MHP’li Yılmaz Bakan Eroğlu’nu salladı

MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, MHP grubu adına TBMM’nde yaptığı konuşmada Orman ve Su İşleri Bakanlığında keyfi kadrolaşma, usulsüzlük, ihale yolsuzluğu yapıldığını öne sürdü. Bu suçlamalardan Bakan Veysel Eroğlu’nun Yüce Divana verilmesi gerektiğini iddia eden Yılmaz, “Sayın Bakan kendisini hoca çalışanlarını talebe zannetmektedir. Kadro tasarruflarında liyakat yerine yandaşlığı ve akrabalık bağını gözetmektedir. Yapılan yolsuzluklarda ihmali ve dahli bulunanlara ceza vermek yerine taltif etmektedir. İstanbul Maslak Ormanlarının bulunduğu Ali Ağaoğlu’nun reklamını yaptığı konutların yapılacağı arazilerin tahsisi 3 yıldır mevcutken bizin gensorumuz üzerine iptal etmiştir. Sayın bakanın aklı 3 yıldır nerededir?”

ÇANAKKALE RUHUNA BİLE ŞAİBE BULAŞTIRILDI.

MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu hakkında verdiği gensoruyla, milletvekillerinin kafasını karıştırdı. TBMM’sinde verdiği gensoruyla ilgili MHP grubu adına konuşmasında Bakanlıkta birçok sıkıntı ve usulsüzlük olduğunu iddia eden MHP’li Yılmaz, Bakan Eroğlu’nun özel kadrolar ihdas ederek yandaş ve akrabalarına imtiyaz tanıyıp liyakat sahibi bürokratları ötelediğini, Gelibolu tarihi yarımadası ihalesinde, ihale yolsuzluğu yapılıp ihaleye fesat karıştırıldığını, hak edişleri imzalamayan komisyon üyelerinden birisinin istifa ettirildiğini bir tanesinin ise Çanakkale’den Van’a sürüldüğünü öne sürdü. Bu ihalenin 58 trilyonluk olduğunu ve 79-80 trilyonu bulduğunu iddia edin MHP’li Yılmaz, “Çanakkale’nin ruhuna bu destanın yazıldığı bölgede şaibe bulaştırılmıştır. Yapılan yanlışlık ve şaibeli işlere bulaşan üst düzey memurlar daha yüksek makamlara yükseltilmiştir.”dedi.

KEYFİ KADROLAŞMA VE HAKSIZLIK

İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünün daha önce ihaleyle verdiği hafriyat işinin ihalesiz bir şekilde Büyükşehir belediyesine verilmesinin usulsüz olduğunu ve kamu yararına aykırı olduğunu iddia eden MHP’li Yılmaz, “ Sayın Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, keyfi kadrolaşma yaparak bakanlığı darmadağın etmiştir. Kendi akrabaları ve yandaşlarına imtiyaz ve haksız kazanç sağlamıştır. Kendisinin ağabeyinin oğlunu özel kalem müdürlüğünden önce memur yapmış sonra kritik dairelerin başına atamıştır. Ayrıca çete yolsuzluğundan hakkında dava açılan İbrahim Demir isimli bürokratla beraber İstanbul Orman Bölge Müdürlüğünde toplantı yaparak onlarca milyarlık büyük bir parasal hacmi olan Hafriyat işinde ihalelere son vererek Büyükşehir belediyesine verilmesini sağlamıştır.” Dedi.

PARMAK DAMOKRASİSİ VAR

MHP’li Yılmaz konuşmasında “Orman ve Su İşleri Bakanının makamının bir alt katında bir süre önce 10 trilyonluk bir yolsuzluk olmuş ve bu durum basına da intikal etmiştir. Ancak bu davadan sadece gariban bir mutemet olan İnayet Kara isimli memur tutuklanmıştır. Bu yolsuzlukta imzası bulunan üst derecedeki memurlar ve Genel Müdürler ne yazık ki hala görevinin başındadır. Hatta bir tanesi Bakanlık Müsteşarlığına yükseltilmiştir. Şimdi ben özellikle AK Partili milletvekillerinin vicdanlarına sesleniyorum. Siz bir yolsuzluk olduğunda bu ihalelerin altında imzası bulunan Genel müdürlere hesap sormak yerine onları daha üst makamlara yükseltirmisiniz? Bu büyük yolsuzluğun tek sorumlusu bir mutemet olur mu? Yapılan yolsuzlukla buhar olan 10 trilyon nerededir? Devletin, kamunun, hazinenin parası, gariban vatandaşların vergileriyle toplanan 10 trilyon nerededir. Kamu zararı neden gözetilmemektedir. Bütün bu işler mutlaka araştırılmalıdır. Bırakın Gelibolu yarımadası ihalesi, İstanbul hafriyat işini tek başına bu olay bile Sayın Bakanı Yüce divanlık yapmaya yeterlidir ama biliyorum ki siz bu gensoruyu çoğunluğunuza güvenerek ret edeceksiniz. Çünkü burada ‘Parmak Demokrasisi’ var” Şeklinde konuştu.

ALİ AĞAOĞLU OLAYI

İstanbul Maslak ormanları civarında uzun süredir reklamı yapılan Ali Ağaoğlu’nun yapmak istediği konutların arazi tahsisinin iptal edilmesine de değinen MHP’li Yılmaz, “ Ali Ağaoğlu olayında Bakanlık, bizim gensorumuz üzerine alel acele arazi tahsisini iptal etmiştir. Bu arazinin taşeron firmaya tahsisi 2010 yılında yapılmıştır. Yani aradan 3 yıl gibi bir zaman geçmiştir. 3 yıldır aklınız neredeydi de bu tahsisi iptal etmediniz. Gerçekleri çıkın kamuoyuna açıklayın” Dedi.