MHP'li Çıngı'dan AKP'li Altun'a sert yanıt!‏

Altun kendisini Bakan mı sanıyor?’

MHP Akdeniz İlçe Başkan Vekili Remzi Çıngı’nın Bakan Zafer Çağlayan’ı, Mersin’e uzak olması nedeniyle eleştirdiği açıklamalara AKP Akdeniz İlçe Başkanı Niyazi Altun yanıt verdi. Altun’un Bakan yerine açıklamalarda bulunmasını kendisini dev aynasında görmek olarak değerlendiren MHP’li Remzi Çıngı, eleştiri dozunu yükseltti: “Sanırım Altun kendisini dev aynasında görüyor. Yoksa bakanın yerine kendisi cevap vermeye kalkmazdı”

Zafer çağlayan’ın Mersin’de en son hangi etkinliğe katıldığını soran Çıngı, “Altun, sırf Bakan’a yaranmak adına gerçek olmayan açıklamalarda bulunarak adeta şıracı-bozacı ilişkisi içersine girmiştir. Kendisi birazcık duyarlı olsa Bakan Çağlayan’ın en son hangi şehit cenazesinde saf tuttuğunu açıklardı. Benim yaptığım hiçbir eleştiriye yanıt vermeyen Altun yalan yanlış bilgilerle konuyu başka alanlara taşımaya çalışıyor. Oysa ben kendisine gayet net sorular yöneltiyorum. Bakan en son hangi şehit cenazesine katılmıştır. Katıldı da biz neden kendisini görmedik. Bakan’ın esnediğini bile yazan basın nasıl oldu da kendisini görmedi” diye sordu.

Altun’un sorduğu hiçbir soruya yanıt, vermediğini vurgulayan Çıngı, “Altun çıkmış Mersin’de terör olaylarının sadece kentin bir başka bölgesinde yaşandığını söylüyor. İktidar partisinin bir temsilcisi olarak en büyük skandal da bu zaten. Diyelim ki Yenişehir’de, Akdeniz’de yakılan araçları görmüyor bunları terör olaylarından saymıyor. Gazete okumuyor, televizyon izlemiyor diyelim, sadece terör olaylarının bir mahallede olduğunu savunmak iktidar partisine ne kadar yakışıyor? Her mahallede araçlar yakılırken vatandaşımız zarar görürken, Mersin gibi bir şehirde bazı mahalleri terör örgütüne teslim ettiğini itiraf gibi değil mi bu açıklamalar” şeklinde konuştu.

Terör Mersin’e Yayıldı!

Çıngı, terörün Altun’un söylediğini aksine Mersin’e yayıldığını ifade ederek, “Mersin’in hemen her bölgesinde terör olayları yaşandığını Altun görmek istemiyor. Ben kendinse hatırlatayım: Eylül ayı içersinde Yenişehir’de bulunan Cumhuriyet Mahallesi’nde 4 aracın terör örgütü yandaşları tarafından yakılması terör olayı değimli? Şubat ayında Toroslar’da bulunan Turgut Türkalp Mahallesi’nde üç ayrı sokakta 10 aracın yakılmasını sosyal faaliyet olarak mı görüyorsunuz? Daha geçen hafta Mersin’de PKK yandaşları, içeride alışveriş yapan vatandaşlar varken markete molotofkokteyli atmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Polis aracının yakılmasını hangi kapsamda değerlendiriyorsunuz? Acaba bu sorularımı nasıl yanıtlayacaksın?” sorularını yöneltti.

Bakan Çağlayan’ın Mersinle İlişkisi Kalmamıştır.

Altun’un açıklamalarında ülkemizde sayısız ekonomik başarılardan övünerek bahsettiğini ifade eden Çıngı, bunun da gerçeği yansıtmadığını, Çağlayan’ın Mersin ekonomisini yakından ilgilendiren birçok etkinliğe katılmadığını da dile getirdi. Sürekli olarak ihracat rekorları kırdığını, ekonomiyi belirli noktalara taşıdıklarını övünerek anlatan Çağlayan’ın Mersin’in kurtuluşu olarak görülen Narenciye Festivaline dahi katılmamış olmasının manidar olduğunu belirten Çıngı, “Bakan’ın künyesinde Mersin Milletvekili olması dışında Mersin’le ilgili hiç bir ilişkisi kalmamıştır. Mersin ekonomisine değer veriyor olsa Mersin Narenciye Festivali’ne katılırdı. Bu sayede ulusal basında daha çok yer bulur ve festival daha çok başarı kazanırdı. Ama bakan bir gün önce Mersin’de olmasına karşın bir gün sonraki festivale dahi katılmamıştır. Mersin ekonomisine katkı vermek gibi bir amacı olmadığı için Uluslararası diye övündüğümüz Narenciye festivali yerel kalmaktan öteye gidememiştir. Sadece Narenciye festivali mi? Kurban Bayramı’nda burada mıydı? 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında burada mıydı? Şehitler ve Gaziler Gününde burada mıydı? Yani Çağlayan gündeminden Mersin’i o kadar çıkarmış. Öyle olmasa Mersin için çok önemli konulara bu kadar kayıtsız kalmazdı. Festivallere Milli ve Dini bayramlara katılır, şehit cenazelerinde saf tutardı. Bakan o kadar kayıtsız ki kendisine yönelik eleştirilere bile gidiyor Niyazi Altun cevap veriyor. Tabi buna ne kadar cevap denilebilirse. Sorduğum sorular hala havada kalıyor” dedi.

Başkan Çıngı, açıklamasında, AKP’li Altun’un kendisini ilgilendirmeyen alanlara girdiğini ifade ederek, “Allah'tan başka kimseye ‘kapı kulluğu’ yapmadım, hiçbir beşeri makam için kimseye boyun eğmedim, doğru bildiklerimi hep söyledim ve söylemeye de devam edeceğim. Ama Niyazi Altun bakandan beklediğimiz sorularımızın cevabını yalan yanlış vererek kula- kulluk yapmıştır. Acaba yaptıkları bu haksız açıklamalar karşısında yüzleri hiç kızarmayacak mıdır? Bu ayıp ve bu utanç onlara ömür boyu yetecektir. Bizim için de gurur vesilesi olacaktır. Şu anda MHP iktidarına ülkücülerin değil, Türkiye'nin hatta dünyadaki bütün Türk ve Müslüman milletlerin ihtiyacı vardır. Altun’a sesleniyorum; AKP Akdeniz İlçe Başkanlığı’nı ilgilendiren konularda açıklama yapsın! Kimsenin sözcülüğünü yapmaya çalışmasın. Böyle bir mevkiden böyle bir talep geldiğini de ben henüz görmedim. Sayın Altun bir açıklamada bulunmuş bizim ile ilgili nezaketi yorumlayamamış. AKP’li Altun Görevinin mevkisinin ne olduğunu bilmiyor. Burada partinin mekanizmalarının çalışmalarından bahsetmiş. Bu siyaset jargonunu bir yerden kapmış ama içeriğini bilen bir arkadaş değil. Sayın Altun bulunduğu yerin sorumluluğunu taşıyan ve nerde olduğunu bilen birisi değil” ifadelerine yer verdi.

"Altun’u temiz siyasete davet ediyorum.”

Altun’un Bakan yerine cevap vermeye çalışırken yapmış olduğu basın açıklamasında, seviyesiz ve siyesi ahlaka yakışmayan bir uslüp takındığını savunan Çıngı, “PKK terör örgütünün Türkiye’nin yeni bir sorunu olmadığı 35 yıllık bir süreçte MHP iktidarında PKK liderini affeden Genel Başkanları olduğunu herhalde ilçe başkanvekili bilmiyor ya da bildiği halde sırf siyaset olsun diye çıkıp basına yanlış ve yanıltıcı bilgi veriyor’ şeklinde konuşmuş. Sayın Altun sizi temiz siyasete, araştırmaya davet ediyorum. Şunları hatırlatmak isterim ki, 57. Hükümet döneminde mecliste bu iş oylamaya sunuldu. Milliyetçi Hareket Partisi'nin 127 milletvekilinin tamamı 'idam kalkmasın' diye oylamada bulundu. Biz, 'terör suçunda idam kalkmasın' dedik. 'Abdullah Öcalan idam edilsin ve terör harici konularda kalksın' dedik. Ama terör konusunda, vatan hainliği konusunda kalkmaması yönünde görüş bildirdik. Ama o zaman ki tüm siyasi partiler, Avrupa Birliği'nin ve Amerika'nın dayatması sonucu 'idam kalksın' diye oylama yaptılar. O zaman idam kalkmıştı” değerlendirmesinde bulundu.

Altun’un sözünü ettiği gibi Türkiye’de terör olaylarının azalmadığını dile getiren Çıngı, “Son bir yılda şehit cenazesi sayısına bakıldığı zaman terörün hangi noktada olduğu görülecektir. Altun, tüm bunları görmezden gelerek olayı MHP üzerinden tartışmaya çalışıyor. MHP 43 yıllık bir geçmişe sahiptir ve daha ömrünün ne kadar olacağı belli olmayan bir parti mensubuna MHP gibi şanlı bir partiyi eleştirmek düşmez. Bu cüreti nerden buluyorsunuz? MHP’nin şehitlerimiz üzerinde siyaset yaptığını söylüyorsunuz. AKP’li başkan haddini bil. Şehidime sahip çıkmak sizce siyaset yapmak mıdır? Bu şehitlerimiz vatanımız, bayrağımız ve toprağımız için canlarını vermişlerdir. Şehidimize gazilerime sahip çıkma elbette ki en başta MHP’nin görevi olacaktır. Sizinle aramızda ki farkta bu zaten biz şehidimize sahip çıkarken siz bunu siyasi ranta çekmeye çalışıyorsunuz. Buda gösteriyor ki zaten şehitlerimiz sizin için önem arz etmiyor” ifadelerini kullandı.

MHP’li Çıngı, “Kendisini muhatap sayıp cevap veren zat yapmış olduğu basın toplantısıyla yalan ve yanıltıcı bilgilerle kirli siyaset yapma yolunu tercih etmiştir. Şehitlerimize sahip çıkmamıza bile karşı olan bir hegemonya topluluğudur AKP zihniyeti. Bakan Çağlayan’ın şehidimizin cenaze töreninde olmamasını savunmanın yalan siyaset olduğu aşikârdır. Şehidimizin son yolculuğuna gelmeyenler İmralı canisi ile görüşmeyi iyi biliyorlar. Günü geldiğinde Büyük Türk Milleti önünde hesabı sorulacaktır.“

Şehitlerimizi Bırakıp İmralı’ya Koştular!

MHP’li Çıngı, “Adalet Bakanı Sadullah Ergin, açlık grevlerinin sona erdirilmesi sürecinde Abdullah Öcalan ile İmralı'da görüşüldüğü iddialarına ilişkin, "Devletin istihbarat birimleri, güvenlik güçlerimizin ve terörle mücadelede sürdürülen politikaların gereği, ihtiyaç duyulduğu zaman ve zeminde bu görüşmeler yapılır demiştik geçmişte. İhtiyaç duyulan zeminde bunlar yapılmıştır, bundan sonra da yapılacaktır. Bu anlamda yeni bir durum değildir" açıklamasıyla AKP’nin kapalı kapılar ardında ülkeyi nasıl yönettiği gerçeğidir.”

AKP Bakanı İtiraf Etti!

14 Kasım’da da bir açıklama yapan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Ağustos 2002’deki yasal düzenlemeden sonra artık idamın uygulaması kalmamıştır. Yasal olarak uygulama imkanı kalmayan, pratiği kalmayan bu yapının 2004 yılında Anayasa’daki değişikliği yapılmıştır. Bu değişikliği de Ak Parti yapmıştır. Onu da ben söylüyorum. Değişikliği yaparken pratik olarak, kanunen, yasal olarak idam cezasının infazı mümkün değildi. Bu, 2002’de yapılan değişiklikle olmuştu. 2004’te de Anayasa bu kanuna uygun hale getirildi” ifadeleri itiraf niyetinde olup MHP’nin idamı kaldırma sürecinde dik durduğunun göstergesidir. AKP İlçe Başkanı Altun bilip bilmeden konuşmasın“ dedi.