MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Fakirin, fukaranın çocuğu şehit; zenginin, hatırlının ve tanınmış kişilerin çocuklarının her türlü riskten muaf oldukları ima ve imajı mutlaka silinmelidir” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli basın toplantısı düzendi. Bahçeli, yaptığı açıklamada, “Elbette bu kutsal ayın mana ve ruhuna uygun gelişme ve olayların yaşanması hepimizin en temel beklentisidir. Ne var ki karşı karşıya olduğumuz hadiseler zinciri bunun çok da mümkün olmadığını göstermektedir. Asıl üzerinde durmak istediğim Suriye merkezli görüşlerime geçmeden önce, geçtiğimiz günlerde meydana gelen ve milletimizi acıya boğan helikopter kazası ve Hakk’a yürüyen şehitlerimizden duyduğum derin teessür halini ifade etmek istiyorum” dedi.
22 Temmuz Pazar günü, Hakkari Yüksekova’dan kalkan Jandarma Genel Komutanlığı’na ait bir S-70 Sikorsky tipi helikopterin, Dağlıca’nın 12 km kuzeydoğusundaki Deryan Tepe’ye inişe geçtiği esnada düştüğünü söyleyen Bahçeli, “Bunun sonucunda beş evladımız şehit düşmüş, yedisi de yaralanmıştır. Ramazan ayının üçüncü gününde gerçekleşen bu vaka, yüreklerimizi yakmış ve bizi izahı olmayan bir üzüntüye sokmuştur. Ayrıca, 19 Haziran 2012 günü teröristlerce saldırıya uğrayan ve sekiz şehit verdiğimiz Yüksekova-Dağlıca yolunun güvenliğini sağlayan ‘Yeşiltaş Jandarma Karakolu’nda, el bombası kazası neticesinde bir evladımız şehit olmuş, sekiz askerimiz yaralanmıştır. Bunun yanı sıra 18 Temmuz’da PKK terör örgütünün kurduğu pusuda yaralanan bir Mehmetçiğimiz de tedavi gördüğü hastanede şehitlik mertebesine yükselmiştir” dedi.
Şehitlerin vatanının dört bir yanında Fatihalar eşliğinde son yolculuklarına uğurlandıklarını belirten Bahçeli, “Samsun, Ankara, Amasya, Manisa, Sakarya İstanbul ve Çanakkale bayrağa sarılı şehit naaşlarını bağrına basmıştır. Teğmen Nuri Akman, Astsubay Mümtaz Çağlar, Uzman Çavuş Muharrem Saygun, Uzman Çavuş Muhammed Şahin, Uzman Çavuş Regaip Şahin, Jandarma Er Ümit Akbaş, Jandarma Er Ali Bozkurt vatan topraklarındaki ebedi istirahat hanelerine gözyaşlarıyla emanet edilmişlerdir. Bu hazin ve tahammülü zor tablonun bizim açımızdan açıklanabilir ve telafi edilebilir bir tarafı olmadığı kuşkusuzdur. Ateş düştüğü yeri değil, hepimizi yakmıştır” şeklinde konuştu.
“Yavrular öksüz, gelinler dul kalmış; analar ve babalar feryada gömülmüştür. Analar ağlamasın korosu bir kez daha yere serilmiştir” diyen Bahçeli, “Üzülerek görüyorum ki şehitlik tartışılırken, ‘Neden bizim çocuğumuz’ sorgulaması sürekli artış göstermektedir. Bu tehlikeli ve vahim bir sürecin işaretidir. Bizi biz yapan milli ve manevi değerlerin sulanması ve yıpranmasıdır” dedi.
Bu paralelde Sakaryalı şehit Uzman Çavuş Regaip Şahin’in babası Hayrettin Şahin’in "Hiçbir şehit ailesi bizim kadar sabırlı değil. Ama garibanız, fakiriz" sözlerinin herkesi derinden sarstığını ve düşündürdüğünü belirten Bahçeli, “Bu sözler; haklı ve meşru bir yakarışın itiraz dolu seslenişidir. Duyulması ve dikkate alınması gereken masum ve içten insani çıkışıdır. Hiç kimse evladını gencecik yaşta kaybetmeyi, mürüvvetini bile görmeden elleriyle toprağa koymayı istemeyecektir. Şehitlik ne kadar aziz ve yüce bir makam olsa da, sebebi ne olursa olsun kayıplarımıza dayanmak ve katlanmak bir aşamadan sonra mümkün olmamaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, “Vatan görevini icra eden her bir evladımızın sağ salim bir şekilde evlerine dönmeleri devlet ve hükümet olmanın bir gereğidir. Davulla uğurlananların ağıtlarla karşılanması bir kader ve tek seçenek olmamalıdır. Ellerine kına yakılarak askere gönderilen evlatlarımızın kana bulanmalarına mani ve engel olunmalıdır. Fakirin, fukaranın çocuğu şehit; zenginin, hatırlının ve tanınmış kişilerin çocuklarının her türlü riskten muaf oldukları ima ve imajı da mutlaka silinmelidir. Hiç kimsenin kimseden üstünlüğü ve ayrıcalığı elbette yoktur. Hele hele vatan nöbetinde ahlaki ve manevi anlamda mutlak bir eşitlik sağlanması hususunda sorumluluk sahibi herkes titizlik göstermelidir. Bu duyarlılık Türk milletinin her ferdinin saygıdeğer ve yeri doldurulamaz özelliğinden ve vasfından ilhamını almalıdır” dedi.
Meselenin önemli olduğunu ve Türkiye’nin artan sıkıntılarının karşılanmasında önemli bir rol oynayacağını kaydeden Bahçeli, “Diğer taraftan 23 Temmuz 2012 günü yaptığımız basın açıklamamızda da değindiğimiz gibi, Dağlıca’nın 12 km kuzeydoğusundaki Deryan Tepe’ye inişe geçtiği esnada düşen helikopterle ilgili kuşku ve muammalar netlik kazanmalıdır. Açıklamalar helikopterin güç kaybına bağlı olarak kaza kırıma uğradığını noktasında toplanmıştır. Ancak yazılı ve görsel basındaki bazı haberlerde, sözü edilen helikopterin bölücü terör örgütünün mayınlı saldırısıyla düşürüldüğü iddia edilmektedir. Bizim açımızdan her iki nedende de sonuç değişmemekte ve şehitlerimizle ilgili akıbette bir farklılık olmamaktadır” açıklamasında bulundu.
Buna rağmen kamuoyunun daha sağlıklı ve berrak aydınlatılabilmesi için helikopterin düşmesine neden olan her ne ise eğmeden, bükmeden ve sumen altı yapmadan ortaya çıkarılması gerektiğini söyleyen Bahçeli, “Bu nedenle başlatılan adli ve idari soruşturma süreci kısa süre içinde açıklığa kavuşturulmalıdır. Konuşmamın bu aşamasında bu mübarek günlerde şehit olan kahramanlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet dilerken; ailelerine, silah arkadaşlarına ve büyük milletimize sabırlar ve başsağlığı niyaz ediyorum. Ruhları şad olsun, kabirleri nur dolsun” dedi.
Bu arada Bahçeli, Ramazan Bayramının birinci günü Kerkük'te olacağını, bayram namazını Kerkük'te kılacağını belirterek, Irak'ın kuzeyine yapacağı gezinin hazırlık çalışmalarının başladığını ifade etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz