Kuday, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 29 Aralık'ta Fransa Alpleri'nde kayak yaparken kaza geçiren Schumacher'in kaskı olmasına rağmen başını taşa çarparak ağır yaralandığını söyledi.
Schumacher'in kazadan sonra durumunun iyi olduğunun açıklandığını vurgulayan Kuday, daha sonra şuurunun kapandığını kaydetti.
Beyin ödemi, solunumun kötü olmaması, hipoksi ve beyindeki kanamaların buna yol açabileceğine dikkati çeken Kuday, şunları söyledi: "Kanamanın yerini bilmiyorum. Daha sonra 2 defa ameliyat oldu. Bu, bana şunu düşündürüyor, birinci ameliyatta kanamayı boşalttılar, ikincisi zamanında müdahale edilmediyse ki uzun helikopter yolculuğu yapmış, bu durumda beyin şişer, ödem oluşur. Bunu önlemek için de bazen çok mecbur kalınca, beynin iki tarafındaki kafatası kemikleri çıkarılır. Yani beyine yer veririz. Sonra solunum yollarını açık tutmak için ya anesteziyle uyutulur veya trakotomi yapılır. Daha rahat nefes alması için. Bütün bunlar yapılmış hastaya."
- "Daha çok genç erkekler maruz kalıyor"
Motosiklet kazalarında, kask kullanılmadığı takdirde ölüm oranının yüzde yüze yakın olduğunu aktaran Kuday, gelişmiş ülkelerde bisiklet kullananların dahi kask taktığını vurguladı.
"Kafa travmaları yüzde 75 gençlerde olur, yüzde 75'i erkektir" diyen Kuday, "Genç yaşlarda ölüm oranlarının binde 1'i kafa travmalarından kaynaklanır. Schumacher'in kafasında kask varmış, iyi ki varmış yoksa zaten o anda ölürdü. Şunu da belirtmek gerekir ki üzücü ama Schumacher kurtulsa bile eski haline dönmesi çok zor görünüyor" şeklinde konuştu.
Travma geçirenlerde zamanlamanın çok önemli olduğunu, tedavi sürecinin kaza yerinde başladığını dile getiren Kuday, hastanın normal soluk alması, solunum yollarının açık ve tansiyonun normal seviyede tutulması gerektiğini anlattı.
Kafa travmaları sonrasında çoğu kez, "hasta konuştu ve sonra öldü" açıklamalarının geldiğini bildiren Kuday, "Bu durumda problem daha sonra gelişen olaylarda ve tedavideki eksikliktedir. Hastaya hemen müdahale edilip kanaması durdurulur, dakikalar bazen çok önemlidir. Hastalar kurtulma şansına sahip olur. Pek çok hasta böyle kurtulmuştur" diye konuştu.
- "Yalnız ülkemizde değil, dünyada da sayıları azdır bu merkezlerin"
Kuday, kafa travmalarındaki en önemli konunun takip süreci olduğunu ve bunun özel ihtisas gerektiğini belirtti.
Sinir sistemi ve beyinle ilgili problemlerin takip edildiği yoğun bakımların diğerlerinden farklı olduğunu kaydeden Kuday, sözlerini şöyle tamamladı: "Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde kafa travmaları merkezini ben kurmuştum. Güzel bir merkezimiz oldu. Hala çalışıyor. Tabii yalnız cerrahlar değil, bu işte en önemli faktör, bu konuyu çok iyi bilen anestezi uzmanlarıdır. Her anestezi ve reanimasyoncu bu işi iyi yapamaz hatta hatalar da yapabilir. En büyük hata da hastanın genel durumuna bakmadan uyutulmasıdır. Uyutulmak iyi bir şey ama, belirli parametreler içinde kontrol gerektirir. Bunlar nedir? Kafa içi basıncının ölçülmesidir. Biz kafa travmaları yaşayan bütün hastalarımıza monitör takarız, kafa içi basıncını ölçeriz ona göre hastanın durumunu değerlendiririz. Gerekli müdahaleleri yaparız. Yani özel bir ihtisas alanıdır kafa travmasının tedavisi.
Her beyin cerrahının, anestezistin yapacağı iş değilidir. Yalnız ülkemizde değil, dünyada da sayıları azdır bu merkezlerin. İnşallah Schumacher de böyle bir merkezdedir."
Günün öne çıkan haberlerini izleyin