"Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik saldırıların her geçen gün artarak sürdüğü ortamda hala, 'Açıklarım' denmesinin manası yok. Açıklaması bir mecburiyet haline gelmiştir" dedi.
Bazı temaslarda bulunmak üzere Bursa'ya gelen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Deniz Bölükbaşı, MHP İl Başkanlığı binasında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, gazeteci Fatih Altaylı'ya yaptığı, "Biz her şeyimizi hukuk devleti sınırları içinde yaparız. Sabrımızın taşmasından kastım şudur: Biz bütün bu olayların ve yapılanların arka planını biliyoruz. Birileri gerekeni yapar diye susuyoruz. Çünkü devlet adamıyım. Devlet adamı gibi davranmam lazım. Devlete ve hukuka
saygımız var ama bunun da bir sınırı var. Sınır aşılırsa bildiklerimizi halkla paylaşmaya başlayacağız" sözlerinin hatırlatılması üzerine, Bölükbaşı, "O açıklamaları ben de okudum. Genelkurmay Başkanı hemen açıklamalıdır. TSK'ya yönelik saldırıların her geçen gün artarak sürdüğü ortamda hala Genelkurmay Başkanı'nın, 'Açıklarım' demesinin manası yoktur. Açıklaması bir mecburiyet haline gelmiştir. Türk milletinin kim, kimin hesabına neyi ve ne yaptığını bilmesi gerekir. Başbuğ'un açıklamasında fayda görürüm.
Bir de Dolmabahçe görüşmesinin ne olduğu açıklanmalıdır. Sis perdesi altında kalan bazı şeylerin aydınlanması sağlanabilir" diye konuştu.
"1 METRE ESPRİ ÜRETİLECEK BİR ŞEY DEĞİL. MERAK EDEN VARSA YAŞAYARAK GÖRÜR"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "1 metre" açıklaması ve Başbakan Erdoğan'ın buna verdiği cevabı da değerlendiren Bölükbaşı, "Geçen salı günü yaşanan olaylar herkesin önünde cereyan etti. Başbakan hiddetle konuşurken, AK Parti sıralarından akın akın bizim sıralarımıza geldiler. AK Parti arabayı yanlış yola soktu. Şimdi, 'Hasar çok büyük' diye şikayet ediyor. O yola girmeyecektin. O yolda yaptığın terbiyesizliğin cevabını verecek 69 kişi var. Genel Başkan söyleyeceğini söylemiş. 1 metre espri
üretilecek bir şey değil. Başkan'ımız, 'Bizim oraya saldırı amacıyla gelirseniz, bunun karşılığını misliyle göreceksiniz' demiştir. Onlara bir çıkış yolu verdi. Merak eden varsa yaşayarak görür. Başbakan'ın bizleri tıp dünyasına havale etmesine de bir şey diyeceğim ama yine tazminat davası açacak. Başbakan'ın uzun bir dinlenme dönemine ihtiyacı var" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin yakın tarihin en bunalımlı dönemini yaşadığını ifade eden Bölükbaşı, çıkış yolunun sadece seçim sandığını milletin önüne koymaktan geçtiğini vurguladı.