Vural, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin’e “Eğer, Genelkurmay Başkanı’nın milletvekilleriyle ilgili görüşlerini kabul ettiğini söylüyorsan, konuş parti liderinle, şiddeti araç olarak kullananlara işlem yapılmasının önünü aç” diye seslendi.
Vural Meclis’te düzenlediği basın toplantısında terör ve bölücülüğün cüretkarlığını giderek artırdığını ve milletin ve ülkenin bütünlüğünü tehdit eder hale geldiğini kaydetti. Terörün AKP’nin tavizleri sonucu arttığını ifade eden Vural, Başbakan’ın gelinen nokta konusunda oturup düşünmesi gerektiğini söyledi. Güvenlik görevlilerini şehit edenlerin cenaze törenlerine katılanlar konusunda hükümeti suskun kalmakla suçlayan Vural, “PKK’yı silah olarak kullanan, onların siyasi maşalarının ortaya koyduğu tablo, endişeleri artırıyor. Bu ne gaflet, nereye gidiyoruz” diye konuştu. Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’in milletvekillerinin yeminlerine sadık kalmalarını istediğini hatırlatan Vural, şunları söyledi:
“Kalmıyorsa ne yapacaksınız? Bu yemini edenler kanunlar tarafından suç sayılan eylemlerde bulunuyorsa, siz TBMM Başkanı olarak ne yapacaksınız? Suç, suçtur, konuya böyle bakmak lazım. Ülkeyi bölmek isteyen PKK terörüne siyasal destek giderek artıyorsa, ülkenin bölünmesi dayatılıyorsa hukuk harekete geçmelidir. Bu hukuku kim uygulayacak? Milletin hukukuna kim sahip çıkacak? Millet, hukukuna sahip çıkacak bir başbakan istiyor. İçişleri Bakanı kalkıp, ‘yargı devletin projesine katılmadı’ diyebiliyor. Habur'dan gelenleri serbest bırakan da yargıydı, tutuklayan da... Bakan, yargının suçu görmezden gelmesini isteyecek kadar pervasızlaşmış durumda. Bakan, ‘özgürlük ve güvenlik dengesi’ diyor. Sen milleti bölme özgürlüğü veriyorsun. Başbakan, milleti 36 etnik kimliğe ayırıyor. Bugün Mecliste, ‘36 etnik kimlik sayılsın’ diye önerge veriliyor. İşte AKP ve BDP'nin rol paylaşımları bu. TBMM’de, Atatürk’e, cumhuriyete, ülkenin birlik ve beraberliğine dil uzatılıyor. Bunlar ülkeyi ancak siyasal çözülmeye götürür. İmralı canisinin örgütünü yönetmesine izin verilmesinin ülkeyi hangi noktaya götürdüğünü açıkça görüyoruz.”
-“MADEM UYMUYOR GEREĞİNİ YAP”-
Vural Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’e ise “Eğer, Genelkurmay Başkanı'nın milletvekilleriyle ilgili görüşlerini kabul ettiğini söylüyorsan, konuş parti liderinle, şiddeti araç olarak kullananlara işlem yapılmasının önünü aç” diye seslendi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, “TBMM Başkanı, milletvekilleriyle ilgili gereğini yapsın' dediniz. Neyi kastediyorsunuz" sorusuna, “Meclis Başkanı, bu eylemlerin milletvekilliği ile bağdaşmadığını ifade ediyorsa o zaman bu eylemleri yapanlarla ilgili dokunulmazlığın sınırlandırılması gerekir. Hemen devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı işlem ve eylemleri dokunulmazlığın dışına taşıyacak bir yasal düzenleme yapılmalı. Konuşuyor, madem uymuyor gereğini yap” yanıtını verdi.
-“HÜKÜMET NEDEN SUSKUN?”-
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş dün Genelkurmay Başkanı’na yönelik sözlerinin sorulması üzerine ise Vural, “Zaten AKP döneminde terörle mücadele ve TSK sürekli sorgulandı. Genelkurmay Başkanı, ‘psikolojik bir harekatla karşı karşıyayız’ dedi. Terörle mücadele etmek sorgulandı bu ülkede. Tokat'ta 7 askerimiz şehit olduğu zaman Bülent Arınç kalktı, ‘PKK yapmamıştır’ diye 50 takla attı. Hüseyin Çelik aynı şeyleri söyledi. İşte rol paylaşımı devam ediyor. Genelkurmay Başkanı hükümete bağlı, hükümet neden suskun? Böyle bir konuda, milletvekilleri, Türkiye milletvekili olduğunu unutmasınlar. Ya bu milletin birlik ve bütünlüğü üzerine yemin etmiş milletin vekili olacaksın ya da gidip açıkçası bölmek isteyen zihniyetlerin yanında olacaksın. Onun için bu konularla ilgili herkes kendine dikkate etmelidir. Bu milleti birbirine kırdıracak eylemlerin bedeli ağır olur” diye konuştu.
ANKA