Microsoft'un Türkiye'deki hedefleri, firma olarak vizyonu ve dünyadaki yeri konusunda açıklamalarda bulunan Çağlayan Arkan, özellikle bilgisayar okuryazarlığı konusunda ciddi çalışmaların olduğunu belirtti. Bilgisayar yazarlığı başta olmak üzere 2004 yılında Microsoft'tan heyecan verici, çok büyük, çok kapsamlı projeler beklenebileceğini vurgulayan Arkan, "Öğrenim dünyası başta olmak üzere öğretmenlerimiz, ev kadınlarımız, işsizimiz, kamu çalışanımız, tabi ki öğretmenlerden sonra öğrencimiz bütün bunlarla ilgili eğitim projeleri, kimi faaliyetlerimiz çerçevesinde, kimi de sosyal sorumluluklarımız çerçevesinde gerçekleştirilecektir" dedi.
Firma olarak sorumluluklarının kişi, kurum ve ülkeleri teknolojiden faydalanarak verimli, daha rekabetçi kılabilmek ve potansiyellerini keşfetmelerini sağlamak olduğuna işaret eden Çağlayan Arkan, "Microsoft olarak bir teknoloji borsası ve bunun içerisinde çok başarılı teknoloji firmaları ve halkın teknoloji firmalarına yatırım yaptığı bir düzeni oluşturabilirsek o zaman çok kısaca ne mutlu diyebiliriz" şeklinde konuştu.
Microsoft'un dünya üzerindeki konumunun firmaya sorumluluk yüklediğine değinen Çağlayan Arkan, Türkiye'nin büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve her şeyden önce daha iyi bir Türkiye ve daha iyi bir gelecek istediklerini söyledi. Vizyonlarının bilişimle kalkınmak olduğuna işaret eden Çağlayan Arkan, "2004 yılında bunun etrafında çok önemli taraf ve oyuncuların biraraya geleceği kanaatindeyiz. Biz kendimize sorumluluğumuz çerçevesinde lider ve pazar yapıcı, pazar büyütücü rolü de biçiyoruz. Artık herhangi sektör veya tarafın tek başına iş yapmasının mümkün olmadığı gerçeğinden hareketle bu vizyonun etrafında kanun koyucuyu, yürütücüyü, bürokrasiyi, akademik dünyayı ve pazarı da görmek istiyoruz. Hep birlikte bilgi ve teknolojiden faydalanarak daha verimli olmak, verimliliklerimizde daha rekabetçi olmak ve toplamda da sonuç itibariyle potansiyelimizi gerçekleştirmek bizim hedefimizdir" dedi.
Bilgi teknolojisinin tüm dünyada yeni olduğunu, ancak rakam olarak Türkiye'deki durumu dramatik olarak niteleyen Çağlayan Arkan, "Bilgi teknolojisinin kullanılması, bilgisayarlaşma, bilgisayar okuryazarlığı hem de iletişim altyapısı açısından çok önemli. Hepsi ile alakalı olumlu gelişmeler var. Biz sorumluluklarımıza sahip çıkıyoruz dediğimiz zaman bunları da oluruna bırakmak, başkalarından beklemek gibi bir tavrımız yok. Özellikle bilgisayar okuryazarlığı konusunda 2004 yılında bizden heyecan verici, çok büyük, çok kapsamlı projeler bekleyebilirsiniz. Öğrenim dünyası başta olmak üzere burada öğretmenlerimiz başta olmak üzere, ev kadınlarımız, işsizimiz, kamu çalışanımız, tabi ki öğretmenlerden sonra öğrencimiz bütün bunlarla ilgili eğitim proje, bunların kimisi faaliyetlerimiz çerçevesinde, kimisi sosyal sorumluluklarımız çerçevesinde olacaktır" diye konuştu.
Bilgisayar kullanımının artması yönünde ciddi projelerinin olduğunu ifade eden Çağlayan Arkan, "Bütün bunlar toplamda bilgi ve teknolojiden faydalanan bir Türkiye, daha ciddi şekilde büyüyen Türkiye bilişim pazarı hedefi içerisindeyiz. Kendisini bir yazılım servis ihracatçısı olarak konumlamış ve buradan ciddi gelir elde eden rekabetçi Türkiye sonucu elde edilecektir diye umuyoruz" dedi.
Duyurusunu yapacakları ürünleri olduğunu, zamanı geldiğinde bunu açıklayacaklarını belirten Microsoft Genel Müdürü Çağlayan Arkan, "Projelerimiz çok heyecan verici. Ama onları sürpriz olarak doğru zamana saklayalım. İlk ürün duyurumuz 20 Ocak'ta "Müşteri İlişkileri Yönetimi" olacak. Ama bu sorunuzun cevabını heyecan oluşturmak üzere projeler açısından gizli tutalım. İşaretini verdiğimiz konular etrafında çok büyük projeler olacağını söyleyebilirim" şeklinde konuştu.
Telekom'un serbestleştirilmesi konusunda fevkalade olumlu gelişmelerin yaşandığını, iletişim altyapısının daha erişilebilir, daha ekonomik ve daha çeşitli hizmetlerle hayata geçeceğinin ortaya çıktığını hatırlatan Çağlayan Arkan, "Meclis'ten de geçtiğinde artık bunun üzerine hem devlet tarafından birçok mevzuatın ve uygulamanın insanlar, kişiler, vatandaşlarla ilişkinin web, internet, bilişim ortamına taşınacağını öngörmek mümkün. Başlı başına kullanımın artması açısından önemli bir nedendir. Hem de sektörün de artık kişi ve kurumların hayatını etkilemek açısından onların lisanını öğrenme, uzmanlaşma, çok kısa dönemde hayata geçebilecek çok gerçekçi ekonomik projeler üretmesi anarının bilişimle kalkınçısından da beklentimiz budur" dedi.
Özellikle ihracatın en önemli unsurları olan KOBİ'lerle büyük büyüme hızlarının yakalanabileceğine işaret eden Arkan, "KOBİ'lere yönelik ciddi çalışmalarımız var. KOBİ neredeyse biz oraya gidip, KOBİ hangi dili konuşuyorsa o lisanı öğrenip, KOBİ'nin iş sorunu neyse ona bir iş çözümünü ve kalıcı olarak sürdürülebilir bir modelle, yine ekosistem içinde iş ortaklarımızla verimlilik sonuçları çıkarmak için çalışacağız" dedi.
Microsoft'un dünyadaki olumsuz koşullarla hareket eden bir firma olmaktan çok o olumsuz koşulları olumlu etkileyen, iyileştiren, daha iyi bir dünya oluşturmaya çalışan bir hedef doğrultusunda çalıştığını belirten Çağlayan Arkan, "Bizim gördüğümüz fotoğraf karanlık bir fotoğraf değil. ABD ekonomik kriz yaşıyor ama son dönemde inanılmaz büyüme rakamı açıkladı. Uzun süren durgunluktan sonra dünya ekonomisi bir toparlanma dönemi içerisinde. Uzakdoğu ABD kadar önemli bir yerdir. Çin büyüklüğü itibariyle belki de en önemli oyuncudur. Müthiş bir sene geçiriyor. Yüzde 8'lik bir büyüme açıkladı. Türkiye de zaman zaman benim de inanamadığım olumlu artık tek rakamlı enflasyon rakamlarının önümüzdeki sene konuşulacak olması, ihracatın 36 milyar dolardan bu sene belki 50 milyar dolarlara çıktığı, TL'den sıfır atsak mı atmasak mı şeklinde tartışmaların ciddi şekilde başladığı, Telekom'un serbestleştirilmesi başta olmak üzere bir takım bizi çok heyecanlandıran sektörümüzü ve bizce ülkenin rekabet edebilirliliğini çok ilgilendiren gelişmelerin yaşandığı bir dönemdeyiz" diye konuştu.
Projelerini pazara, müşteriye, dünyadaki bütün bu değişimlere göre yaptıklarını belirten Arkan, "Yapmaya çalıştığımız çok önemli şey kişileri, teknolojiden faydalanarak kurumları, ülkeleri daha verimli ve daha rekabetçi kılabilmek ve potansiyellerini keşfetmelerini sağlamaktır. Burada Türkiye'nin durduğu yerde Microsoft radarında şöyle bir kategorizasyon da olabilir. O da dijital bölünme. Dijital bölünme açısından da Microsoft'un kendi sosyal sorumlu olarak gördüğü çok önemli bir konu da buradaki dengeyi, dengenin aleyhine işlediği ülkeler açısından daha bir lehte tabloya çevirmek, bu yönde de çabalarımız var" dedi.
Çin'in belirli pazarlarda bazı markaları, bazı fotoğrafları olumsuz etkilemiş olabileceğini, bunun kiminin rekabet çerçevesinde, kiminin de haksız rekabet çerçevesinde değerlendirilebileceğini, ancak buna olumsuz bakmanın yanlış olacağına değinen Çağlayan Arkan, "Bunu olumsuz olarak değerlendirmek değil de bir geçiş dönemi olarak düşünmek lazım. Yazılım dünyasında Çin büyük bir pazar ve Çin'in teknolojiden faydalanması çok önemli bir pazarı derinleştirmenin ötesinde müthiş başarı hikayeleri ve ilginç deneyimler de yaşanacaktır. Buna çok ihtiyacımız var, bunu çok olumlu buluyorum" ifadelerini kullandı.
Her ülkenin bilgi ve teknoloji üreterek kendine daha iyi bir gelecek oluşturmaya çalıştığına değinen Çağlayan Arkan, "Çin'in de bu yönde katkısı olacaktır. Asırlardır hep icat edegelmiş, çok değerli bilim adamları yetiştirmiş bir ülke. Burada da yazılım veya genelde bilişim dünyasına bu tür katkıları olmaması da bir sebep yok. Microsoft'un Çin'de önemli yatırımları ve işbirlikleri var. Somut benim bildiğim örneği, bu tablet PC'lerin dijital mürekkep dediğimiz teknolojisi Microsoft'un Çin'deki yatırımı içerisinde gerçekleştirilmiştir ve çok da önümüzdeki yıllarda insan hayatına girecek bir uygulamadır" dedi.
Microsoft'un Çin'de önemli bir yatırımı olduğunu ve Çin'in önemli bir pazar niteliğinde olduğuna işaret eden Arkan, "Olumsuzluklar görmüyorum. İniş-çıkışlar, yanlış davranış ve modeller bunları geçiş diye görmek lazım. Biz böyle olaya, bir ülkeye, bir döneme değil de uzun dönemde daha iyi bir dünya meydana getirmeye, buradaki durumlara daha çok baktığımız için bunlar yönetilmesi gereken meselelerdir. Buralara olumsuz bakmak yerine, oraya doğru ilerlemek daha gerçekçi olduğu kanaatindeyim" diye konuştu.
Kaynak: İHA