HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

MHP: MGK ne yapıyor, yan gelip yatıyor mu?

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İrticayla Mücadele Eylem Planı’na ilişkin tartışmaların MGK’ya getirilmesini istedi.

Vural “ Kafamızı karıştırmayın. Bu gibi konularda TSK’ya da görev düşüyor. Kimdir bu psikolojik savaşı yapanlar, Milli Güvenlik Kurulu’na getirin. Maalesef devletin içerisinde bir takım organizasyonlar var. Bu organizasyonlardan TSK bahsediyor. Ne yapıyor MGK, yan gelip yatıyor mu?”diye konuştu. Vural telefon dinlemeleriyle ilgili şüphe ve korkunun domuz gribinden daha fazla olduğunu belirtirken Başbakan Erdoğan’a da “25 Aralık 2008’de bir hastanede, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda İletişim Denetleme biriminde görevli bir kişiyi neden ziyaret ettiği”ni sordu.

Vural, DİSK’e bağlı Emekli-Sen üyelerini kabulünde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Genelkurmay’ın İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesine ilişkin dün yaptığı açıklamanın sorulması üzerine Vural, şu karşılığı verdi:

“Kafalar karışık, hangi belge sahte, bulun bu adamları. Bu kadar dinliyorsunuz, bu kadar izliyorsunuz. Şu ihbarcı, şu mektup yazdı, bu mektup yazdı, e mail gönderdi. Bulun IP adresinden. Bir devlet düşünün ki bunları bulamıyor, tam bir acziyet içerisinde. Anlaşılan o ki bu eksende toplumda gerilimi sürdürmek istiyorlar. Biz bu gibi konularda toplumun kafasının karıştırılmasından yana değiliz. Bu gibi konularda gerçeklerin açığa çıkmasını istiyoruz ama gerçeği saklayanlar, ortaya çıkmasını engelleyenler var. TSK psikolojik bir savaşla karşı karşıya olduğunu ifade etmişti. Bir ülkenin en önemli güvenlik kurumu kendisine karşı bir savaş açıldığını söylüyorsa, soruyorum Sayın Başbakan, AKP hükümeti, siz bu savaşın neresindesiniz, yanında mısınız, karşısında mısınız? Eğer böyle bir savaş varsa bu savaş kimler tarafından yürütülüyor? Kurumlarımızın bu kadar güvenilirliğini ortadan kaldıran bir savaş varsa hükümet olarak siz nasıl bakıyorsunuz? TSK, böyle bir savaşla karşı karşıya olduğunu söylüyor, hükümet bu işin adeta bir başka tarafıymış gibi bu eksende siyaset üretiyor.”

-“MGK YAN GELİP YATIYOR MU?”-

Türkiye’de artık asker-sivil gerilimi üzerinden siyaset üretme devrinin sona erdiğini ancak sorunlara çözüm üretemeyen Başbakan’ın yine asker-sivil gerilimi üzerinden siyaset üretmeye çalıştığını savunan Vural, “Gerçek ortaya çıksın, kafamızı karıştırmayın. Bu gibi konularda TSK’ya da görev düşüyor. Kimdir bu savaşı yapanlar, Milli Güvenlik Kurulu’na getirin. Cumhurbaşkanı ne yapıyor? TSK bir psikolojik savaşla karşı karşıya hükümet ne yapıyor, Anlaşılan derin devletçikler oluşmuş. Devletin içerisinde bir takım organizasyonlar var. Bu organizasyonlardan TSK bahsediyor. Ne yapıyor MGK, yan gelip yatıyor mu? Bunlarla ilgili muhakkak tedbir alması gerekiyor. Vatandaşları yanlış yönlendirme, manipüle etme çabaları var. Kimin eli kimin cebinde bunu artık görmemiz gerekiyor” diye konuştu.

-“ANDERSEN’DEN MASALLAR”-

Vural, telefon dinlemeleriyle ilgili Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in açıklamalarını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine ise açıklamaları, “Andersen’den masallar” şeklinde nitelendirdi. AKP’ye güvenmediklerini, medya, sivil toplum örgütleri, yargı, yasama ve siyasi partilere baskı olduğunu kaydeden Vural, “Böyle demokrasi yönetimi olur mu? Cumhuriyet Savcısı Ergenekon savcıları hakkında ifadelerde bulunuyor.Ergenekon savcıları Cumhuriyet savcısı hakkında. Acaba Ergenekon savcılarını kim dinliyor?”dedi. Dinlenme korkusunun domuz gribinden daha fazla olduğunu ifade eden Vural, Yargıtay’ın santralinin dinlenmesiyle ilgili Telekomünikasyon İletişim Başkanı’nın ‘dinlemedik’ şeklindeki sözlerini hatırlattı. Vural “Ne biliyoruz dinleme yapıp yapmadığını, gelin bunların hepsini açığa çıkaralım” dedi. Hükümetin telefon dinlemelerle korku, baskı ve tehdit oluşturmak istediğini ifade eden Vural, Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener’in ‘Başbakan’ın en çok önemsediği kurumun Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı olduğu’na yönelik sözlerini hatırlattı.

-“DİNLEYEN KOCAKULAK, BAŞKULAK KİM”-

Vural, Başbakan Erdoğan’a “25 Aralık 2008 tarihinde, saat 16.30’da Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda İletişim Denetleme’ye atanmış bir kişiyi özel bir hastanede neden ziyaret ettiniz?”sorusunu yöneltti. Erdoğan’a “dinleme kayıtları size geliyor mu, bu dinleme ekipleri özel olarak İsrail’de eğitildi mi?” sorularını da yönelten Vural, “Bizi kim dinliyor, bu kocakulak, bu başkulak kim acaba?”dedi. Vural sadece telefon dinleme sorunu olmadığını demokrasiye vurulmuş bir darbeyle karşı karşıya olunduğunu da ifade ederek “AKP’ye muhalif olan herkes tehdit, baskı altında. Severim senin demokrasini. Bölücüler için, bu ülkeye kurşun sıkanlar için demokratik açılım peşinde olanlar vatandaşların hak ve menfaatlerini ortadan kaldırmayı bir görev olarak kabul ediyorlar” dedi.

Vural, gazetecilerin Başbakan Erdoğan’ın 25 Aralık 2008’de hastanede kimi ziyaret ettiği sorusuna karşılık isim vermezken, “Soruyorum; Sayın Başbakan İletişim Başkanlığında İletişimin Denetlemesi biriminde emniyet temsilcisi olan bir kişiyi 25 Aralık 2008’de bir hastanede ziyaret etti mi? Her kamu görevlisi rahatsızlandığında Sayın Başbakan hastaneye gidiyor, ziyaret ediyor mu? Abdüllatif Şener Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı Başbakan’ın en fazla önem gösterdiği bir kurumdur diyor. Bu ilgi nereden kaynaklanıyor?” diye konuştu.

-“BAŞBAKAN 5 MAHKUMA SINAV YAPTI MI?”-

Vural İmralı’ya 5 mahkumun gönderilmesini de değerlendirdi. PKK ve AKP arasında yürütülen bir müzakere ortamından sonra Başbakan’ın İmralı’ya ‘arkadaş’ gönderme projesinin ilk aşamasını tamamladığını söyleyen Vural,”Acaba bu beş mahkumu Sayın Başbakan mı seçti, sınav yaptı mı yapmadı mı bilemiyorum. Ama genel başkan yardımcısının rakı masasında DTP’lilerle buluştuğu yemekte, İmralı’nın koşullarının iyileştirilmesi, gevşetilmesi hususu dile getirilmişti. Ben de sayın Başbakan’a 26 Aralık 2008’de bir soru sordum. İmralı’nın şartlarının iyileştirilmesi talebi Fırat tarafından Başbakan’a iletilmiş midir? Ne kadar para harcandı? Başbakanlık örtülü ödeneği kullanıldı mı? diye. Bu soru önergeme başbakan cevap vermemektedir” dedi.

Sorularının cevabını beklediğini söyleyen Vural, Öcalan’ın avukatlarıyla, kardeşleriyle görüştüğünü belirterek “40 bin kişinin ölümüne sebebiyet vermiş bir kimseyi 5 yıldızlı otelde mi tutacaksınız, arkadaş mı göndereceksiniz. Bu dayatmanın, bir müzakerenin neticesinde hazırlanmıştır. Teslimiyet anlayışının yansımasıdır” dedi.

Vural, gazetecilere PKK’nın internet sitesini de göstererek “Adamın internet sitesi var, mesajlarını gönderiyor, dağdakini yönlendiriyor. Her şeyi yapıyor. Youtube yasaklanıyor, PKK sitesi açık, yayın yapabiliyor. Bu nasıl mahkumiyet” diye konuştu.

ANKA

En Çok Aranan Haberler