HABER

Mickey Rourke & Kim Basinger

Mickey Rourke & Kim Basinger

Meşhur 9 1/2 Hafta filmi ile Mickey Rourke ve sinemanında belki en seksi kadını Kim Basinger listenin en tepesinde yer alıyor. Elizabeth, John ile tanıştığında zeki, kültürlü ve hayatının kontrolünü elinde tutan bir kadındır. Ve soğuk kişiliğiyle ilgilisini çeken John ile hiç düşünmeden şehvet dolu bir ilişkiye başlar. Hem de fanteziler dünyası ve hakimiyet arzusunun erotik bir kabusa dönüştüğü bir ilişki. Yakında Elizabeth, arzuları ve akıl sağlığı arasında bir seçim yapmak zorunda kalacaktır.


1944 yapımı 'To Have And Have Not' isimli yapım sinema tarihinde hafızalara yer etmiş bir isim; Humphrey Bogart ile filmde oynadığı sırada henüz 19 yaşında olan Lauren Bacall'ı bir araya getirmiş.


Brad Pitt ve Angelina Jolie'yi gerçek hayatta da bir araya getiren ve Brangelina çiftinin yaratılmasını sağlayan film; 'Mr. and Mrs. Smith' ile çift 3. sırada. Evli bir çift olan iki özel ajanın hikayesini anlatan film şiddetli çatışma sahnelerinin yanında ateşli sahneleri ile de dikkat çekti.


Bir banka soyguncusu (George Clooney) hücre arkadaşıyla (Ving Rhames) birlikte hapisten kaçıyor ve bir kadın görevliyi (Jennifer Lopez) rehin alıyor. Detroit'e ulaşmak isteyen iki kafadarı engellemekle görevli Karen Sisco, bir süre sonra yakışıklı Jack Foley'e aşık oluyor. Son zamanlarda birçok kitabı sinemaya uyarlanan ("Jackie Brown", "Get Shorty") Elmore Leonard'ın yazdığı "Out Of Sight"ı özellikle bağımsız sinema tutkunlarının gözdesi olan Steven Soderbergh yönetmiş.


1981 yapımı filmin senaristliğini ve yönetmenliğini Lawrence Kasdan üstlendi. William Hurt, kurnaz ve çekici bir kadınla hastalıklı bir ilişkiye giren kalın kafalı bir avukat rolüyle eleştirmenlerden tam puan almıştı. Filmde avukat Ned Racine'in son derece sıradan hayatı Matty Walker isimli bir kadınla tanışıncaya kadar çok sakin bir yol çizer. Ned, her erkeğin birlikte olmak isteyeceği bu gizemli ve çekici kadına anında tutulur. Güzeller güzeli Matty uğrunda cinayet işlenecek bir kadındır. Ve bu gerçekleşir. Bu tutkulu aşk, Matty’nin kocasını öldürme planları yapmasına kadar dayanır. Ned, sevdiği kadının sır ve entrikalarını farkettiğinde her şeyini kaybetmiştir. Hayatının kadınıyla ilgili gerçekler ise tüyler ürperticidir.


'Gone With the Wind' yani Rüzgar Gibi Geçti filmi 1936 yılı yapımı olmakla birlikte gerçekten de bir fırtına gibi tüm dünyada esmişti. Titizlikle hazırlanmış sahneler, gün batımı görüntüleri, dramatik ve romantik müzik, trajik savaşı somut hale getirmek için kullanılan güney halk şarkıları, nükteli diyaloglarla "Rüzgâr Gibi Geçti", sinema tarihindeki büyük epik dramlardan biri olarak kabul edilir.


To Catch a Thief filminde bir araya gelen Cary Grant ve güzelliğiyle büyüleyen Grace Kelly'nin oynadığı film bir Alfred Hitchkok klasiği. Ardından hiç iz bırakmadan mücevher çalan bir hırsız, emekli olduktan sonra Riviera'ya gelir. Ancak kendisini taklit eden bir başka hırsız peydah olmuştur. 'En İyi Görüntü' dalında Oscar alan film zekice dialogların yer aldığı, komedi ve gerilimin ustaca harmanlandığı bir yapım.


Her iki oyuncununda yıldızının parlamasını sağlayan film Avatar'a kadar hiç kırılamayan bir izlenme rekoruna sahipti. James Cameron'un 200 milyon dolar bütçe ile çekilen filmi 11 dalda Oscar ödülü getirdi. Gerçek bir öyküden yola çıkarak senaryolaştırılan film 1912 yılında batan Titanik'in batışını ve yolculukta yaşanan bir aşk hikayesini anlatıyor.


İkisi de çok genç, ikisi de çok güzel ve birbirlerine çok aşık. 1970 yapımı 'Love Story' filmi de diğerleri gibi hafızalara kazınan bir film oldu. Birbirine aşık olan ancak birinin kanser olması ve ölmesiyle sonlanan çiftin aşk hikayesi izleyenleri gözyaşlarına boğmuştu.


Sekiz yaşındaki oğulları , köpekleri, evdeki yardımcıları ile New York'un banliyösünde imrenilecek bir yaşamları vardı. Ama hiç bir hayat meydan okuma olmaksızın süremezdi. Bu mutlu evlilik, zenginliğin getirdiği rutinle gölgelenmiş olarak, Connie'nin Soho sokağında bir yabancıyla kaçınılmaz karşılaşmasının kurbanı olacaktı. Bu, O'nu gizem, cazibe ve riskle vuran bir arzuydu ve O'nu daha sonraları bir saplantı haline gelecek bir ilişkiye sürükleyecekti. Edward masumane bir şekilde karısının kendisine yalan söylediğini öğrendiğinde, aldatılma şüphesi ile çılgına döner. Bunu bilmek ona acı çektirmeye başlamıştır. Karısının aşığı ile yüzyüze gelmek ister. Fakat içindeki intikam ve kıskançlık hissinin ne kadar güçlü olduğunu ancak yüzyüze geldiklerinde anlayacaktır. Unfaithful yani Sadakatsiz ateşli sevişme sahneleriyle belleklerde yer edindi.


Efsane yönetmenlerden Elia Kazan'ın yönettiği On The Waterfront Türkçe'ye Rıhtımlar üzerinde ismiyle çevrildi. Rıhtımlar Üstünde, iktidarın ve zorbalığın hakim olduğu sermayeci bir düzende sendika ağalarıyla liman işçileri arasındaki mücadele anlatılır. Terry Malloy 20'li yaşlarının ortalarında olmasına rağmen yıpranmış limanlarda yerel çete patronu Johnny Friendly için çalışan eski bir boksördür. Bir çocukluk arkadaşının Johnny Friendly'nin emriyle öldürülmesi suçluluk hissine kapılmasına neden olmaktadır çünkü istemeden cinayete karışmıştır. Terry öldürülen arkadaşının kız kardeşiyle karşılaşır ve flört etmeye başlarlar. Kız ve yerel bir papaz çeteye karşı çalışması gerektiği konusunda ikna etmeye çalışırlar.


40'lı yıllarda ABD, Kuzey Carolina'daki sahil kasabasına genç bir kız gelir. Ailesiyle geçireceği sakin bir yazı hayal eden Allie bir karnavalda tanıştığı Noah'la yakınlaşır. Noah kızı gördüğü anda hayatını birleştirmesi gereken insan olduğunu anlar. Genç kız zengin bir ailen geldiği ve delikanlı da değirmende çalışan bir işçi olduğu halde geleceği hiç düşünmeden rüya gibi bir yaz geçirirler. Yazın sonunda ise bu büyük aşkın önüne çıkan engeller bir bir kendini göstermeye başlayacak ve iki aşığın yolları ayrılacaktır.


Yönetmen Gary Marshall'dan modern bir Sindrella hikayesi. Edward (Richard Gere) iş dünyasında son derece sert ve zengin bir işadamıdır. Los Angeles'a bir iş gezisi için geldiğinde rastlantısal bir şekilde tanışta genç bir fahişe olan Vivian (Julia Roberts) bir gece geçiriyor. Bu iki insan birbirlerinden hoşlanıyorlar ve Edward, Los Angeles'da kalacağı bütün bir hafta için Vivian ile para karşılığı anlaşıyor. Böylece Vivian caddelerden müşteri beklerken bir anda bambaşka bir dünyaya girmiş oluyor. Üstelik giderek Edward'a da aşık oluyor. Filmdeki rolüyle Julia Roberts Oscar'a aday gösterilince, oyuncunun birden yıldızı parlamıştı.


Ölümsüz aşkın ve yanlış anlaşılmadan doğan karmaşaların anlatıldığı bu klasik yapıtta, hikayemiz, 18.yüzyıl sonlarında, sınıf bilincinin hakim olduğu İngiltere’de geçer. Beş kız kardeş olan Bennet’lar - Elizabeth veya Lizzie, Jane, Lydia, Mary ve Kitty, annelerinin iyi bir koca bulup geleceklerini güvence altina alma hayalleriyle büyütülmüşlerdir. Fakat, neşeli ve zeki bir mizaca sahip olan Elizabeth, kendisine düşkün olan babasının da desteğiyle hayatını daha farklı ve dolu dolu yaşamak için çabalamaktadır. Zengin damat adayı Bay Bingley’nin yandaki malikaneye taşınmasıyla Bennet ailesini bir telaş sarar.


Zorro efsanesi, Catherine Zeta-Jones’un güzelliğiyle taçlanıyor. Ünlü maskeli İspanyol kahramanı Zorro’nun maceralarını anlatan The Mask of Zorro, Oscarlı oyuncu Catherine Zeta-Jones’un çıkış filmi. 19. yüzyılın California’sında geçen öykü, zalim İspanyol hükümetinden intikamını almak isteyen Zorro’nun halefiyle birlikte giriştiği özgürlük mücadelesini anlatıyor. Filmin getirdiği yüksek hasılat, yedi sene sonra The Legend of Zorro adındaki devam filminin çekilmesini kaçınılmaz kılmıştı.

En Çok Aranan Haberler