Mhp'li Vural'ın Basın Toplantısı

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın başkanlık sisteminin tartışılmasına ilişkin sözleriyle ilgili, "Bu milletin padişah, sultan arayışı yok. Tayyiban Cumhuriyeti arayışı da yok. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ve milletin olmalıdır, kişilerin değil" dedi.

Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın her an söylediklerini yalanlayabileceğini ve yaptıklarını 'ben yapmadım o yaptı diyen yaramaz öğrenciler gibi' başkalarının üzerine atabileceğini iddia etti. Erdoğan'ın, partisinin Adana İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada dil ve din konusunda yaptığı konuşmayı tablet bilgisayarından dinletti. Başbakan Erdoğan'ın bu konuşmasında 'Ben hiçbir zaman tek dil ifadesini hiçbir yerde kullanmadım. Tek din dedik; dil değil, din'

değini belirten Vural, Erdoğan'ın 25 Aralık 2010 tarihinde ise, 'Benim milletimin dili tektir' dediğini söyledi. Vural, Başbakan Erdoğan'ın Niğde mitinginde de 'ne tek dil dedim, ne tek din dedim' dediğini belirterek, "Hangisi Recep Tayyip Erdoğan? Çözemediniz mi? Sizin gibi kırk akıllı çıksa çözemez valla. Çünkü dün dündür, bugün bugün. Çünkü 'ne söylesem manşetlerde yayınlanıyor'. Alın size, bunları ben söylemiyorum. Yalan makinesinin bobinleri yanmıştır herhalde bunları dinleyince" dedi.

Başbakanın çok dinli, çok dilli bir toplum mu, yoksa tek dilli tek dinli bir toplum mu isteyip istemediğini soran Vural, "Başbakan ne söylediğini, ne konuştuğunu, ne yapmak istediğini biliyor mu acaba? Televizyonlar 24 saat bunları yayınlıyor. Bir Allah'ın kulu da kalksa sorsa ya, millet için ya. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Neden bunlar sorgulanmaz? Korku mudur acaba nedir?" diye konuştu.

"BU ÜLKENİN DİLİYLE DE DİNİYLE DE OYNAMA"

Başbakan Erdoğan'ın Adana İl Kongresi'nde 'tek din' dediğini belirten Vural, şunları söyledi:

"Allah indinde tek din İslam'dır. Sana mı kalmış. Sen ne zannediyorsun kendini? Bundan şüphen mi var senin? Senin söylediğine mi bakacağız biz. Bizim hiçbir şüphemiz yok. Ama bugün çok dilli ve çok dinli bir toplum haline dönüştürüp, dinler bahçesi açanların şimdi tek din demesini, bu milleti çok dilli toplum haline dönüştürmek isteyenlerin asıl iç yüzü ortaya çıkıyor. Bugün PKK ile yapılan Barzani ile yapılan müzakerelerde bu toplumu çok dilli bir toplum haline dönüştürmek için görev üstlenmişler. Bu milletin dilini değiştirmek istiyorlar, tezgah budur. Bu ülkenin diliyle de, diniyle de oynama Sayın Başbakan. Senin haddin değildir. Bu ülkenin diliyle ve diniyle oynamak senin görevin de değildir, haddin de değildir. Dilinin de dininin de sahibi bu millettir. Bizim dinimizle, dilimizle, diyanetimizle oynamaktan vazgeç. Sayın Başbakanın bu ifadeleri aslında kafası karışık, zamana ve mekana göre, ortama gören sürekli gömlek değiştiren, ifade değiştiren bir siyasetçinin tipik bir yansıması. Bunu nasıl adlandırırsanız adlandırın. Bu maskeyi siyaseti deşifre etmeye devam edeceğim."

"BEKİR BOZDAĞ'I CİDDİYE ALMIYORUM"

Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Vural, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın 'yeni anayasa sürecinde başkanlık sisteminin tartışılması gerektiğine' yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine, bu konuların Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda konuşulacağını söyledi. Vural, "Bekir Bozdağ Uzlaşma Komisyonu'nda mı? Maydanoz oluyor da onun için diyorum" dedi.

Bir basın mensubunun 'Niyet açıklaması olabilir mi?' sorusuna ise Vural, "Niye maydanoz olmuş onu bir sorun bakalım. Komisyon üyeleri yok mu? Uzlaşma Komisyonu yok mu?" karşılını verdi.

Bozdağ'ın bir başka açıklamasının sorulmak istenmesi üzerine Vural, kendisinin açıklamasının daha önemli olduğunu belirterek, "Bozdağ'ı çok dikkate alacağım bir kimse değildir. Dolayısıyla ciddiye almıyorum Bekin Bozdağ'ı. Çünkü sürekli olarak onların konuştukları üzerinden bir gündem oluşturup, kendilerini millet sahnesinden kaçırmak isteyen bir siyaset anlayışıyla beraberiz. Sayın Başbakanın Adana Kongresindeki konuşmalarla ilgili değerlendirmemi ön plana almanızı istirham ediyorum. Varsa önerileri getirirler, bakarlar, yaparlar. Kimse padişah değil sultan değil" dedi.

Parlamenterler sistemin bir üyesi olarak başkanlık sistemine nasıl baktığının sorulması üzerine ise Vural, "Onlarla ilgili görüşlerimizi Uzlaşma Komisyonu'nda iletiriz. Gelin ne olur bu hükümetin yaptıklarını tartışalım. Hani 'Saraydan kız kaçırma' oyunu vardı. Siz de AKP'yi milletten kaçırmak için çalışıyorsunuz" dedi.

Bir gazetecinin de, 'Kimse padişah değil' dediniz, cevabı içinde barındıran bir soru mu?' ifadesine Vural, "Bu milletin padişah, sultan arayışı yok. Tayyiban Cumhuriyeti arayışı da yok. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir ve milletin olmalıdır, kişilerin değil" cevabını verdi.

Milli bayramların kutlanmasıyla ilgili bir soruya ise Vural, "Yakında Kurban bayramında kurban kesmeyi de yasaklayabilirler. Artık milli ve manevi her değerimiz AKP tarafından yok edilmesi, yozlaştırılması, ayrıştırılması gereken değer olarak benimsenmiştir. AKP için milli bayramlar bir milli güvenlik tehdidi haline dönüştürülmüştür. Milli güvenlik tehdidi olarak görülen milli bayramların da millet nezdinde kutlanmasını istemiyorlar. Amaç ve hedef budur. Amaç, bu milleti kökünden tarihinden koparmaktır.

Bütün bunlar bilerek istenerek atılan adımlardır" dedi.