TBMM İdare Amiri ve MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, “İktidarlar ve yönetimlerin en önemli görevi insanlar için adalet ve refahı temin etmek olmalıdır” dedi.
CHP Grubu’nun yargı erkinin, birinci derece ve yüksek mahkemelerin ve yargının diğer bütünleyici unsurlarının Anayasa ve Avrupa Birliği İnsan Hakları Sözleşmesi'nde belirtilen standartlarda hizmet vermesinin sağlanması ile yaşadığı sorunların belirlenerek çözüm yollarının saptanması amacıyla vermiş olduğu önerge hakkında TBBM’de MHP Grubu adına söz alan Ali Uzunırmak, “Önergenin veriliş gayesine baktığımızda, hakikaten desteklenmemesi mümkün olmayacak bir önerge. İnsan haklarına ve adalete, işleyişe uygun, Meclisin inisiyatif almasını isteyen bir önerge. Peki, bu önergeden kaçılabilir mi veya kaçılırsa hangi sebeplerle kaçılabilir? Hele Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu şartlarda böyle bir şey gerekli midir? Türkiye Büyük Millet Meclisinin inisiyatif alması bir mutlak durumuna gelmiştir. Çünkü eğer bir ülkede ‘Adalet mülkün temelidir’ diye bir söz adliyelerde klişe halinde yazılır hale gelmişse bu mantığın, bu felsefenin işler durumda mı, işlemez durumda mı olduğunu yüce Meclisin öncelikle teferruatlı tartışması lazım. Bugün baktığımızda, ‘Adalet mülkün temelidir’ acaba geçerliliğini koruyor mu Türkiye'de? Ben yaşayan birisi olarak ifade ediyorum: Hayır, korumuyor değerli arkadaşlar. Adalet mülkün, devletin temeli olmaktan çıkmış, asli görevi olmaktan çıkmış; Türkiye Büyük Millet Meclisi, yasama ve denetim faaliyetlerinde çoğunluğun mahkûmu durumuna getirilmiş ve bu ülkede böyle bir mantık içerisinde yönetmek, âdeta bir padişahlık hâlini almıştır” dedi.
Problemlerin kaynağını tespit etmek için bir fıkrayla örnek veren Uzunırmak, “Meclis inisiyatif almalıdır. Bakın, problemin kaynağını tespit etmek için bir örnek vermek istiyorum. Bekri Mustafa, Sultan Ahmet’e imam olmuş. Cuma Namazı kılınmış. Cemaat çok kalabalık, ortada bir cenaze var. Bekri Mustafa, Cenaze Namazını kıldırdıktan sonra eğilmiş cenazenin kulağına bir şeyler söylemiş. Cemaat merak etmiş, demiş ki; ‘Bekri Mustafa, ne söyledin? Ölüyle de konuşuyorsun artık’ Bekri Mustafa demiş ki; ‘Mevta öbür dünyaya gittiğinde Öbür dünyada ne var ne yok diye sorarlarsa, Bekri Mustafa Sultan Ahmet’e imam oldu, varın düşünün siz o ülkenin halini’ Evet, bugün, bilginin yönetmediği, kuralların yönetmediği, samimiyetin yönetmediği, siyasetin bir şov sanatına dönüştürüldüğü, yalanın, riyanın, iftiranın hâkim olduğu bir Türkiye yaşıyoruz. Türkiye'de adalet hüküm sürmüyor, gücü yeten gücü yetene. Paşalar atılıyor, suçsuz vatandaşlar atılıyor ve her şey ama her şey kontrol edilmek isteniyor. Adaletin olmadığı bir ülkede başka şeylerin olması mümkün değil, insanlığın var oluşundan bugüne kadar peşinde koştuğu iki duygu vardır ve bu iki duygu, hiçbir yerde, ister Kuzey Kutbu'nda, ister Güney Kutbu'nda ister Ekvator'da değişmez. Adalet ve refah, insanlık bu ikisinin peşinde koşmuştur. İktidarlar ve yönetimlerin en önemli görevi; insanlar için başta adalet ve ikinci olarak da refahı temin etmek olmalıdır. Eğer, bir iktidar bunları yalanla, dolanla temin ettiğini zannediyorsa, o iktidarın baki olması mümkün değildir. Güneş balçıkla sıvanmaz. Elbette ki bugün basına hakim olabilirler, yürütme erki birçok alana hakim olabilir ama güneşin balçıkla sıvanamayacağı günlerde gelecektir” diye konuştu.
Konuları saptırmanın bir anlamı olmayacağını savunan Uzunırmak, sözlerini şöyle tamamladı: “Irkçılıkla milliyetçiliği karıştırarak, kavramları, tarifleri doğru algılamadan, bilime dayandırmadan, ezbere, Sayın Başbakanın metodu içerisinde bunları ifade etmek, siyaseti şov sanatına dönüştürmek fikrî inkişafı engeller. Fikrî inkişafı gelişmeyen insanların, dünya ve fikir hayatı gelişmemiş insanların ülke yönetmesi de zaten deneme yanılma metotlarıyla olduğu için Türkiye bu sıkıntıları çekiyor. Bakın, millî eğitimde her bakanınız bir açıklama yaptı, her bakanınız sistemi değiştirdi, metodu, müfredatı değiştirdi. Yargı paketleri geliyor. Niye köklü bir reform yapmıyorsunuz? CHP'nin verdiği öneriyi araştıralım, Meclis inisiyatif alsın, bir kerede halledilsin bu. Yamalı bohça gibi niye oraya buraya yamayıp duruyorsunuz? Türk Ticaret Kanunu'nu getirdiniz, tartışmadınız burada. Daha yürürlüğe girmeden 50 maddesi için tekrar geri getirdiniz. Bu deneme yanılma metotları fikri inisiyatifinizin olmadığından kaynaklanıyor, programınızın olmadığından kaynaklanıyor. İşte burada, rahmetli Alparslan Türkeş Beyefendi'nin milliyetçiliğin yargılanmasıyla ilgili mektubunu Meclis kayıtlarına girmesi için Meclis Başkanına veriyorum. Kimler milliyetçiliği yargılıyor, burada okusunlar”
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz