Mide yanması daha çok yemeğin veya mide asidinin ağıza kadar çıkması ile oluşur. Özellikle beslenme alışkanlığı düzensiz olan ve stresli kişilerde çok sık görülür. İlaç tedavisi ile bu soruna çözüm bulabilir, bunun yanı sıra uzmanlar tarafından önerilen doğal yöntemleri de uygulayabilirsiniz.
Sindirim önce ağızda başlayan, mide ve sonrasında bağırsaklarda devam eden bir işlemdir. Sindirime yardımcı birçok organın yanında insan vücudu sindirimi kolaylaştıran sıvılar salgılar. Bunların en başında ise mide asidi gelir. Mide asidinin pH seviyesi sağlıklı bireylerde 2 ile 3 arasında değişir. Vücutta bu sıvıların salgılanması kadar miktarı da önemlidir. Asit oranının artması gastrit, reflü, ülser gibi rahatsızlıklara yol açabilir. Asit oranın azalması da hazımsızlık problemlerini beraberinde getirir. Bu nedenle vücutta salgılanan ve sindirime yardımcı olan mide asidinin uygun miktarda salgılanması gerekir.
Mide asidinin en önemli işlevlerinden biri sindirim sürecinde yer almasıdır. Yiyecekleri asit özelliği ile parçalamada bir numaralı görevi üstlenir. Aynı zamanda sindirime yardımcı olan diğer sindirim enzimlerinin aktifleştirilmesinde görev alır. Pankreas üzerinden salgılanan sindirim enzimleri vücutta inaktif halde bulunurken bağırsaklarda aktif olarak görev alır. Dolayısıyla sindirim enzimlerinin doğru bir şekilde çalışabilmesi için mide asidinin varlığı oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra mide asidi bağırsak florasını da kontrol eder. Zararlı bakterilerin seviyesini kontrol altında tutar. Bir diğer görevi ise yiyecekler üzerinden vücudunuza giren patojenleri etkisiz hale getirmektir. Yiyecekler üzerinden vücuda giren patojenler etkisiz hale getirilmezse, vücut birçok enfeksiyon riski ile karşı karşıya kalır. Yiyeceklerden kaynaklı bir enfeksiyon oluşmuş ise sindirim enzimleri doğru bir şekilde çalışmıyor demektir. Mide asidi sindirim enzimlerinin doğru bir şekilde çalışmasına yardımcı olur.
Vücudunuzda meydana gelen ağrıların veya diğer şikayetlerin kaynağını kimi zaman uzmanlar yardımıyla bulabilirsiniz. Ancak mideden kaynaklanan özellikle mide asidinin neden olduğu şikayetleri kendi yöntemlerinizle de anlayabilmeniz mümkündür. Mide asidinin fazla salgılanması genellikle midede yanmaya ve ağrıya sebep olur. Sağlıklı bireylerde mide asidinin olması gereken pH seviyesi 2-3 aralığında seyreder. Bu nedenle asidin pH seviyesinin değişmesi vücutta bu tür şikayetlere yol açar. Fazla salgılanmasının zararlı olduğu gibi asidin az salgılanması da bazı problemleri beraberinde getirir. Özellikle yemeklerden sonra yaşanılan hazımsızlık, şişkinlik gibi şikayetler, tamamen mide asidinin az salgılanmasından kaynaklanan problemlerdir. Siz de yaşadığınız bu tür problemlerin neden kaynaklandığını kolayca anlayabilirsiniz. Şikayetler devam ederse bir uzmana görünmenizde fayda vardır. Yapılacak muayene ve gerekirse endoskopi sonucunda konulacak teşhis sonrasında tedavi olabilirsiniz.
Mide asidinin tedavisinde öncelikle asit seviyesinin artmasına ya da azalmasına neden olan sorunun çözülmesi gerekir. Hastalığın türüne göre tedavisinde kullanılan yöntemler de farklılık gösterir. Örneğin; bakteriden kaynaklanan bir mide enfeksiyonunda antibiyotik tedavisi uygulanırken, gastrit ya da reflü gibi mide hastalıklarında ilacın yanı sıra uzmanlar tarafından hazırlanan diyet tedavisi de uygulanır. Bu nedenle hastalığın neden kaynaklandığının teşhis edilmesi önemlidir. Mideden kaynaklanan bu tarz hastalıkların tedavisinde uygulanan 3 farklı yöntem mevcuttur. Öncelikle mide yanması, mide asidinin yükselmesi gibi şikayetleri olan hastaların yaşam tarzlarında bazı değişiklikler yapmaları gerekir. Az miktarda ve sık öğünler halinde yemeniz önemlidir. Midenizi yoran yağlı, salçalı, kızartma türü, acılı ve asitli gıdalardan, içeceklerden uzak durmalısınız. Yemek yedikten sonra egzersiz yapmalı ve 2-3 saat boyunca yatmaktan kaçınmalısınız. Uyurken başınızı birkaç yastıkla destekleyerek yükseltebilirsiniz. Bu uygulamalarla birlikte şikayetlerinizi azaltabilir, uzmanlar tarafından uygun görüldüğü takdirde ilaç tedavisine başlayabilirsiniz. Genellikle mide asidinin yükselmesinden kaynaklanan şikayetlerde ilaç tedavisine başvurularak mide asidi azaltılır. İlaç tedavisinden fayda görmeyen hastalarda ise cerrahi tedaviye başvurulabilir.
Midenizde asit salgısının fazlalığından kaynaklanan problemler varsa, özellikle lif değeri bakımından yüksek gıdaları tüketmeniz önerilir.
Lif bakımından yüksek sebzeler, bakliyatlar uzun süren tokluk hissi ile beraber kilo vermenize de yardımcı olur. Brokoli, patlıcan, enginar, lahana gibi sebzeler diyet lifi bakımından zengin sebzelerdir. Bu sebzeler midenizin sağlığı için gereken B vitaminini de içerir. Bunun yanı sıra baklagiller, fasulye ve yüksek proteinli gıdalar vücudunuza gerekli enerjiyi sağlarken aynı zamanda midenizin asit miktarını da düzenler. Bazı yüksek protein içeren yağlı gıdalar asit seviyenizi artırır. Uzak durmanız gereken gıdaların başında baharatlı, acılı, doymuş yağ bakımından yüksek atıştırmalıklar gelir. Özellikle kafein içeren içecekler, kola ve alkol mide asidinin artmasını tetikler.
Alabalık, somon, uskumru, kuru fasulye, mercimek gibi protein değeri yüksek gıdalar tüketilerek mide asidinin aşırı üretilmesi engellenebilir. Ara öğünlerde vitamin ve antioksidan değeri yüksek meyveleri tercih edebilirsiniz. Ancak bazı meyveler, antioksidan değeri yüksek olsa da asidik özellikleri nedeniyle mideye zarar verebilir. Örneğin; portakal, greyfurt, mandalina gibi meyveler mide asidi üretimini artırabilir. Bunun yerine elma, karpuz, kivi gibi meyveler tüketmeniz önerilir.