İsmet Büyükataman açıklamasında, "Cumhurbaşkanı olunca, Tayyip Başbakan olmuş, Erdoğan da Genelkurmay Başkanı atanmıştı. Demek ki gölgelerine söylenen sözler ağırına gitti.Erdoğan bu haliyle akli ve kalbi melekelerini kaybetmiş bir görüntü çizmektedir. Sağlıklı düşünme, sağlıklı karar ve irade oluşturma yeteneğinden mahrum olduğu da anlaşılmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi, AOÇ'nin muhtarı Recep Tayyip Erdoğan'ın ciddiye alınacak bir yanının artık kalmadığına yürekten inanmaktadır" ifadelerine yer verdi.
“AOÇ'NİN MUHTARI TAYYİP ERDOĞAN…”
İsmet Büyükataman, "Türk vatanının mukaddes bir parçası, ayrılamaz ve koparılamaz bir uzantısı olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu AKP Hükümeti tarafından korkakça yüzüstü bırakılmıştır. Türkiye'nin şah damarı kesilmiş, sınırlarımız dışındaki ecdad yadigârı toprak teröristlerin tehdit ve şantajıyla zoraki terk edilmiştir AKP Hükümeti en sonunda bunu da yapmış, böylesi bir kokuşmuşluğun tarafı da olmuştur. AKP'nin, milletimizin haysiyeti,devletimizin itibarını iki paralık etmesi hafife alınamayacak bir zillet, görmezden gelinemeyecek bir rezalettir. Aziz ecdadımız Süleyman Şah'ın ruhu kahredilmiş, yaşanmış Türk asırlarının mirası linç edilmiş, milletimizin ihtişam ve kudreti yerin dibine geçirilmiştir. Bu gelişmeler üzerine, AOÇ'nin muhtarı Tayyip Erdoğan, muhtarlarla yaptığı toplantıda Cumhuriyet tarihinin en seviyesiz sözlerini söyleyerek oturduğu koltuğa, iddia ettiğinin aksine, bol geldiğini göstermiştir. Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden, kaçak sarayda saltanat süren Recep Tayyip Erdoğan; söz ve fiilleriyle, tavır ve davranışlarıyla, tutum ve sinsi taktikleriyle ülkemizi kısır tartışmalarla boğmaktadır" dedi.
"ERDOĞAN KONUŞTUKÇA TÜRKİYE'NİN TANSİYONU YÜKSELİYOR"
İsmet Büyükataman,"Cumhurbaşkanlığının saygınlığını zedeleyen, millî ve tarihî vasfını aşağılara çeken bu şahıs, Türkiye'nin başına çöreklenmiş, bahtını ve ufkunu hepten perdelemiş durumdadır. Erdoğan'ın sürekli kısır tartışmalar üretmesi, bulduğu her fırsatta ucube değerlendirmeler yapıp ülkemizi anlam kargaşasına mahkûm etmesi kabul edilecek bir hâl değildir. Açıktır ki Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan kaynaklı bir bunalım çemberine, üslup kirliliğine, hakaret çıkmazına mahkûm edilmiştir. Erdoğan konuştukça Türkiye'nin tansiyonu yükselmekte, görüş ayrılıkları keskinleşmektedir" dedi.
"ÖNERECEĞİMİZ REÇETE VATAN HAİNLERİ İLE DEĞİL VATANSEVERLERLE VAKİT GEÇİRMESİ"
İsmet Büyükataman,"Erdoğan, Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'le ilgili açıklamaları üzerine, 'Sen şu anda genelkurmay başkanımızın atılacak tırnağının bir paresi dahi olamazsın' deme hadsizliğini göstermiştir. Cumhurbaşkanının, Genel Başkanımızın sözlerine bu denli sinirlenmesinin sebebi ancak şununla izah edilebilir: Malum Recep Cumhurbaşkanı olunca, Tayyip Başbakan olmuş, Erdoğan da Genelkurmay Başkanı atanmıştı. Demek ki gölgelerine söylenen sözler ağırına gitti.Erdoğan bu haliyle akli ve kalbi melekelerini kaybetmiş bir görüntü çizmektedir. Sağlıklı düşünme, sağlıklı karar ve irade oluşturma yeteneğinden mahrum olduğu da anlaşılmaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi, AOÇ'nin muhtarı Recep Tayyip Erdoğan'ın ciddiye alınacak bir yanının artık kalmadığına yürekten inanmaktadır. Bu kapsamda, yandaş medya dışındaki basın ve yayın kuruluşları Erdoğan'ı gündeme taşımaktan, manşetlere yerleştirmekten tamamen uzak durmalıdır. Erdoğan ıslah olmadan, makul bir terbiye düzeyine gelmeden Milliyetçi Hareket Partisi'nin muhatabı olamayacak, gündem oluşturmak amacıyla sarf ettiği temelsiz sözlerine asla itibar edilmeyecektir. Kendisine yakalandığı bu amansız ve iflah olmaz MHP düşmanlığı hastalığından kurtulması için önereceğimiz reçete vatan hainleri ile değil vatanseverlerle vakit geçirmesi, ne idüğü belirsiz kimliksizleri değil kendini Türk hisseden değerli şahsiyetleri danışman olarak almasıdır. Öte yandan ihtimaldir ki, Erdoğan'ın fotokopisi Davutoğlu da yine haplanmış,ayık kafa ile söylenmeyecek şeyler söylemekte, abuk sabuk konuşmaktadır" dedi.
"GÜL BABA TÜRBESİNDEN UZAK DURMASINI DİLİYORUM"
İsmet Büyükataman,"İktidar döneminde partimizin Orhun Anıtlarına sahip çıkmadığından söz etmektedir. Her halde boş türbeyi söküp getiren kendi zihniyetleri gibi Orhun anıtlarını Türkiye'ye getirmemizi bekliyordu. Çok görmek istiyorsa parti genel merkezimizin önünde bire bir aynısı vardır. Gelip bir yüz sürsün belki biraz Türklük bulaşır. Biri ona söylesin her şeyi ülkemize getiremeyiz. Balkanlar'da, Afrika'da, Asya'da dünyanın birçok yerinde ecdad yadigârlarımız bulunmaktadır. Bu yadigârlar oradaki izlerimiz, oraların bizim olduğunun tescilidir. Yarın kalkıp Kosova'dan Murat Hüdavendivar türbesini, Bosna-Hersek'ten Mostar köprüsünü getirmeye kalkmasın. Bu kafayla Murat Hüdavendivar Bursa'da da var isim benzerliği mi demesin, biraz araştırsın, öğrensin. Bu arada Davutoğlu Salı günü Macaristandaymış, Gül Baba türbesinden uzak durmasını diliyorum. Sakın onu da getirmeye kalkmasın. Bir de son olarak MHP ile ilgili bir şey söyleyeceği zaman lütfen ayık kafayla söylesin" dedi.
(DHA)