Mide kanseri olanların yüzde 80'ini ölüyor

Mide kanseri olanların yüzde 80'inin hayatını kaybettiğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güven Atasoy, mide kanserinin ölümcül olduğuna dikkat çekerek, hastalığın belirtilerinin hızlı kilo kaybı, erken doyma, bulantı, kusma ve yemeklerden sonra rahatsızlık hissi olduğunu söyledi.

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Güven Atasoy, dünya üzerinde çok kişinin ölümüne sebep olan mide kanseri hakkında bilgi verdi. Dünyadaki en önemli ölümcül hastalıklardan birinin mide kanseri olduğunu belirten Atasoy, 1980'li yıllarda mide kanseri teşhisi konulan 750 bin hastadan 600 bininin öldüğünü belirtti. Mide kanserinin erkeklerde kadınlara nazaran 2 kat daha fazla görüldüğünü söyleyen Atasoy, hastalığın genetik faktörler ve yeme alışkanlıklarıyla sıkı bir ilişki içinde olduğunu ifade etti. Hastalığın 60-70 yaşlarında daha sık görüldüğünün altını çizen Atasoy, hastalığa dünya üzerinde en çok Japonya, Çin ve İrlanda'da rastlandığını anlattı. Düşük gelir gruplarında olanların risk skalasında üst sıralarda yer aldığını söyleyen Atasoy, birinci derece akrabalarında mide kanseri olanların da yüksek risk grubunda bulunduğunu belirtti. Çevre şartları ve ızgarada pişen yiyeceklerle aşırı tuzlu yiyeceklerin hastalığa yakalanma riskini arttırdığını kaydeden Atasoy, herkesin yiyip içtiğine dikkat etmesi gerektiğini kaydetti.

Mide kanserinin büyük bir bölümünün midenin antrum ve küçük kurvatür bölgesinde meydana geldiğini belirten Atasoy, hastalığın kendini karın ve mide bölgesinde ağrı ve ağılık hissiyle belli ettiğini, hastalığa yakalanan kişilerde aşırı kilo kaybı olduğunu, hastaların üçte ikisinde demir eksikliği görüldüğünü, bulantı ve kusmanın yanında masadan erken doyma hissiyle kalktıklarını ifade etti.

Hastalığın teşhisinin, mide içine gönderilen minik bir kamera yardımıyla yapıldığını belirten Atasoy, bu sayede kanserli bölgelerin sağlıklı bölgelerden kolaylıkla ayırt edilebildiğini bildirdi. Mide kanseri tedavisinde birinci önceliğin ameliyat olduğunu hatırlatan Atasoy, hastalığın durumu ve yerine göre tedavi şeklinin değişebileceğini dile getirdi.

Atasoy, ameliyatla ilgili olarak, "Midenin tamamı veya tamamına yakını ameliyatla alınır ve hastaya ince barsaklar kullanılarak mide görevi görecek yeni bir bölüm yapılır. Sadece tümör dokusunun çıkarılması ender vakalarda ve sadece mukozada sınırlı tümörlerde yapılabilir. Lenfoma tedavisinde ameliyat birinci tercihtir. Düşük dereceli lenfomalarda helicobacter pylori enfeksiyonunu tedavi etmek hastaların yarıya yakınında iyi netice verir. Bunun dışındaki vakalarda ise kemoterapi ve ameliyat tek başına veya birlikte uygulanabilir" diye konuştu.