını zehirli bir dille beyan etmiştir. Bolton musun, Dalton musun bilmem, ama şunu açıkça sorarım, Türkiye bağımsız ve egemen bir devlet olarak neyi nasıl yapacağını sana ve patronlarına mı soracaktı? Bu ne küstahlıktır? Nasıl bir terbiyesizliktir? Kürtleri koruyacaklarmış, Kürtlerin Türkler tarafından katledilmemesini güvenceye alacaklarmış, müttefikleri Kürt savaşçılarmış. Trump’a diyorum, Pompeo’ya sesleniyorum, Bolton’a duyuruyorum, müttefiki olduğunuz insan kasaplarının, bölücü hainlerin Kürt kökenli kardeşlerimizle en ufak ilgi ve alakaları kesinlikle yoktur. Bunlar teröristtir, katildir, canidir, görüldükleri yerde imhaları vaciptir. PKK/YPG’yi Kürt kökenli kardeşlerimizle ilişkilendirmek ahlaksız bir sapmadır, adi bir saptırmadır, alçak bir sapkınlıktır. Gerek ülkemizde, gerek Suriye’de, gerekse de Irak’ta yaşayan Kürt kökenli kardeşlerimize sevgi ve hürmetimiz tarifsizdir. Onlarla hiçbir alıp veremediğimiz yoktur, olamayacaktır. PKK/YPG başka, Kürtler başkadır. Bunun ikisini karıştıran, doğruyla yanlışı birbirine katan, teröristlere Kürt yakıştırması yapan ABD sap yiyip saman öğütmektedir. Kürt kökenli kardeşlerimizi kullanan, istismar eden, emperyalizme kul köle olmalarını temine çalışan ABD zihniyeti Türkiye düşmanlığı güzergahında süratle mesafe almaktadır. Bu akıl dışılıktır, ahlak dışılıktır, kanun dışılıktır. ABD, teröristlerle müttefik olduğunu iddia ediyorsa o zaman Türkiye’yle olan müttefiklik hukukunu çiğnemekte, NATO şemsiyesi altındaki birlikteliği hiçe saymaktadır. Bundan sonra birbirimizin yüzüne nasıl bakacağız? Zaten ağır hasarlı olan NATO’nun devamını müteakip süreçte nasıl sağlayacağız? Uluslararası hukukunun varlığından nasıl bahsedeceğiz? Şayet konu Kürt kökenli kardeşlerimiz ise onları Washington değil, Brüksel değil, Paris değil, Berlin değil, Londra değil, tarih şahittir ki Ankara sevecek, Türk milleti ölüm pahasına kucaklayacaktır. Kürt kökenli kardeşlerimize Trump ve evanjelist kadrosunun muhabbeti yalandır, riyadır, sahtedir, aslı astarı yoktur. Türkiye’yi Kürtlerle mücadele halinde göstermek ne adamlıktır, ne insanlıktır, ne dostluktur, ne hakkaniyettir, ne de şerefli bir duruştur. Teröristlerin Kürt olarak gösterilmesi tam bir bühtandır. Nitekim teröristin Türkü-Kürdü olmaz, Sünnisi-Alevisi olamaz. Terörist teröristtir, insan yerine bile konulamayacaktır" vurgusunu yaptı.