Mide, her şeyden önce kaslardan meydana gelen ve zaman içinde esneyebilme, genişleyebilme niteliğine sahip olan, son derece kritik bir organdır. Yemek borusu ve ince bağırsak arasında bulunan mide, farklı katmanlardan oluşur. 4 litreye kadar sıvı tutabilme kapasitesine sahip olan mide, aynı zamanda besinlerin parçalandığı ve ayrıştığı organdır. Mide kasları, ortalama 15-20 saniyede bir, yiyeceklerin birbirine karışmasına olanak sağlar. Yağlar çok uzun sürede sindirilirken, karbonhidratların sindirimi oldukça kısa sürer.
Belirli bir zaman dilimi içerisinde gereğinden fazla besin tüketmek midenin büyümesine neden olur. Bu da fazla kiloların sorun teşkil etmeye başlamasıyla birlikte girilen kilo verme uğraşına olumsuz etki eder. **Mide küçültme, genellikle belli cerrahi operasyonlarla gerçekleşen bir işlem olsa da midenin istikrarlı bir diyet ve egzersiz programıyla küçültülmesi de mümkün.
**
Tüketilen besinlerin bağırsağa geçişi esnasında küçülen mide yemek sırasında gergin bir duvara dönüşür. Bu sebeple aşırı derecede yemek yemek, rahatsızlık hissi yaratır. Sürekli olarak bu şekilde düzensiz ve dengesiz beslenmek zamanla midenin yapısında bozulmaya sebep olabilir. Ancak mide elastik bir yapıda olsa da her zaman tüketilen besinlerin miktarıyla midenin boyutu arasında doğrusal bir ilişki olduğunu söylemek mümkün değildir. Bu konudaki yaygın kanıya göre, midesi küçülmeye başlayan kişi daha az acıkmaya başlar. Oysa bu durumu bu kadar net bir biçimde ifade etmek bilimsel açıdan pek doğru değil.
Midenin küçülmesinde belirleyici unsurlar günlük tüketilen kalori miktarı ve hormon seviyesidir. Uzun süre çile çekercesine aç kalmak, bilinç dışı bir yöntemdir. Bu sebeple "Az yiyerek mide kaç günde küçülür?" gibi bir soruya cevap verilemez. Ancak doğru, kontrollü ve bilinçli bir program uygulamak adına bir beslenme uzmanının görüşleri doğrultusunda hareket edildiği takdirde midenin küçülmesi mümkündür. Örnek vermek gerekirse oruç zamanlarında saatler boyunca aç kalan bir bireyin midesi buna bağlı olarak küçülmez.
Bazı özel gıdaların açlığı düzenlediği biliniyor. Bu tip gıdaların tüketilmesi önerilirken asla uzun süreler boyunca aç kalınması önerilmez. Öte yandan günde ortalama 8 saat uyumak, iştahı harekete geçiren hormonları belli bir dengede tutar.
Karnabahar, turp benzeri yiyeceklerin midede gaz yapabileceğini unutmamak gerekiyor. Bu süreçte kesinlikle bu tip yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Yağ seviyesi yüksek olmayan proteinlere yönelip lif içeren gıdaların tüketilmesi şart. Doğru bir şekilde beslenmek, az beslenmekten çok daha önemli bir konu.
Cerrahi yöntemler kadar diyet programları, egzersizler, sportif aktiviteler ya da alternatif tıp yöntemleri de zayıflamak için başvurulan yöntemler arasında. Tüm bu yöntemler, her şeyden önce bir iştah frenleyici niteliği taşıyor. Mide küçültme diyeti de obezite problemi yaşayan geniş kitlelerin umut aradığı çözümlerden birisi. Uzmanlar tarafından kişiye özel bir şekilde planlanan mide küçültme diyetine disiplinli bir şekilde uyum sağlanıp sabır gösterilmesi halinde midenin küçültülmesi mümkündür.
Mide küçültme diyeti, temel olarak yeme içme alışkanlıklarını revize etmeye yöneliktir. Bu sebeple kişinin özel hikayesi ya da bir başka deyişle mide büyümesine yola açan özel durumları diyet öncesinde saptanmalı ve buna göre bir yol haritası belirlenmelidir.
Bütün gün aç kalmak metabolizma hızını artırmaz, aksine düşmesine sebep olur. Oysa midenin küçültülmesi için hızlı çalışan bir metabolizmaya ihtiyaç duyulur. Bu hızı korumak adına uzun süre aç kalmak yerine kolay sindirilen, düşük kalorili gıdalar tercih edilmelidir. Küçük servis tabaklarında yemek yemek bir alışkanlık haline getirilmesi, öğünlerde tüketilen besinler sınırlandırılmalıdır.
Rutin egzersizlerin birçoğu karın bölgesindeki kasların çalışmasını sağlar. Üstelik bu basit egzersizlerin neredeyse tamamını spor salonları yerine bizzat ev ortamında gerçekleştirmek mümkün.
Sağlıklı bir beslenme düzeni ve diyet kadar egzersiz hareketlerinin de mide küçültme sürecine katkı sunduğu söylenebilir.
Egzersizlere mide kaslarının kontrol altına alındığı ısınma hareketleriyle başlanmalıdır. Bu hem olası sakatlıkların önüne geçecek hem de egzersizlerden daha yüksek verim alınmasını sağlayacaktır. Isınma hareketlerinin ardından uygulanması gereken hareket grupları ise şu şekilde:
Bu egzersizler sadece karın bölgesini değil, sırt, kalça ve simit adı verilen yan yağların da yakımını sağlayacaktır Günlük olarak uygulanması gereken temel hareket grupları, elbette tek başına bir şey ifade etmeyecektir. Bu egzersizler ancak doğru bir diyet programıyla beraber yürütüldüğü zaman bir anlam kazanacaktır.
Mide küçülmesi, olumsuz yaşam ve yemek alışkanlıklarının bir nevi telafisidir. Bu telafi ne yazık ki ağır bedeller ödetebilir. Bu bedellerden kaçarak, kısa yoldan mide küçültme ameliyatlarına yönelmek bugün birçok kişinin tercih ettiği öncelikli çözümler arasında. Yukarıda da değindiğimiz üzere bunun yerine kalori, kan ve hormon değerlerini göz ardı etmeden bilinçli ve sıkı bir diyet programı uygulamak çok daha sağlıklı olan yöntemdir.
Midenin küçüldüğünü nasıl anlarız sorusuna verilecek cevap birtakım belirtilerde saklıdır.
Eğer obezite sorunu olan bir kişi, doğal çözüm yöntemlerinden bir başarı elde edememişse, son çare olarak mide küçültme operasyonlarına başvurabilir. Mide küçültme operasyonları, sağlık açısından barındırdığı riskin yanında, oldukça maliyetlidir. Kimi mide küçültme operasyonları başta başarılı gibi görünse de çok kısa sürede verilen kilonun hızlı bir şekilde geri alınması mümkündür. **Mide küçültme için uygulanan doğal yöntemler neticesinde, kişinin öz disipliniyle uzun vadede elde ettiği sonuçlar çok daha kıymetli ve doğru olandır.
**