MHP'nin Konya Mitingi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "İnsanlık vicdanı, uluslararası toplum, körpe yavruların, küçücük çocukların ve diğer masum sivillerin sarin gazı ile katledilmesine gözü kapalı durmamalıdır. Şam idaresinin cinayetleri, muhaliflerin vahşiliği, Suriye halkını ölüm vadisinde canlı hedef yapmıştır. Kimyasal silah kullanımını kınıyor, kim yaptıysa bunun cezasız kalmamasını Konya'da beyan ediyorum" dedi. Bahçeli, "Milli Değerleri Koru ve Yaşat" açık hava toplantıları kapsamında Konya'da düzenlenen "Türkçe Mitingi"nde yaptığı konuşmada, ülkenin hezimet üstüne hezimet, hüsran üstüne hüsran, acziyet üstüne acziyet yaşadığını, musibetlerin bir bir geldiğini savundu. Türkiye'nin etrafının ateş topuna döndüğünü, komşu coğrafyaların kan deryası, bomba diyarı ve barut fıçısı haline geldiğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti: "Türkiye, hükümetin sözde ön alan aktif dış politika balonuyla yalnızlığa gömülmüştür. Buna da şimdilerde 'değerli yalnızlık' adını vermişlerdir. Milli çıkarları gözetmemenin ismi 'değerli yalnızlık' olarak ifade edilmiştir. Elbette AKP yapayalnızdır. Elbette AKP dönüşü olmayan yolda tüm gemilerini yakmıştır. Fakat Türk milleti yalnız değildir. Türk milleti çaresiz, bir başına ve onun bunun kafa tutacağı, azarlayıp hafife alacağı, arkasından da kullanıp bir kenara atacağı tesadüfi kalabalık değildir. Başbakan Erdoğan, Türk milletini tanımamıştır. Türk milletini anlamamış, kabullenmemiş ve bir türlü de benimsememiştir. Sorun da budur. Bu marazi bakıştan dolayı, Türkiye tüm komşularıyla ters düşmüştür. Sıfır sorun politikası infilak etmiştir. Bakınız, AKP herkesle kavga etmekte, herkesle çatışmaktadır. Arap sokaklarında ısmarlama olarak yer bulan, posterleri emperyalizmin özel müsamahasıyla sallanan Recep Tayyip Erdoğan masalı artık bitmiştir." Bahçeli, komşu coğrafyalarda hiçbir gelişmeye doğrudan veya dolaylı müdahale ve tesir edemeyen hükümetin, Türkiye’nin boynunu büktüğünü, eski hakimiyet havzalarının ölümle pençeleştiğini belirtti. Osmanlı’dan koparılan topraklarda zulüm ve katliamın egemenlik kurduğuna dikkati çeken Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti: "Asırlarca huzur, kardeşlik ve barış içinde yaşayan yakın coğrafyalar, şimdilerde emperyalizmin fiili kayyumu ve vesayeti altına girmiştir. Türk milleti Ortadoğu’dan çekileli Müslümanlar birlik ve dirlik içinde olmamıştır. İslam toplumları etnik ve mezhep çatışmasının göbeğindedir. İşbirliği ve diyalog rafa kaldırılmıştır. Suriye'de iç savaş tüm vahşetiyle sürmektedir. Artık ölümler otomatiğe bağlanmış, seri cinayetler olağanlaşmıştır. Bu ülkede birkaç gün önce kimyasal silah kullanılması caniliğin daniskası olarak hafızalara kazınmıştır. İnsanlık vicdanı, uluslararası toplum, körpe yavruların, küçücük çocukların ve diğer masum sivillerin sarin gazı ile katledilmesine gözü kapalı durmamalıdır. Şam idaresinin cinayetleri, muhaliflerin vahşiliği, Suriye halkını ölüm vadisinde canlı hedef yapmıştır. Kimyasal silah kullanımını kınıyor, kim yaptıysa bunun cezasız kalmamasını Konya'da beyan ediyorum. Mısır'da olanlar da hepimizi üzmektedir. Askeri darbe Nil'i kana boyamıştır. Cunta yönetimi sivillere ölüm kusmuştur. 3 Temmuz'dan beri Firavun geceli gündüzlü insan canına kıymaktadır. Şüphesiz bu olanlarda Mursi'nin de parmağı vardır. Nihayetinde Mursi zihniyeti, Mısır'ın bu hale gelmesinde pay sahibidir. Başbakan Erdoğan Mursi'nin derdine düşmüştür. Böylelikle Mısırla da arayı açmıştır. Rabia işareti Başbakan'ın yeni hobisi olmuştur. Dört yaparak kendini aklamanın hevesindedir. Sanki İhvan'ın Türkiye temsilciliği gibi çalışmakta, arkası arkasına beyanatlar vermekte, yas genelgeleri yayınlamaktadır." Başbakan Erdoğan'a seslenen Bahçeli, "Kerkük'te de kan dökülüyor. Haberin var mı? Ramazan ayında Irak'ta çoluk çocuk demeden 718 masum insanının öldürüldüğünden bilgin var mı? Doğu Türkistan'da soydaşlarımızın sistematik olarak yok edilmesinden malumatın var mı? Mısır'daki Esma'ya ağlayabilirsin ama Türk milletinin nice Esmaları, Ayşeleri, Fadimeleri, Haticeleri gelinlik çağlarında rahmeti rahmana kavuşurken hiç bu kadar duygulandın mı? Sorarım sana, darbeci Sisi'yi mayısta Türkiye'de ağırlarken aklın neredeydi? Hüsnü Mübarek ile devrilmeden kısa süre evvelinde muhabbetle kucaklaşırken şuurun açık mıydı? Kaddafi'nin, işkenceyle öldürülmeden önce bizzat elinden insan hakları ödülü alırken kendinde miydin? Esad'a kardeşim, dostum derken, ortak bakanlar kurulu toplantıları yaparken hiç bugünleri düşündün mü? Mısır'da darbeyi alkışlayan ve para yardımı yapan Suud hanedanıyla güzel günlerinin; Kuveyt, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin ve hatta Katar ile derin irtibatların birgün kesintiye uğrayacağını hesap ettin mi?" diye konuştu. Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın Suriye'de akan kana öfkeli olduğunu, Mısır'da meydanlara ölüm sehpası kurulmasından nefret duyduğunu ancak Irak'ta, Afganistan'da 1 milyon Müslüman mezara konurken faillere hiç tepki göstermediğini savundu. (Sürecek)