MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hapisse hapis, hadımsa hadım, idamsa idam, neyse gereği yapılmalıdır. Kim ki kadına bir fiske vurduysa, kim ki kadına küfür ve hakarete yeltenmişse buna pişman edilmelidir. Bunları yapmazsak gelecek elimizden kayıp gidecektir." dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'de 2017 yılı içinde 408 kadının katledildiğini, bunların çoğunluğu da ya devlet koruması altındayken ya da boşanma davası sürerken hedef olduklarını dile getirdi.
Bu yılın Ocak ayında 28, Şubat ayında ise 47 kadın cinayeti işlendiğini anımsatan Bahçeli, yine 2017 yılında, 101 tecavüz, 247 taciz vakasının yaşandığını, 376 kız çocuğunun cinsel istismar felaketinin kurbanı haline geldiğini söyledi.
"İstismar suçuna getirilecek cezalar ister kimyasal isterse de ebedi mahkumiyet olsun, sonuna kadar uygulanmalı, sonuna kadar istismarcıların hesabı görülerek iyi hal falan da dikkate alınmamalıdır." diyen Bahçeli, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ya 'Şuna inanmak gerekir ki, dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir.' Böyle bir eser sahibi insan varlığına kıyılması karşısında ne zaman ayağa kalkacağız?
Her şeyden malumat sahibi olurken, duyduğumuz, haberini aldığımız veya okuduğumuz şiddet sahnelerine daha ne kadar tepkisiz kalacağız?" sorularını yöneltti. Bahçeli, şöyle devam etti:
"Aydınız, moderniz, çağdaşız, Cumhuriyet'in bekçisiyiz diye afra tavra satanlar, kadınları sadece çıkarları doğrultusunda akıllarına getiriyorlar. Diğer taraftan meczubun birisi çıkıyor, kadınlara kocalarından dayak yedikleri için şükretmelerini tavsiye edebiliyor.
Meselenin tuhaf yanı ise bunu da din ve diyanet adına yapabiliyor.
Asansöre yabancı bir erkek ile kadının birlikte binmesinin sakıncalarından utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan bahsedebiliyor.
Ne ara bu kadar sapık türedi?
Hangi ara kadınlarımıza, çocuklarımıza göz koyan ahlaksızların, onları töhmet altında bırakan alçakların sesi çıkmaya başladı?
Her kadın ve çocuk istismarı insanlığa ihanettir.
Ve hiçbir ihanet cezasız bırakılmamalıdır.
Her kadın cinayeti istikbalimizin kalbine indirilmiş hançer, Türk-İslam medeniyetinin ufkuna gerilmiş kanlı gömlektir.
Biz bu hançeri kırmalıyız, bu gömleği ise kararlılıkla yırtmalıyız.
Hala istismarları ve işlenmiş cinayetleri konuşuyor olmaktan, bu zulmü önleme adına bir arpa boyu mesafe alamamaktan ızdırap duyulması lazımdır.
Eğer var olacaksak, eğer geleceği şuurla kavrayıp, irademizle kaleme alacaksak kadına yönelik şiddeti durdurmalı, katilleri ve şiddet faillerini toplumdan tecrit etmeliyiz.
Hapisse hapis, hadımsa hadım, idamsa idam, neyse gereği yapılmalıdır.
Kim ki kadına bir fiske vurduysa, kim ki kadına küfür ve hakarete yeltenmişse buna pişman edilmelidir.
Bunları yapmazsak gelecek elimizden kayıp gidecektir. Bu da bir beka meselesidir, ertelenmesi, geciktirilmesi çok ciddi mahsurlara yol açacaktır. Kadın hak ettiği toplumsal mevki almalı, siyasetten ticarete, ekonomiden sanata, eğitimden spora layık olduğu mertebelere ulaşmalı, yalnızca şiddet konuşulurken hatırlanmamalı, yalnızca 8 Mart'a sıkıştırılmamalıdır. Bu sorumluluk hepimizin omuzlarındadır. Unutmayınız ki, kadınlar kadar güçlüyüz, kadınlar kadar insanınız, kadınlar kadar medeniyiz."
- "Kurum ve kuruluşlar tetikte ve teyakkuzda olmalı"
ABD Büyükelçiliğine eylem hazırlığı içinde olan hainlerle ilgili gelişmelerin dün medyaya yansıdığına dikkati çeken Devlet Bahçeli, "Şayet ortada alavere dalavere yoksa, silah ters tepmiş, sahibini kaygı ve korkuya sevk etmiştir. ABD Büyükelçiliği'nin güvenlik tehdidi gerekçesiyle bir gün süreyle çalışmalarına ara vermesi, kendi vatandaşlarını ikaz ederek kalabalık yerlerden uzak durmalarını tavsiye etmesi akıllara pek çok soru işaretini de getirmiştir." değerlendirmesini yaptı.
Kendilerini kısmen rahatlatan hususun, elde edilmiş istihbarat bilgilerinin Türkiye'yle paylaşılması olduğunu belirten Bahçeli, "Ülkemiz sınır ötesinde muazzam bir mücadele verirken, ateşi Anadolu'nun bağrına taşıma emel ve hedeflerine karşı devlet tüm kurum ve kuruluşlarıyla tetikte ve teyakkuzda olmalıdır." dedi.
- "Milli Duruş, Şühedaya Vefa, Millete Beka"
MHP 12. Olağan Büyük Kurultayı'nı 18 Mart 2018'te gerçekleştireceğini aktaran Bahçeli, kurultayın temasının "Milli Duruş, Şühedaya Vefa, Millete Beka" olduğunu bildirdi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, kurultayın, Türk milletinin şöleni, demokrasinin ve milliyetçi iradenin yükselişi olacağını, böylece Türkiye'ye, Türk-İslam coğrafyasına umut, heyecan ve coşku aşılayacağını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Cumhur İttifakı dedik, 2019'un belirsizliklerinin, bekamız üzerindeki sis perdesinin birlik ve dayanışma iradesiyle kaldırılmasına destek verdik, ortak olduk. Milli duruş dedik, milletimizi durdurmayı aklından geçirenleri, buna teşne olanları hayal kırıklığına uğrattık. Şühedaya vefa dedik, kefensiz yatanların gök kubbemizde ebedi muhafızlarımız olduğunu sadakat ve sabırla haykırdık. Millete beka dedik, Türkiye'nin var olacağının, Türklüğün ebediyete kadar yaşayacağının irade beyanını gerekirse kanımızın son damlasına kadar sağlayacağımızı seslendirdik.
İlkesizler ittifak arıyormuş, durmasınlar toplaşsınlar, nefeslerine güvendikleri kadar koşuşturup dursunlar. Sıkıyı gördüler ya, ait oldukları ihtilaf ve ihanet hukukunda yakında buluşup söz keserler. Şahit olarak da Türkiye ve Türk düşmanlarını tercih ederler. Biz, Cumhur İttifakı diyoruz, Türk milletine düzenlenen küresel suikastın karşısında tarafımızı gösteriyoruz. Cumhur İttifakı diyoruz, FETÖ'ye, PKK'ya, PYD'ye, YPG'ye ve arkalarındaki destekçilere karşı Türk milletinin tarihi gücüyle aşılmaz sur çekiyoruz."
(Bitti)