Mhp'li Tanrıkulu, İzmir Limanlarını Tbmm Gündemine Taşıdı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir Milletvekili Ahmet Kenan Tanrıkulu, 'İzmir'in limanları ve liman projelerine ilişkin' Denizcilik, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım tarafından yanıtlanması isteği ile TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi.

Konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, 2002 yılından bugüne İzmir'deki limanlar ve liman projeleri hakkında hizmet üretmesi gerekenlerin sürekli hamasi söylemlerle günü geçiştirerek siyaset yaptığını iddia eden Tanrıkulu, "İzmir'in en doğal hakkı olan yapılması gerekenler biran önce yapılmalı ve artık siyaseten bunlar kullanılmamalıdır" dedi. Kruvaziyer turizm sezonunun açıldığına dikkat çeken Tanrıkulu, "İzmir'de 10 yıldır problemlerin halen süre geldiği görülmektedir. Bugün halen yabancı turist getiren büyük yolcu gemileri, limanların gemi yanaşma kapasitesi yeterli olmamasından dolayı yolcularını ya açıkta bekletmekte, ya da küçük tekneler aracılığı ile limana indirebilmektedir.Bu konuda çözüm geliştiremeyen ve 10 yıldır hizmeti eksik görenler; aynı zamanda İzmir'in kruvaziyer turizmindeki avantajını da yok etmektedir. Sektör temsilcilerinin dile getirdiği gibi bu sezon planlanan 287 sefer karşılığında yaklaşık 650 bin yabancı turist İzmir'e gelecektir. Burada yaşanacak her olumsuzluk İzmir ekonomisinde, dolayısıyla ülke ekonomisinde kayıplara neden olacaktır" dedi.

Deniz yoluyla yük taşımacılığında da uzun yıllardan bu yana yaşanan sorunların devam ettiğini, gerek gemilerin yanaşma konusunda, gerekse elleçleme konusundaki sıkıntıların bu alandaki işletmecileri de zor durumda bıraktığını savunan Tanrıkulu, sorunların çözümünden sorumlu olanların günü kurtaran bir tavır sergileyerek, sadece siyasi söylemlerde bulunduğunu ileri sürdü.

İzmir'in limanlarındaki ve liman projelerindeki sorunların çözümüne katkı sunması ve bunları sorgulamak adına TBMM'de Denizcilik, Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı'na yazılı soru önergesi verdiğini ifade eden Tanrıkulu, şöyle konuştu:

"İzmir'in bu sorunlar nedeniyle daha fazla kaybetmeye zamanı yoktur. Limanlarımızın bu sorunları; günü kurtaran bir anlayış çerçevesinde bilimsel olmayan ve etki değeri düşük çözümlerle değil, daha çağdaş, sektörün uluslararası standartlarında kabul görmüş çözümler ile giderilebilir. Bu standartları İzmir'e sunamayanların, artık söyleyeceği pek fazla sözü kalmamış olması gerekir. Çünkü artık İzmir; limanlar konusunda gözle görülür, elle tutulur hizmetleri görmek istiyor."